"Jungkook?"
Taehyung, sesindeki hayal kırıklığı belirginleşirken mırıldandı.Ve Jungkook, Taehyung'un böyle bir şeye gerçekten inandığına dair kalp kırıklığıyla dolu gözlerle Taehyung'u izledi.
Kalpleri daha yeni yaklaşmıştı, şimdi bu birleşen kalpler neden sesli bir şekilde uzaklaşıyordu ki?
Herkes şaşkınlıkla önce Jimin'e sonra Jungkook'a baktı.Kimse ondan böyle bir şey beklemiyordu.Ama Hoseok ve Seokjin'in Jungkook'a olan güvenleri çok yüksekti, bu yüzden Jungkook'un boşuna cezalandırılacağına üzüldüler.
Jungkook, Taehyung'a yaklaştığında, herkes onun ne yapacağını izliyordu.
Jungkook yanına geldi ve "Taehyung, yemeği ben hazırladım ama içine hiçbir şey eklemedim. Her zamanki gibiydi." dedi.Taehyung'un ona inanacağından emindi çünkü o masum gözlere kim inanmaz ki hem?"Sana en başta inanmamalıydım. Hepiniz aynısınız!"
Jungkook'un kanı Taehyung'dan duyduğu sözlerle dondu.Şoktan ağlayamıyordu bile.Jimin'in keyfi yerindeydi ama.Jungkook nefesi kesildiğinde neredeyse bayılacaktı.
Taehyung'a güvenmişti.
Ama şimdi bu güven yer süpürüyordu."Taehyun..bana inanmadın.Bana yaptığın onca şeyden sonra sana güvendiğim halde, sen sana hiç bir zararı dokunmamış bana güvenmedin."
Jungkook, gözyaşları sessizce akarken cümlesinin sonunda hıçkırdı.Hoseok, Jungkook'a yavaşça yaklaşıp onu sakinleştirmeye çalıştığında, Taehyung sert bir tonda, "Uzak dur, Hoseok!" dedi.Hoseok anında irkildi ve kenara çekildi, daha önce olduğu yere geri döndü.
"Babanız nasıl, Bay Kim?" Jimin ilgileniyormuş gibi sorduğunda Taehyung hala gözlerini önündeki ağlayan çocuktan ayırmamıştı.
Kameralara bakarak gerçeği öğrenemezdi de. Çünkü sadece Seokjin odaya girip çıkıyor ve yiyecek getiriyordu.Kanında zehirli bir madde tespit edildiyse, bu sadece bir yiyecek ve sudan olabilir.Jungkook her zaman yemeği hazırlar ve Seokjin ona yedirirdi.
Jungkook ağlamaya devam ederken, "P-polise ver araştırsınlar," dedi.Ağlamaktan nefret eder, ağladığında kendini hep değersiz hissederdi.
Taehyung cevap vermeyince Jimin güldü ve "Sanırım kendini hapse atmak istiyor" dedi.Bu, Taehyung'un kızarmış kızgın gözlerle ona dönmesine neden oldu "Kapa çeneni Jimin!"
Son sözleri söyleyip sinirli sinirli Jungkook'a baktıktan sonra büyük adımlarla çalışma odasına gitti.
Ancak Jungkook, herkesin önünde yere düşerek daha da şiddetli ağlamaya devam etti.Hiç iyi hissettirmiyordu.
Hoseok gelip Jungkook'un yanına oturduğunda Seokjin hala olayları çözmeye çalışıyordu.Jimin'in bir psikopat gibi gülümseyerek ayağa kalktığını gördüğü an, aklından geçenlerle dudağını ısırdı.
"Jimin, seninle biraz konuşabilir miyiz?"
Jungkook'a sarılı Hoseok Seokjin'in Jimin'e sorduğu soruyla, Seokjin'in ne düşündüğünü anlayınca Jimin'in kalbini kıracağını düşündü o an.
"Seokjin, böyle bir şey yapma." dedi Hoseok, Seokjin onu dinleyerek başını salladı. Çünkü bu zamana kadar, Hoseok yaptıkları konusunda her zaman haklıydı.
"Odamıza gidelim, Jungkook. Biraz dinlen," dedi Hoseok ve Jungkook basitçe mırıldandı, "Hiçbir şey istemiyorum."
Seokjin, Jungkook'un kolundan tutup kaldırdığında, iki yanından aldığı güçle kalkıp odasına gitmek zorunda kaldı.
Jimin mutlu bir şekilde arkalarından yürüyerek odaya geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|Would you change for me?|TAEKOOK|
FanfictionKaranlığın travmasını yaşayan Jungkook ve onu karanlık bir odaya kilitleyerek cezalandıran Bay Kim. Seme~Taehyung Uke~Jungkook •Mpreg•