Dördüncü Kıvılcım.

201 15 3
                                    

Sara bana döndüğünde girdiğim bir kaç dakikalık trans halinden yeni çıktığımı yeni fark ettim;

- İyi misin ? dedi, Sara.

- Üzgünüm, sadece dalmışım.

Sara bana endişeli gözlerle baktıktan sonra gülümsedi ve;

- Herneyse Vera, Bu Devin, o da pyrokinetic.

Devin denen çocuk elini uzattı, yüzündeki gülümsemeyi değiştirmeden. Gülümsemesine karşılık vermeden elini sıktım ve masaya oturdum. Sara, bize kahve sipariş edeceğini söyleyip, o hurda asansörden geri aşağı indi. Bu garip çocukla yalnız kalmak sinirlerimi germişti. Aradaki sinir bozucu sessizlikte cabasıydı. O sessizlikten hep nefret etmişimdir, o yüzden Devin'e bir şeyler sormaya karar verdim. Ama çocuk benden önce davranmıştı;

- Demekki sende bir Pyrokinetic'sin ha ? dedi.

- Evet, yaklaşık 6 yıldır.

- Senin pyrokize ile uğraşmanı sağlayan şey neydi peki ? diye karsılık verdi.

- Şey, internette gezinirken öylesine pyrokinezi ile ilgili bilgiler bulmuştum. Sonra her gün pratik yaptım ve geliştim.

Bu çocuğa tüm hikayeyi anlatacak değildim, daha önce yeni tanıştığım insanlara çabuk güvenme hatasını yapmıştım ve sonuç olarak bir ton bela almıştım başıma.

- Aah, demek öyle. Ben pyrokinezi ile tanışmamı Abim'e borçluyum. Onun küçüklüğünden beri güçleri vardı ve beni o yetiştirdi sayılır. O yüzden ona çok şey borçluyum ve bunu ona yardım ederek ödüyorum. dedi.

- Peki ya, Sara ? onun güçleri ? diye sordum. Bu çocuktan Sara hakkında olabildiğince çok şey öğrenmek istiyordum, çünkü Sara benim için bir gizemdi ve ona güvendiğimi söylememe rağmen, içgüdülerim aksini söylüyordu.

- Sara mı ? eh, onu bir kaç aydır tanıyorum sadece. Ama iyi biri, kötü durumdaki Telekinetik'lere yardımcı olmaya çalışıyor. Bilirsin, saldırıya uğramış veya güçsüz olanlar.

- Hayır, bilmem. Hayatım boyunca bir tanesini bile görmedim. dedim.

Bir bok bilmiyorken herkesin bana herşeyi biliyormuşum gibi davranmasını hiç sevmemişimdir.

- Ah, şaşırmadım. Benimde sadece abim sayesinde tanıdıklarım var. dedi,

Bu sırada Sara yanımıza geldi ve yanımdaki sandalyeye oturdu. Bir kaç saniye sonra da garson genç, elindeki siyah renkli tepsiyle geldi ve  masaya 3 fincan kahve koydu. Garson'un açık sarı saçları ve beyaz bir teni vardi. 20 yaşlarında göstermesine rağmen, göz altında halkalar oluşmuştu ve aşırı bıkkın duruyordu. Devin ona gülümseyip;

- Merhaba, dostum. dedi. Garson da yorgun bir gülümsemeyle karşılık verdi. Sonra hızlı bir biçimde merdivenlerden aşağı indi. Sara onun kim olduğunu merak ettiğimi anlamıştı;

- O adam da bir telekinetik, Umbrakinezi ustası. Adı Darren. diye açıkladı.

- Umbrakinezi ?

- Yani gölgeleri ve karanlığı kontrol edebiliyor. Çoğu kişi bunu zor ve gereksiz bulduğundan öğrenmez, ama o yıllarını buna harcadı ve şu an tıpkı bir Ninja gibi. Geceleri gölgeler içinde kaybolup kimseye görünmeden dolaşabiliyor. Eh, bunu kötü amaçla kullabilenler de var ama o farklı. Soğuk durmasına rağmen, gerçekten iyi biridir.

Kahvemden bir yudum aldım, acı olmasına rağmen içimi ısıtmıştı. Devin'e doğru baktım, söylediği bir şey aklıma takılmıştı;

- Saldırıya uğramış veya güçsüz olanlar derken, neyi kastettin ? diye sordum.

Devin kaşlarını kaldırdı, Sara'ya baktı ve geri bana dönüp yanıtladı;

- Şey, uzun hikaye ama özetlemem gerekirse; Bazı çeteler, gangsterler, ve benzeri boklar arasında bizim gibi olanlar var.  Bazen  güçlenmek için daha fazla üye istiyorlar, onlara katılmak istemeyenlere işkence yapmaya çalışıyorlar veya sadece güç gösterisi için bizim gibilere saldırıyorlar. Bu çeteler kendi aralarında da kavgalar çıkarıyorlar. Nedenini tahmin edebiliyorsundur. Saçma sapan boklar işte. Biz de elimizden geldiğince bu durumdaki insanlara yardım etmeye çalışıyoruz.

Devin'in dedikleri mantıklı geliyordu, şu ana kadar bir çok çete savaşı görmüştüm ve bazen de bu tür kavgaların içinde olmuştum. Ama asla güçlerimi direk olarak kullanmamıştım. Normal insanlara karşı direk olarak pyrokinezi kullanıp, ne bileyim yüzlerini yakmak filan, adaletli gelmiyordu. Buna rağmen bir kaç kez, zorda kaldığımda kullanmak durumunda olmuştum. Düşüncelerimden ve geçmişin boklarından sıyrılıp,

Kahvemden son yudumumu aldım ve;

- Peki size, benim yardımım dokunabilir mi ? diye sordum.

Adaletsizliği sevmiyordum ve biraz da Aksiyon peşindeydim doğrusu, pyrokinezimi sigara yakmaktan daha iyi bir iş için kullanabilirdim. İnsanlar bana minnettar olabilirdi, ve sonunda gerçekten sevilebilirdim...


Y.N: Medya; Devin.

Bölümü beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın ^_^

PyrokineticHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin