2.4

229 12 9
                                    

Selamlaarrr

Nasılsınız canımlar

Aslancık'ın Uzay olması hakkında ne düşünüyorsunuz

Benim yazdığım ilk bölümden beri aklımda olan bir şeydi

Çok da güzel oldu bence yaa

Neyse bugün menüde hamsi tava vardı 😎

Bizimkiler de Fenerbahçe-Hamsispor maçına gideceklerdii

Ona gittikleri bölümü de yazacağım ama ne zamana gelir bilmiyorum

Ne zamana bitirirsem o zaman gelir

Benim canlarım ciğerlerim de olacak o bölümde🥹

Media: Son günlerde sürekli aklımda çalan beste🫶🏻
____________

Uzay Bulut

10 Ay Önce

"Kanka Lilya'yı sen de tanıyorsun. Engellememesi daha tuhaf olurdu."

Elimdeki çekirdekleri bir kenara bırakıp bakışlarımı Tuna'ya çevirdim. "Ya orası öyle de Galatasaray'lı olduğumu öğrenince engellemesini beklemiyordum. Fenerbahçe desem engeller miydi acaba?"

Emre eline çekirdek kabuklarını koyup suratıma fırlattı. "Salak mısın oğlum? Takımını 'Maça gidelim mi?' diye giriş yaptığın için sormuştur. Lilya'yı tanıyoruz. Fenerbahçe desen bile engellerdi. Ama Galatasaraylı olduğunu söyleyince engellemesi çok ikonik bir olay olmuş kardeşim." dedi ve gülmeye başladı. Tuna da ona katılırken ben donuk bakışlarla onlara bakıyordum.

"Ya Lilya benden hoşlansa bile Galatasaraylı olduğum için reddetmez değil mi?"

Tuna'nın gülüşü donarken bana kaşlarını çatarak baktı. "Oğlum sen en mantıklımızdın. Ne oldu sana böyle? Konu Lilya olunca benden bile aptal oluyorsun." dedi.

"Uzay harbi Lilya öyle bir kız mı ya? Tamam Fenerbahçe onun canı olabilir. Çok seviyor olabilir. Fenerbahçe için zamanında Tuna'yı bile karşısına almış olabilir. Okulda biri Mesut'a laf etti diye onunla kavga edip uzaklaştırma almış olabilir. Ama-" dedi ve duraksadı. "Kanka belki yapar ya. Çok emin olamadım şimdi."

Tuna Emre'nin kafasına vurdu ve "Çok yardımcı oldun" der gibi bir bakış attı. "Ya kız benden hoşlanmıyor zaten. Hoşlanmadığı için düşünmeye gerek yok bunu. Ben onu uzaktan seviyorum kaç yıldır. Uzaktan sevmeye devam ederim." dedim.

"Kanka bak şuraya yazıyorum. Siz bir gün olacaksınız. Ve aşırı güzel olacaksınız."

Pek sanmıyordum olacağımızı. Lilya'nın çocukluğundan beri iki aşkı olmuştu. Babası ve Fenerbahçe. Abisi ve Arda da bu gruba dahil olabilirdi ama fazladan bir kişiye daha yer yoktu.

"Oğlum Mesut Özil Fenerbahçe'den ayrılmış lan."

Emre'nin söylediğiyle aklımda Lilya belirmişti. Takımdaki herkese tek tek çok değer veriyordu. Hata yaptıklarında kızar, bazılarının takımdan gitmesini ister fakat takımdan giderlerse üzülürdü. Mesut onun için farklıydı. Bütün Fenerbahçeliler gibi o da Mesut'u çok beklemişti. Çok üzüldüğüne emindim.

"Tuna Lilya'yla konuşsana. Çok kötü olmuştur o şimdi. Fazla üzülmesin. Şuan ayıcığına sarılıp ağlıyordur kesin ya."

Tuna başını sallayarak eline telefonu aldı. Lilya'yı arayıp hoparlöre aldı ve masanın üzerine koydu. Telefon açılmayınca tekrar aradı. Fakat Lilya telefonu yine açmamıştı.

"O zaman son çare mesaj atıyorum."

Tuna yarım saat kadar telefonla uğraştıktan sonra telefonu tekrar masanın üzerine koydu. "Evet, sıra sende Uzay bey." dedi. Kaşlarımı çatarak Tuna'ya baktım. "Ne sırası ya?"

"Lilya'ya mesaj atacaksın. Teselliye ihtiyacı var. Biz onu milyon kere teselli ettik. Bir kere de sen teselli et."

Emre Tuna'nın kafasına vurdu. "Oğlum mal mısın? Kız engelledi ya Uzay'ı. Nasıl yazacak?" dedi. "Instagramdan fake hesap açar. Bu kadar zor değil yani. Uzay bak yapılmayacak şey değil. Biraz üzüntüsünden yararlanmak gibi olacak ama üzgün olduğu için engelleyip geçmez. Kafasını dağıtırsın belki diye konuşur. Ayrıca üzüntüsünü geçirmek için yanıp tutuştuğunu biliyorum."

Tuna haklıydı. Lilya'nın üzüntüsünü geçirmek istiyordum. Telefonumu elime alıp hemen bir hesap açtım. Ve Lilya'nın hesabına girip sohbete girdim. Ve yazmaya başladım.

----

3 Mayıs

"Ya Lilya bana niye hiç anlatmadı ki? Ayrıca harbi psikopat mısın sen Uzay? Niye kendi kendinle konuşuyorsun? Nasıl yaptın onu da anlamadım ama neyse. Ee şimdi ne olacak? Bu gelmeyeceğim dediyse gelm-"

Ayça nefes almadan konuşurken Tuna eliyle ağzını kapatmıştı. Arda ise bana sinirli bakışlar atıyordu. Göz kırparak başımı "Ne var?" der gibi salladım.

Arda sinirli bakışlarını yumuşattı ve başını omzuna yatırdı. "Ya ben sana tam ısınmaya başlıyordum. Oldu mu şimdi bu yaptığın?" diyerek dudaklarını hafifçe büzdü. "Neyse en azından Lilya yabancıya gitmedi. Lilya'yı verirsek karşılığını da alırız sonuçta." dedi ve gülümseyerek Umay'a baktı. Umay da ona gülümsedi.

Umay'a gülümseyerek baktı?

Umay da ona gülümsedi?

"Umay niye durduk yere gülüyorsun abicim? Yine beyninde saçma sapan bir espri falan mı yaptın?"

Umay'ın gülüşü anında solarken bana döndü. "Evet abi ya. Böyle bir espri geldi aklıma. Ona güldüm." dedi.

Emre bana göz kırparak Umay'a baktı ve gülümseyerek konuştu. "Bize de yapsana o espriyi Umay'ım. Hep beraber gülelim." dedi.

Umay elini saçlarına götürdü ve saçlarını karıştırdı. "Yapayım Emre abi yapayım. Eee şeydi espri. Adamın biri varmış, ikinci dönem düzeltmiş." dedi. Anında yüzümü ekşittim. Kardeşim diye demiyorum ama espri yeteneği sıfırdı.

"Ya Umay Allah aşkına ne yaptın ya? Ne biçim espri bu?"

Umay Tuna'ya bakarak dudaklarını büzdü ve omuz silkti. Kafenin kapısının açılmasıyla hepimiz kapıya döndük. Lilya'yı kapıda görmemle oturduğum yerden kalkıp hızlıca Lilya'nın yanına gittim ve sarıldım.

"Lilya sana söz veriyorum seni asla bırakmayacağım. Her zaman yanında olacağım. Sana anonimi hiçbir zaman aratmayacağım. Asla değişmeyeceğim. Söz veriyorum güzelim."

Lilya benden ayrıldı ve gözlerimin içine baktı. Ama normalde baktığı gibi düz değil. Çok duyguluydu bakışları. Sevgiyi tam anlamıyla hissetmiştim.

"Seni seviyorum aslancık."

Söylediği şeyle gülümseyerek tekrardan ona sarıldım. Huzurluydum. Çok huzurlu...

_________

Maça Gidelim mi?/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin