°J E O N G İ N°
"ağzına sıçayım jisung!" Koşarak bodrum katına yöneldik. Jisung elimden tutup beni bir odaya çekip kapıyı kapattı.
BABANİSİKİM BURANİN KAPISI BOZUK
"Jisung amına koyayım! Kapı bozuk burada kaldık! Ve en önemlisi BENİM ASTIM'IM VAR!"
Elimi yelpaze gibi yapıp yüzümü yellemeye başladım. Jisung telaşla yanıma gelip yüzümü avuçlarına aldı.
"Gerçekten özür dilerim! Bilerek olmadı jeongin, ama merak etme, seni buradan kurtaracağım tamam mı?"
Hızlıca yanımdan ayrılıp kapıyı açmaya çalıştı, ama başaramamıştı. Tekrardan denedi fakat yine olmadı. Bu sefer kapıya tekme atıp bağırmaya başladı.
Elimi boğazıma atıp üfelemeye başladım. Nefesim kesiliyormuş gibi hissediyordum. İlacım yanımda değildi ve bu daha kötüydü.
Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. iki elimide boğazıma atıp yere çömeldim. Jisung beni öyle görünce koşarak yanıma geldi ve ellerimi çekemeye çalıştı.
"Jeongin, bir tanem nolur dayan bak nolur!" Jisung ağlamaya başlamıştı bile. Onu ağlattığım için kendime lanet okudum.
"A-a-ağlama!" Nefesim gittikçe kesiliyordu. Gözlerimin önünde siyah siyah şeyler uçuyordu. Lan yoksa tahtalı köyümü göreceğim!
"Jisung nerdesin! Çık ortaya yoksa babana kayarım!"
Dışardan minho'nun sesi gelmesiyle jisung hızlıca ayağa kalkıp kapıya vurmaya başladı.
"Minho! Buradayız nolur kurtar bizi!" Kapı açıldığında jisung hızlıca beni kaldırıp dışarıya çıkardı. Minho'ya baktığımda yanında hyunjin olduğunuda gördüm.
Ayakta duracak gücüm yoktu resmen. Tam yere düşecekken hyunjin gelip beni kucağına aldı ve koşmaya başladı. Gözlerim ise hızla kapanmıştı.
°J İ S U N G°
Hyunjin jeongin'i kucağına alıp koşarken ben de arkalarından gitmeye başladım. Hıçkırarak ağlıyordum aptal kafam!
Kolumu birinin tutup çekmesiyle sendeledim. Kafamı kaldırdığımda minho olduğunu gördüm.
(Yazar:başka kim olacaktı ayıptır sorması)"Aptal! Ne oldu ona!?"
"B-biz sadece senden kaçıyorduk (hıçkırık) ama sonra jeongin'in astımı tuttu, (hıçkırık) ona bir şey olursa kendimi öldürürüm!"
Deli gibi ağlıyordum. Jeongin benim ilk ve tek arkadaşımdı ona bir şey olursa ben nasıl yaşardım ki?
"Sen tam bir aptalsın! Gerizekâlı sikik!" Ondan ayrılıp yüzüne baktım.
"Ben böyle olacağını bilmiyordum (hıçkırık) senden özür dilerim gerçekten."
Yanından koşarak ayrılıp revire gitmeye başladım. Oraya gitmişlerdir büyük bir ihtimalle.
Koşarak kapıyı açıp içeriye girdim. Hemşire jeongin'e serum takıyordu. Hemen jeongin'in yanına gidip elini tuttum.
Ben ağlamaya devam ederken hyunjin yanıma gelip omuzumu patpatladı. "Hyunjin, ona bir şey olmaz değil mi? O benim her şeyim."
"Hemşire bir şey olmadığını söyledi jisung, merak etme ona bir şey olmayacak."
Derin bir iç çekip ayağı kalktım. "Hepsi benim yüzümden oldu hyunijn. Ben sadece minho'ya şaka yapmak istemiştim!"
"Saçmalama Jisung! Bu olay senin hatan değildi. Sonunun böyle biteceğini nereden bilebilirdin ki?!"
Hyunjin'in sözleri beni birazda olsa rahatlatmıştı. "Neyse jisung, benim Da-eun'un yanına gitmem gerek. Jeongin uyanınca yanına geleceğim ama geçmiş olsun dileklerimi ilet!"
Kafamı sallayıp önüme döndüm. Hyunjin ise hızlıca odadan çıkmıştı.
Ah be hyunjin neden gözünün önündekini görmüyorsun.
Kaosssss
Maalesef minho'yu zorba yaptım. Hyunjin'i yapmadığım için minho'yu yapasim geldi.
Bir tıkcık kısa olmuş olabilir ama idare edin lütfen.
Umarım beğenmişsinizdir sizleri çooook seviyorummm bebeklerim oy ve yorum yapmayı unutmayın görüşürüzzzz ❤️😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romeo And juliet~°Hyunin
FanfictionSeoul American High School lisesinde Romeo ve Juliet tiyatrosu başlar. Hyunjin bu oyunda Romeo seçilir ve Juliet seçme hakkı ona verilir. Peki hyunjin hoşlandığı kız Da-Eun'mu seçecekti yoksa kendisinden hoşlanan Yang jeongin'imi.. Yan Shipler Chang...