Jungkook Kore'deki evlerine vardıktan sonra yanındaki görevli kapıyı çaldı ve açmalarını bekledi.Özel uçakla buraya dönmek sadece üç saat sürmüştü.
Kendisi ağlamaktan bitkin düşmüştü.
Jimin kapıyı açıp Jungkook'un durumunu görünce şok içinde elini ağzına götürdü.Zorla ayakta kalan Jungkook'u görmeyi beklemiyordu, ağlamaktan gözleri şişmişti ve gözlerini açık tutmaya çalışıyordu.
Jungkook paramparça olmuştu.
"Jungkook sana ne oldu?" dedi büyük bir şaşkınlıkla.
Konuşmak istemiyordu, tek istediği Taehyung'un geri gelmesiydi.
"Jimin, kim geldi?!" Yan odadan Hoseok ile gelen Seokjin, Jungkook'u görünce olduğu yerde kaldı.Herkes gördükleri manzarayla Taehyung'un ona bir şey yaptığını düşündü.Ama her şey tam tersiydi.
"Belki de artık içeri girmeliyiz?" dedi görevli.Seokjin, Jungkook'un düşmesin diye kolundan tutarak içeri girmesine yardım etti.Jimin ve Hoseok hiç ses çıkarmadan peşinden gittiler.
Jungkook koltuğa oturduktan sonra yine gizlice ağlamaya başladı.Seokjin çocuğun durumunu gördü ve görevliye dönerek "Namjoon, ona ne oldu?" Dedi.
Namjoon, "Hiçbir şey bilmiyorum." dedi sadece. Bu duruma üzülen Seokjin, Jungkook'un önünde diz çöktü, ellerini kavuşturdu ve "Jungkook, anlat bana, ne oldu?" dedi.
Bu sözler Jungkook'un daha da yüksek sesle ağlamasına neden oldu.Dünün o güzel, mutlu anlarına geri dönmek istiyordu.
"T-tae.." dedi ve konuşamayarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etti.
Jungkook, Bay Kim'e Tae diye seslenmesi herkesi şaşırmıştı.Bu beklenmedik bir şeydi.Birbirlerine şaşkınlıkla baktılar o an herkes."Bunu Bay Kim'in önünde söylemesen iyi edersin, yoksa seni öldürür!" dedi Jimin öfkeyle.Kıskançlıktan patlıyordu içinde.
"Hyung, Taehyung'u görmek istiyorum..lütfen bana yardım et"
Jungkook ağlayarak konuştuğunda, Hoseok çaresizce ne olduğunu bile anlamayan Seokjin'e baktı.
"Bak, hala Taehyung diyor!"
Jimin gergin bir şekilde konuşunca Hoseok araya girdi, "Uzun zamandır sakin kalmaya çalışıyorum, seni kırmamaya çalışıyorum ama bu kadar yeter Jimin. Yeter!"Jimin duyduğu sözlerden sonra kapıyı çarptı ve odasına gitti.Odada tek düşünebildiği, neler olduğuydu.
Namjoon'a gelince, Seokjin'e daha fazla dayanamadı ve her şeyi anlattı.
Olduğu gibi.Hoseok şok içinde gözlerini büyüttü ve Jungkook'a baktı, "Neyse ki, sana bir şey olmadı." Dedi.Ama Jungkook'un umurunda değildi.Ancak, "Ona bir şey oldu, hissediyorum" dedi.
"Ağlama. Bay Kim'i tanımıyor gibi konuşuyorsun. Onu yakalamak zor değil Jungkook, sadece imkansız," dedi Seokjin.
Rahatlatıcı sözler onu etkilemedi, tek bir çözümü vardı: Taehyung'u sağ salim görmeliydi.Ancak o zaman sakinleşebilirdi.Herkesin merak ettiği şey de buydu zaten. Jungkook'un ona işkence eden kişi için bu kadar endişelenmesine neden olan ne olmuştu?
"Biraz yemek ye, biraz su iç, kendine gel, ne dersin?"
Hoseok, söylediği şeye karşılık olarak iki yana başını salladı.Aklında sadece o vardı.Kim Taehyung.
"Odana gidelim, en iyisi dinlenmek. Bak, söz veriyorum Bay Kim'i bulup sana getireceğim," dedi Namjoon çocuğu kandırmak istercesine.
Jungkook ayağa kalktı ve odasına doğru yürüdü.
Tam gitmek üzereyken başının döndüğünü hissetti ve bilincini kaybetti.Namjoon hızla yere düşen Jungkook'u tuttu ve koltuğa yatırdı.Herkes korku içinde "Ambulans çağırın" gibi şeyler söylüyordu.
Ama kimsenin heyecandan ve korkudan arayacak vakti yoktu.Jungkook'a gelince, baygınken bile adını sayıklıyordu.
______________________________
Bu gün bir sürü bölüm attığım için bunu kısa yaptım
😭
Yada isterseniz bu bölümü kaldırıp öncekinin üstüne ekleyebilirim
Yoksa kalsın mı dersiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|Would you change for me?|TAEKOOK|
FanfictionKaranlığın travmasını yaşayan Jungkook ve onu karanlık bir odaya kilitleyerek cezalandıran Bay Kim. Seme~Taehyung Uke~Jungkook •Mpreg•