İYİ OKUMALAR..
Ama bu çok saçma ve çocukçaydı. Yine de Yasmin'i kırmak istemiyordum. Bana uzattığı kıyafetleri giyip yanına geldim. Elinde bir kutuyla "Öyle mal mal bakmayı kesip karşıma otur makyajını yapıcam. " dedi. Sözünü ikiletmeden tabureyi çekip karşısına oturdum. Uzaktan hiç farketmediğim çilleri vardı Yasmin'in. Gözleri büyük ve parlayan bir mavi rengiydeydi. Küçük biçimli bir burnu ve ince dudakları vardı. Onu süzdüğümü anlamış olmalı ki "Sevgilimden başka kimse öpemez o dudakları canım." dedi gülerek. Ben de gülümseyerek "Öyle bir niyetim yok. Sadece, güzelsin." dedim. Makyajı bitirip ayağa kalktı "Sende güzelsin." dedi, tebessüm ederek. Eline telefonunu alıp birini aradı. Kısa bir sevinç çığlıyla "Hadi gidelim istediğimiz malzemeler gelmiş. " dedi ve kolumdan tutup koşturmaya başladı. Bu kızın peşinden daha çok sürüklenecektim galiba. Giriş kapısına vardığımızda motorsikletli biri bekliyordu bizi. Yasmin çocuğun yanına gidip "Çok saol ya bu iyiliğini unutmicam." dedi ve hastane kutusunu eline aldı. Çocuk kaskını çıkarmadığı için yüzünü görememiştim. Hemen motorsiklete atlayıp hızla yanımızdan uzaklaştı. Yasmin ile birinci sınıfların katına çıktık. Dersi boş olan bir sınıf arıyorduk. Koridorun sonundaki 9-F sınıfının dersi boştu anladığımız kadarıyla. Çömlere güzel bir şaka olacaktı.
Yasmin ile sınıfın kapısında dikiliyorduk. Yasmin derin bir nefes alıp kapıyı çaldı. İçerdeki gürültü birden kesilmişti. İçeri girdiğimizde hepsi korku ve şaşırmış bir şekilde bize bakıyordu. Yasmin sırıtarak konuşmaya başladı "Merhaba çocuklar. Ben Selin doktor ve.. " beni göstererek " yardımcım Ceyda." dedi. Buna ben bile şaşırmıştım. İki dakikada kız senaryo yazdı helal olsun. Yasmin konuşmasına devam etti "Korkacak bir şey yok, sadece aşı yapacağız. Kuduz olmamanız için bir önlem." Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Çocuklar bize korkuyla bakarken Yasmin bana dönüp "Başlayalım." dedi sinsice sırıtarak. Hastane kutusunu masaya indirip iğnenin içine serum doldurdum. Bu işin sonunda hapisaneye bile girebilirdik ama bu bizi durdurmuyordu. Elimdeki iğneyle orta sırada oturan siyah saçlı kıza doğru ilerledim. İğneyi korkutucu bir şekilde havaya doğru biraz sıktım. Kıza dönüp "Adın ne senin?" dedim. Kız gözleri dolu bir şekilde kekeleyerek "A-aslı. B-ben aşı olamam." dedi. Sırıtmam yüzümde yayılırken "Olursun gülüm olursun. Kolunu aç bakim. " dedim. İğneyle kızın koluna doğru ilerlerken birden arkamdaki kapının açılmasıyla kısık bi sesle 'siktir' deyip iğneyi arkama sakladım ve kapıya döndüm. Yok artık bunun ne işi var burda?
Yasmin benden önce davranmış ve kapıda duran doktor gömleği giymiş Savaş'a doğru ilerledi. Sap gibi dikildiğimi farkettiğimde ben de arkalarından çıktım. Yasmin benim de dışarı çıktığımı farkedince "Ben içeriyle ilgileniyorum." deyip sınıfa geri girdi. Savaş'a sorgulayıcı ve sinirli bakışlarımı atarken o ise beni süzerek sırıtıyordu. Buna daha fazla dayanamayıp "Ne işin var burda?" dedim. Bana doğru bir adım atarak "Sevgilimi yani seni merak ettim hayatım. " dedi. Alayla gülerek "Gelirken yolda kafana bonzai saksısı mı düştü gerizekalı? Kafan çok güzel heralde." dedim. Yamuk sırıtışıyla "Senin kadar güzel değil. Ve sevgilimsin nokta. " deyip dudağıma yapıştı. Bu ani hareket afallamama sebep olsada kasıklarına ayak dirseğimle vurabilmiştim. Acı bir iniltiyle benden uzaklaşınca "Bir daha bu hareketi asla yapmıyorsun!" dedim. Nasıl bir cesaret vardı bu gerizekalıda? Şuan onu öldürmemem için bir tek sebep bile yoktu. Yalnız bunun hesabını fazlasıyla ödeyecekti. Bir kaç gün sonra beni tanıyacaktı herkes. Sadece bir kaç gün sonra..
İki büklüm olan Savaş sırıtarak doğrulup "Alışırsın güzelim." dedi. Kendimi sinirden o kadar sıkıyordum ki dişlerimden ufak bir gıcırdama sesi çıktı. Ben sinirlice bakarken Savaş iyice yanıma yaklaşıp cebinden bir şey çıkardı. Elindekini avcuma zorla açıp koyarken "Bunu takacaksın ve bundan sonra benimsin." dedi ve hızlıca merdivenlere yöneldi. Sinir kat sayım tavan yapmışken avcumu açıp içindeki küpeyi dikkatlice incelemeye başladım. Siyah gümüşten 'S' harfiydi. Dikkat çekici ve sadeydi. Ne saçmalıyordu bu gerizekalı? Hayatında ilk defa gördüğü bir kıza 'sen benimsin' diyerek, sahibiymiş gibi onun olduğunu simgeleyen bir küpe takmasını emrediyordu! Ama şöyle bir şey var ki daha o kızı hiç tanımıyordu..
Yasmin'in sesiyle elimdeki küpeyi o farketmeden cebime attım. Ondan sakladım çünkü yapacaklarımı sadece ben ve benim istediğim, güvendiğim kişiler bilmeliydi. Evet Yasmin'e güvenmiyordum ki zaten bu kadar kısa süredir tanıdığım birine güvenmem salaklık olurdu. Hayattan büyük tokatlar yemiştim bunlar artık bana basit geliyordu. İnsan sarrafı değildim ama çoğu insanın amacını tahmin etmek zor gelmiyordu. Yasmin kötü olmayabilir ama benim işlerime burnunu sokarsa istemeden onu da bataklığıma çekerdim. Ben bunları düşünürken Yasmin soru işareti suratıyla yanıma gelip "Savaş nerede? Ne işi varmış? Neden gelmiş?.. " diye sıraladı soruları. Sert ve soğuk bir ifadeyle başımdan salarcasına "Bilmiyorum. " dedim. Konuşmasına izin vermeden devam ettim "Gidelim bence. Zaten ortada gülecek ve eğlenelecek bir şey de kalmadı." Hala soru dolu gözlerle bakıp "Bence de." dedi. Sanırım sorularını umursamama sinirlenmişti. Omuz silkip merdivenlere doğru ilerledim Yasmin de arkamdan geliyordu. Bir elimi cebime koyup parmaklarımla küpeyi inceliyordum; gümüş sertti. Bunun bedelini ağır ödeyecekti Savaş. Beni küçük barbie bebekleriyle karıştırmıştı. Bana kimse sahip olamaz! O gerizekalıya bunu ağır bir şekilde gösterecektim bir kaç gün sonra sadece.. Eski ben olacaktım ve herkes her şeyin bedelini fazlasıyla ödeyecekti!
VOTE VE YORUMLARINIZI
BEK
Lİ
YO
RUUM
:)
![](https://img.wattpad.com/cover/14748139-288-k259346.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVİMSİZ
عاطفيةHayatımı doğduğum gün kaybettim. Babam bana ne kadar kızsa da ben onu çok seviyordum ta ki beni burada yanlız bırakana kadar... Her şey yeni başlıyor. Gerçek beni herkes görecek...