2. Bölüm

142 12 7
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Stephen herkesi büyüyle bilinmeyen bir yere getirdi. Burası Bucky ve Cassie'nin eski eviydi. Zamanı durdurdukları için burada istedikleri kadar durabilirlerdi. Herkes yerleşirken Stephen odaya Peggy'i de getirmişti. Peggy son zamanlarda emekliliğini tatiliyle kutluyordu ve bir anda kendini geçmişteki en huzur bulduğu evde bulunca şaşırmadan edemedi. Howard hemen ona gerçekleri anlattı ve Peggy anında gidip Maria'nın yüzüne yumruk attı. Stephen onları ayırmak zorunda kaldı ve herkes sakinleşince izlemeye başladılar. 

  8 Aralık 1941/Brooklyn

Amerika 2. Dünya Savaşı'na katılmıştı. Halka korku ve kargaşa hakimdi. Dün sabah Pearl Harbor'a saldırılmıştı ve çok fazla yaralı ve ölü vardı. Cassie de bu yüzden askeri hastanede nöbetteydi. Bugün 21.yaş günüydü. Genellikle Bucky ve Steve ile beraber kutlarlardı. Son birkaç yıldır hakim olan ekonomik buhran yüzünden pasta gibi şeyler almasalar bile küçük bir kekle kutlarlardı. Bu sene bu pek mümkün gibi durmuyordu.

Cassie kahve alıp biraz dinlenecekken müşade odasının kapısı hızla açıldı. Cassie hemen savunma pozisyonunu alırken gelenleri görünce bundan vazgeçti ve onlara doğru ilerledi. Peggy, Albay Phillips ve iki tane adam içeriye girmiş sedyeye hastayı yatırıyorlardı.

"Cassie, bu Doktor Eriskine*. Acil ilgilenmen gereken çok gizli bir hasta."

Cassie onu kafasıyla onaylayıp Doktor Eriskine'i muayene etmeye başladı. O sırada Howard ise Peggy'nin yanına gitti. Sessizce, "Bu kadın kim?" diye sordu. Karşısındaki kadın çok güzel ve alımlıydı. Doktor olmayacak kadar güzeldi. Bu zamanda kadınların doktor olması çok görülmüş bir şey değildi. Hele ki askeri bir üste doktor olması hiç görülmüş bir şey değildi. Bu yüzden de merakına yenik düşüp, Peggy daha cevap vermeden Cassie'ye yaklaştı.

"Merhaba hanımefendi."

''Gerçekten tam bir playboydun Howard. Tony'nin sana benzemesine şaşmamak lazım.'' Peggy'nin sözleriyle iki Stark'ın ona kırgın bakması herkesi güldürdü. 

 Cassie cevap vermeden işine devam etti. "Beni görmezden geliyor olmazsın." Cassie yine cevap vermedi. "Ben Howard Stark'ım. Kimse beni görmezden gelmez." Cassie en sonunda stetoskopu** kulağından çıkarttı. "Biraz sessiz olursanız eğer ben hastamı muayene edebilirim. İşim bittikten sonra tanışabiliriz ve konuşabiliriz tabiiki." Tekrar işine döndü. Howard önüne dönünce Peggy'nin kendini gülmemek için tuttuğunu gördü.

''Bu kadını çok seksi.'' Natasha'nın konuşmasıyla birkaç kişi güldü. Kadın gerçekten de çok güzeldi. ''Hey o benim annem.'' Natasha sadece ona baktı ve gülümsedi. Tony'i gerçekten de kardeşi gibi seviyordu ve şu anda ne kadar kötü hisettiğini anlıyordu.

Nihayet kısa bir süre sonra Cassie'nin işi bitince arkasındaki üçlüye döndü. "Herhangi bir sıkıntı gözükmüyor. Yaralarına pansuman yaptım ama her gün yeniden yapılması gerekiyor. Onun dışında birkaç ilaç vereceğim. İlaçlar bitene kadar kullansa yeter. Şu anlık başka bir şey yok."

Court Baiser de la Mort | wtmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin