8. All Eyes on You

2.1K 81 9
                                    

Bölüm şarkısı:
Shinunoga E-Wa - Fujii Kaze

I want you to be my last
If I had to keep being separated from you like this,
I'd rather die.
Benim sonum olmanı istiyorum
Senden böyle ayrı kalmaya devam etmektense,
Ölmeyi tercih ederim.








Mauro'nun anlatımından

Duyduğumuz şeyin gerçekliğini sorgularken Kerem öne atılıp sesi titreyerek sormuştu. "Ne demek kaza yaptı abi? Durumu nasıl, kaza nasıl olmuş, iyi mi? Bir şeyler söylesenize neden sakin olun diyorsunuz!"

Boş gözlerle etrafa bakarken gözümden damlayan yaşları çok sonradan fark etmiştim. Daha birkaç dakika önce geçirdiğim en güzel sabahı yaşarken şimdi bütün dünyam başıma yıkılmıştı.

Çalışanlar hala sakin olmamızı söylerken daha fazla dayanamayarak "HANGİ HASTANEDE OLDUĞUNU NE ZAMAN SÖYLEYECEKSİNİZ? SAKİN OLMAK İSTEMİYORUZ, MEVA'NIN İYİ OLDUĞUNU KENDİ GÖZLERİMİZLE GÖRMEK İSTİYORUZ!" diyerek bağırmaya başlamıştım.

Nerede olduğunu söyler söylemez hızla soyunma odasına gidip üstümü değiştirdim. Diğerleri de peşimden gelmişti. Çok kalabalık yapmamak için bazıları Florya'da kalsa da 3 araba yola çıkmış hastaneye gidiyorduk. Hala kalabalıktık ama umrumuzda değildi.

Arabayı hızla sürerken Yunus yavaşlamam konusunda beni uyarmıştı ancak şu an tek düşündüğüm şey onun iyi olduğunu görmekti.

Hastaneye girdiğimizde Kerem danışmadaki kızla anlamadığım bir şeyler konuştu, sonra da onu takip etmemizi söyledi. "207 numaralı odadaymış."

Koridorlarda koşarak 207 numaralı odayı bulduk ve hızla içeri girdik.

Meva buradaydı. Kanlı canlı karşımdaydı.

Ayağı alçılıydı. Kollarının her tarafında morluklar, yüzünde çizikler ve burnunun üstünde bir bant vardı.

Bizim yüzümüzdeki korku dolu ifadenin aksine odaya girdiğimizde bizi görünce kocaman gülümsemişti.

Hızla yanına gidip yatağın kenarına oturdum. "İyi misin Meva? Beni çok korkuttun." Kerem daha lafımı bitirmeden araya girip "Bizi çok korkuttun." diyince hepimizin yüzünde ufak bir gülümseme belirmişti.

Meva'nın halsiz olduğu belliydi. Yüzünün rengi gitmiş, kireç gibi olmuştu ancak belli etmeyerek kafasını aşağı yukarı salladı. "Çok iyiyim merak etmeyin. Bizimkileri size söylememeleri için tembihlemiştim, nasıl öğrendiniz?"

Kaşlarımı çatarak konuştum. "Ne demek tembihledim ya biz çalışanlara zorla söyletmesek ne zaman öğrenecektik acaba? Sen çıktıktan sonra mı?" Sesim beklediğimden sert çıkmıştı. Lucas araya girdi "Tamam Mauro üstüne gitme kızın. Zaten halsiz gözüküyor."

"Büyük bir şey değil bu yüzden sizi endişelendirmemek daha doğru olur diye düşündüm." Suç işlemiş küçük kızlar gibi konuşması bütün sinirimi alıp götürmüştü. Zaten sinir değildi bu, endişeydi.

Şefkatle baktım yüzüne. "Özür dilerim bağırmak istemedim. Sadece bir şey oldu korkusuyla çok endişelendim. Yani endişelendik."

Nando girmişti bu sefer araya. Aramızda Meva'yı en eski tanıyan ve ona en çok değer veren insanlardan biri olduğunu biliyordum. Genel olarak soğuk ve ciddi birisi gibi gözükse de arkadaşlarına verdiği değer tartışılmazdı. "Tam tersine ilk bizi araman gerekirdi Meva. Biz sadece psikolojilerini düşünmen gereken oyuncuların değiliz, biz kaç yıllık arkadaşlarız. Öyle değil mi?"

Onsra | Mauro IcardiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin