Onsra | Mauro Icardi

18. Insecure and Unstable

Bölüm şarkısı:
Boyfriend - Dove Cameron

I could be a better boyfriend than him
I could do the shit that he never did
Ondan daha iyi bir erkek arkadaş olabilirim
Onun hiç yapmadığı şeyleri yapabilirim

Çiçekleri kendisinin göndermediğini söyleyen Mauro beni büyük bir şok içinde bırakmıştı.

Hayatımda bana böyle romantik bir notla çiçek gönderecek başka birisi olmadığı için aklıma sadece o olabileceği gelmişti. Aklıma bile gelmeyen ve 'yanımda olduğu her an bana daha fazla aşık olan' bu kişi kim olabilir ki?

Mauro dakikalardır çevirip durduğu notla yere bakıyordu. Ben de elimdeki kahvelerden birini ona uzatıp yanına oturdum.

"Daha önce böyle bir şey gelmediğine emin misin?" diye sordu.

"Eminim Mauro. İlk defa böyle isimsiz bir şey geldi, ben de sensindir diye düşündüm."

Sıkıntıyla iç çekti. Onun bu gergin halleri benim de gerilmeme sebep oluyordu. "Kim olabilir bir fikrin var mı?"

Hayır anlamında kafamı salladım. Etrafımda böyle birisi olsa bile nasıl fark edebilirdim ki?

"Aslında benim aklıma birisi geliyor." dedi Mauro. Merakla ona doğru baktım. "Enes."

Söylediği isimle gözlerimi devirdim. "Hiç sanmıyorum. O gece açık açık onunla konuştum. Üstüne sen geldin. Buna rağmen ısrar edecek birisi değildir. Ayrıca notu neden İngilizce yazsın ki?"

Mauro hiç de ikna olmuş gibi gözükmüyordu. "Aşk bu. Hemen vazgeçmiş olamaz."

"Vazgeçmiş ya da geçmemiş fark etmez. Sevgilim olduğunu bile bile bana böyle bir hediye göndermez o."

"Onu bu kadar iyi mi tanıyorsun?"

"Mauro, yapma. Gereksiz bir tartışma bu. Belki yanlışlıkla bile gelmiş olabilir o yüzden büyütmeyelim." İkna olmuşca kafasını salladı.

Kahvelerimizi içtikten sonra artık gitmesi gerektiğini söyleyerek ayaklandı ve sevgili olduğumuzdan beri ilk defa beni öpmeden vedalaşarak gitti.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Eski sevgilin falan olabilir mi?" diyen Kat ile kucağımdaki Ciro'yu aşağı indirdim. Ciro kedim Callie'nin peşinden koşmaya başlarken kafamı hayır anlamında salladım. "Hiç sanmıyorum, çoğu ya evli ya da yurt dışında. Notta söylediği gibi benim yakınımda olan eski sevgilim yok ki."

Kat gözlerini açarak bana birkaç saniye baktı. "Emin misin?" diye sorarken yaptığı tonlama bile imalarla doluydu.

"Hayır Kat, Enes falan değil." Benim emin konuşmamı Kat umursamamıştı bile. Önündeki kahveyi höpürdeterek içti ve "Canım sen biraz fazla masumsun ama hadi bakalım dediğin gibi olsun." dedi.

Aklımı karıştırıyordu!

Ama yok.

Mümkün değil.

Değil mi?

Kat gibi Mauro da çiçekleri gönderenin Enes olduğunu düşünüyordu. Ancak adama gidip "Pardon bana gizlice çiçek gönderen sen misin?" diye soramazdım.

Kat ile biraz daha sohbet ettikten ve Ciro'nun yanaklarını ısırdıktan sonra onları yolcu etmiştim. Kendim de giyinip akşam atrenmanı için yola çıkmaya hazırlanıyordum ki kapı çaldı.

Kapıyı açtığımda karşımda kimse yoktu. Bakışlarımı yere indirdiğimde yine kırmızı güllerle karşılaşmıştım. Bu sefer kuryeyle gelmemesi beni biraz korkutmuştu çünkü bu kendi getirdi demekti.