"Seni seviyorum Hyunjin."
°J E O N G İ N°
"lan çok iyiydin Jeongin, kesin sevilirsin!" Dedi jisung.
Seungmin oradan söze atladı "cidden çok iyiydin. Ay! Kesin seni alacaklar!"
Sesli bir kahkaha atıp "seungmin seni ilk gördüğümde asla böyle biri olduğunu düşünmemiştim, çok tatlısın!"
Seungmin bana gülümseyip "sen önce kendine bak, bebek gibisin!"
Ben de gülümseyip seungmin'e elimle öpücük gönderdim. Jisung'un kıskanç of'lamasi ile ona döndüm. Beni kimseyle paylaşamıyordu.
"Kıskanma bücür, sen daha tatlısın." Dediğimde çiçek yaptığı kollarını açıp gülümsemişti.
Eliyle sanki saçı varmış gibi savurup "biliyorum bebeğim, ben mükemmelim!" Diyip göz kırptı.
Gözlerimi devirip gülerken dışarıya doğru adımladık. Bir yandan sohbet ediyor, bir yandanda yürüyorduk.
Aklıma birden hyunjin ile olan yakınlaşma sahnemiz gelmişti. Onu öpme arzusu içimi yiyordu. Kalbim düşüncelerim ile hızlıca atarken, gülümsedim. Bu fikir çokta fena değildi sanırım.
Gözümün önünde sallanan el ile kendime geldim. Elin sahibine baktığımda, jisung olduğunu gördüm.
"İyi misin? Daldın gittin bir anda." Dedi endişeyle
Kafamı sallayıp "iyiyim, iyiyim! merak etme hyunjin'i düşünüyordum sadece."
Seungmin arsızca sırıtıp "yoksa, onu çıplak mi hayal ediyordun?"
Şaşkınlıkla gözlerim açılırken hızlıca elimi ağzına koydum.
Sessizce "seungmin aptal mısın?! Sessiz olsana etrafta bir sürü kişi var!"
Elimi ağzından çekip geri eski halimi aldım. Seungmin hiçbir şey olmamış gibi omuz silkip "aman sanki bir şey dedik."
Bahçede yürürken bankta hyunjin ve arkadaşlarını görmüştüm. Kalbim tekrardan hızla atarken, hyunjin direkt gözlerini bana çevirmişti.
Daha sonra ayağa kalkıp yanıma geldi. Haftiffce gülümseyip "bugün seçimlerin açıklanma günü jeongin. Okul çıkışında olacak hoca sana söylememi istedi."
Heyecanla kafamı sallayıp "teşekkür ederim hyunjin, orada olacağım." Diyip eğilmeye çalıştım fakat hyunjin'in iki elide beni durdurdu.
Hafif sahte bir sinirle "Eğilme Jeongin! kendimi yaşlı hissediyorum."
Gür bir kahkaha atıp "tamam, tamam eğilmem Hyunjin HYUNG."
Sinir etmek için söylediğim sözler gerçektende işe yaramıştı.
"Jeongin! Bunca zaman hyung demiyordun şimdide deme!" Dedi sinirli bir ses tonuyla.
Onun sinirli halini görmek bana iyi geliyordu. Çok seksi ve ateşli duruyordu onu her zaman kızdırabilirdim.
"Banane! Diyeceğim hyunjin hyung!" Dil çıkartıp kaçmaya başladım.
Arkama baktığımda onunda arkamdan koştuğunu görüp biraz daha hızlandım. Fakat o kadar hızlı koşuyordu ki bana yetişmişti.
Kolumdan tutup beni bir duvara yasladı. Göğüsüm koştuğumdan dolayı hızla inip kalkıyordu.
Sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Utançla gözlerimi kaçırdığımda sadece sırıtmıştı.
Gözlerim kalın dudaklarına kayarken, içimde onu öpme arzusu tekrardan alevlenmişti.
Fakat bunu yapamazdım, o başkasını seviyordu. Kendi ellerimle bittiremezdim bizi.
Hyunjin önümden çıkıp arkadaşlarının yanına yürümeye başladı. Elimi kalbime koyup çok kısık bir sesle "Seni seviyorum hyunjin." Diyebilmiştim sadece.
____________________
Çok şükür yeni bölüm HDKSHDKABSNasılsınız bakalım Trabzon ekmeklerimmm
Umarım beğenmişsinizdir sizleri çooook seviyorummm bebeklerim oy ve yorum yapmayı unutmayın görüşürüzzzz ❤️🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romeo And juliet~°Hyunin
FanfictionSeoul American High School lisesinde Romeo ve Juliet tiyatrosu başlar. Hyunjin bu oyunda Romeo seçilir ve Juliet seçme hakkı ona verilir. Peki hyunjin hoşlandığı kız Da-Eun'mu seçecekti yoksa kendisinden hoşlanan Yang jeongin'imi.. Yan Shipler Chang...