"Arda kalk kapat şu kodumun alarmını lan" diyerek yan taraftaki yataktan kolunu gelişine salladı İsak.
Hesapsız hamlesi karnıma düşmüş minnak yüzüne tezat davar kütleli vücudunun naçizane uzvu, kökünden koparmak istiyordum şu an altyazı geçmek gerekirse size , karnımı delmişti ulan.
"Ahh" istemsiz iniltimle kafasını yastığından kaldırmış kısık gözleriyle ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Ellerimin karnıma gitmesiyle anlamış olsa gerek hunharca gülmeye başlamıştı.
Hala çalıp duran alarmıma sinir olmuş olsa gerek elini yataklarımızın arasındaki komodine atmış telefonumu susturarak üzerime fırlatmıştı.
Sırıta sırıta kalkıp lavaboya girdi.
Bir pazartesi sabahı için fazla pozitif bir pezevenkti şu an.
Rahatsız edici.
Telefonumu elimle arayarak sonunda elime aldım ve bildirimleri kontrol ederek İsak'ın tuvaletten çıkmasını bekledim, bebişim çay kahve de getirelim mi ya ?
Yaklaşık 10 dakika sonra tuvaletten çıkmıştı, ben de girip işlerimi hallettim üzerimi giydim derken İsak'ta hazırlanmış diğer oda arkadaşlarımızı uyandırmadan odadan çıkıp kahvaltımızı etmiştik.
" Şu ibibikler de yine selam vermeden gitti " diye hayıflanan İsakla kafamı ağzıma tıkmaya çalıştığım ekmekten kaldırarak gözlerini takip ettim Kenan'la Bertuğ çıkıyordu yemekhaneden. Geçen sene yakın olduğumuz ama anlayamadığım bir şekilde aramız açılan arkadaşlarımız..
" Boşveeer çiçeğim" diyerek kafasını okşadım hafif hafif, çayımın son yudumunu da alarak kalktım.
Tepsimi bırakıp geldiğimde eşyalarımızı alarak fakülteye doğru yürümeye başladık.
°
"Yani kurallar basit anladınız galiba bir deneyin sorunuz olursa üzerinden geçeriz tekrar" diyerek oyunları dağıtmaya başladı Volkan hoca geçen ders yanıma oturan çocuk oyunların konulduğu dolaba yakın olduğu için kalkmış yardımcı oluyordu hocaya oyunları dağıtmasında oyunları dağıtırken son oyunu da bana uzatmış oyunu alırken ellerimiz temas edince istemsiz göz teması kurmuştuk.
Oyunu alarak İsak'la aramıza koydum daha önceden bildiğim için pek sorun yaşamadan oynamaya başlamıştık.
Bir yandan da sohbet ediyorduk.
Altay abi daha önce oynamadığı için tam olarak bilmiyordu ve ara ara soruyordu verdiğim cevaplar sayesinde kolayca algılamıştı ve şu an iyi oynuyor sayılırdı.
Gülerek önüme dönerken o çocukla yine göz göze geldim.
Kahverengi gözlere sahipti, öyle çok güzel gözler denilemezdi belki ancak kesinlikle özeldi gözleri, belki bakışları hoştu belki de gözlerinin kısıklığı emin değilim tek bildiğim sıradan değildi içine çekiyordu insanı.
" Yemekte ne var acaba ya acıktım" diyen İsak'la yüzümü buruşturmadan edemedim
"Fasulye var " diyerek kafamı önüme eğdim, yani hak etmemiştik bence yemekte fasulye olmasını hoş değildi hiç.
°
Vize için üç tercih sunmuştu bize volkan hoca bazıları sunum bazıları kazanımlarla ilişkili ödevler yapıyordu. Bu hafta o ödev sahiplerinden bazıları oyunları bize sunacak sınıfta hep birlikte uygulayacaktık. Kız çıkmış anlatmıştı ABC bağlama oynayacaktık.
Klasik kağıt oyunlarından biriydi.
Anlatıp, hepimize yapabilmemiz için küçük fotokopiler dağıttı.
" Kalemlerinden ödünç alabilir miyim ?" Sesini duymamla elimi hemen önümdeki kalemliğe atıp bir kalem çıkararak gülümseyerek uzattım.
"Teşekkür ederim " diyerek aldı.
Bir süre harfleri uygun şekilde bağlamaya çabaladım ama uğraşmak istemedim konuyu anlatan kız ortalıkta dolaşarak yardıma ihtiyacı olanları ya da tamamlayanların doğru yapıp yapmadığını kontrol ediyordu.
" Ya bir şey sorabilir miyim ?" Diye gülümsedim kıza
Yardım et bacım bitirelim şu çileyi.
" Tabii " diye gülümsedi kız da
" Şu d harflerini nasıl birleştiriyoruz gösterebilir misin ya ?"
O d ler bir birleşsin tamamdım yahu
" Bak şuradan " diyerek elindeki cevap kağıdını gösterdi.
Görsel hafızam saolsun tüm harflerin yolunu keşfedip kendi kağıdına geçirmiştim bile..
" Teşekkürlerr " diyerek gülümsedim
Kız da rica ederek uzaklaştı.
Yanımda bir hareketlenme olmasıyla gözlerim o tarafa çevrildi.
Kalkmış hocaya bir şeyler soruyordu.
" Evet arkadaşlar çıkmak isteyen çıkabilir dersimiz bitmiştir" diyen volkan hocayla kalemlerimi toplamaya başladım.
İsak'ta ondaki kalemimi vermiş kalemliğe doldurmuştum ki gözüme ona ödünç verdiğim kalemim çarptı. ABC bağlamasını tamamlayarak telefonunun üzerine bıraktım ve kalemimi alarak eşyalarımı toplayıp sınıftan ayrıldım.
°
Alan derslerimden birindeydim ve hiç hoslanmıyordum o dersten neyseki çoktan bitmiş koridora dağılmıştık bile İsak tuvalate girmiş bense Altay abiyle sohbet ediyordum.
" Sonra işte dedim galiba beni bekliyorsun, yok beklemiyordum falan dedi ama bence bekliyordu yani bakışlarımdan anlamış olmalıydı."
" Bazen insanın algıları kapanıyor ama abi ya " diyerek sırıttım. Kerem abiyle sevgili olma anlarını anlatıyordu ve beklenmedik şekilde eğlenceli bir hikayeleri vardı.
Gelen telefon çalma sesiyle elini cebine attı ve telefonunu çıkardı ekranı görür görmez yüzünde oluşan o gülüş vatan gülüşüydü...
Arayanı şak diye belli eden bir gülüştü istemsiz ben de gülümsedim.
" Tamam hayatımın anlamı tamam geliyorum ya ardaylayız, arda selamı var koçum"
Kafamı sallayarak selamı aldım " sen de selam söyle " diyerek fısıldadım.
" Tamam geliyorum istediğin bir şey var mı kantinden?" Diyerek el sallayarak uzaklaştı Altay abi.
Sevinmiştim, birbirini seven ve birbiri için çabalayan destek olan insanlar hoştu, bazen benim de böyle bir insana ihtiyaç duyasım geliyordu ama benlik değil gibiydi.
Kim uğraşırdı ki benimle ?
Kimseye dert olmaya gerek yoktu tek tabanca yaşayıp giderdik bea.
Bu çocuğun tuvaletlerle derdi neydi bilmiyorum ama bir an önce çıkmalıydı şu aşağılık tuvaletten!
Merdivenlerden ses gelmesiyle kafamı çevirdim ve onu gördüm yine zahmetsiz bir gülüş hakimdi suratına ilk kez gülerken görüyordum, ilk kez gülüşünün tınısı kulaklarıma çalınmıştı ve ilk kez birini bu kadar uzun süre göz hapsine almıştım.
İndi arkadaşıyla merdivenlerden ve çıkıp gitti kapıdan ismi neydi acaba ?
Bilmiyordum, tek bir fikrim bile yoktu. Bu denli güzel gülüşe, hoş gözlere sahip bu çocuk kimdi bilmiyordum. Tek bildiğim gülüşünün tınısı zelzeleler yaratıyordu bir yerlerde.
____
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aşk kırıntıları • arfer
Novela JuvenilCeplerimi yoklamış aşk kırıntılarına rastlamamıştım..
