Uçaktan indikten sonra, Taehyung ve ben beraber otel odasına yürüdük, ardından Taehyung'un çalışanı bavulları getirdi. Taehyung beni odaya kadar takip edip kapıyı kilitlediğinde aynı odada kalacağımızı anladım hemen.
İlk defa bu kadar büyük bir odada kalacakmışım gibi geliyor.Gözlerimi yatağa sabitlerken birden aklıma gelen düşünceyle donup kaldım.Taehyung ve ben nasıl uyuyacaktık?
"Evet Jungkook, birlikte uyuyacağız."
Taehyung'un derin sesini duyduğumda mideme yumruk yemiş gibi hissettim. Burada nasıl gerçekten birlikte uyuyabiliriz?
Ben bir köleydim ve o bir efendiydi. Onunla yatacak kadar klas değildim.
"Ben bunu hak etmiyorum"
Dediklerimi duyan Taehyung telefonla birini aramak üzereydi ki sesimi duyunca telefonu yerine koydu ve bana döndü.
""Hangi hakla beni dinlemiyorsun?"
"Affedersiniz, efendim," dedim sesi odayı doldururken.
"Efendim deme bana"
Onun sözleriyle sustum ve odayı incelmeye başladım. Onunla yalnız seyahat etmek garip hissettiriyordu.Daha doğrusu bir gezi değil, bir iş toplantısı.
Bay Kim sessizliğimi fark etmiş ve valizleri yatağın kenarına koymuştu. Kim Bey pencereye gidip sessizce dışarıyı izlerken ben yatağa oturup yeri izlemeye başladım.Sıkılmıştım..
"Bavulları açmıyorsun.Nasıl olsa üç gün burada kalacağız." Dediğinden sonra gözlerim usulca valizlere kaydı.
Bavulları açmayacaksak neden bana bu kadar çok şey aldı? Kendisi için iki veya üç takımdan başka bir şey getirmemişti.Ama ben? İki valiz hazırlamıştım.
"Benden habersiz otel koridoruna çıkmıyorsun." dedi pencereye bakmayı bitirip bana dönerek.Sert tonu karşısında iç çekmeye bile korkup sessiz kaldım.
Taehyung oda telefonunu aldı, bir numara çevirdi ve rastgele yemek siparişi verdi.Gelir gelmez yemek ısmarlamasına şaşırırken, çok geçmeden kapı çaldı ve garson geldi.
Kalkıp kapıyı açacağım sırada Taehyung ayağa kalktı ve bana zaman vermeden kapıyı kendisi açtı. Garson hemen tekerlekli masayla içeri girdi ve "Masanın üzerine koymamı ister misiniz?" diye sordu.
Taehyung sessizliğini korudu ve başını hayır anlamında salladı.Garson başka bir şey isteyip istemediğimizi sorduktan sonra çıktı.
Garson çıkar çıkmaz Taehyung masaya yaklaştı ve bıçağı masadan aldı. Bense o an korkup "Taehyung..." diye mırıldandım.
Taehyung adını duyunca bana bakmış,sonra valizlere yaklaşmıştı. Valizi açıp kıyafetleri yere serdikten sonra boş valizin içini bıçakla yırttı. Ve korkudan ellerimi titretecek bir silah çıkardı.
Evet, o bir mafyaydı, silah taşıması normaldi.Ama onunla tek başına bir odada olmak gerçekten korkutucuydu.
Taehyung silaha bir psikopat gibi bakmış ve gülümsemişti.Bu durum ürkütücüydü.
"Jungkook.."tısladı ve devam etti "Silah kullanmayı biliyor musun?"
"Oysaki köleleriniz hakkında her şeyi bildiğinizi sanıyordum Bay Kim."
____________________________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kısa oldu farkındayım.Ama bu bölümü atma nedenim bir güzelin su içmeme şartı yüzünden 🙂
