Onsra | Mauro Icardi

10. Magazine Lies

Bölüm şarkısı:
1 Step Forward 3 Steps Back - Olivia Rodrigo

'Cause it's always one step forward and three steps back
I'm the love of your life until I make you mad
It's always one step forward and three steps back
Do you love me, want me, hate me?
Boy, I don't understand
Çünkü sürekli bir adım ileri ve üç adım geri gidiyoruz
Hayatının aşkıyım, ta ki seni kızdırana kadar
Sürekli bir adım ileri ve üç adım geri gidiyoruz
Beni seviyor musun, istiyor musun, nefret mi ediyorsun?
Anlamıyorum

Televizyondan gelen sesle donup kalmıştım. Kerem daha fazla duymamak için televizyonu kapattı. Derince yutkundum, elimdeki çatalı bıraktım. Boğazımı temizleyip kendimde konuşacak gücü bulunca izin isteyip değneklerimi alarak lavaboya gittim.

Diğerleri ne olduğunu anlamadığı için yemeğine devam etse de Türkçe bilenler benimle birlikte televizyonun sesini duymuştu. Nando ayağa kalkıp yardımcı olma bahanesiyle arkamdan geldi ve koluma girdi.

Ben elimi yüzümü yıkarken kapıya yaslanmış bekleyen Nando en sonunda lafa girdi. "Unuttuğunu ve artık umrunda bile olmadığını sanıyordum."

O işler öyle kolay değildi işte. Tam atlattım derken kendini hatırlatacak bir şey yapıyor ve kalbimi yine ilk günkü gibi parçalara ayırıyordu. "Kalbim unuttu zaten. Ama aklımdaki anılar ilk günkü gibi taze. İçimde ona karşı öfkeden başka bir şey kalmadığına emin olabilirsin."

Onunla ilgili gördüğüm bir haber bile beni rahatsız hissettiriyorken geri dönmesi fikri karnımda sancılara yol açıyordu.

Nandoyla salona girdik ve masaya oturduk. Diğerlerine bir şey çaktırmamak adına yemek boyunca her şey normal gibi davranmıştım. Arada bana dönüp iyi olup olmadığımı soran Mauro bir şeyler olduğunu fark etse de nedenini anlamamıştı.

Gün boyu vakit geçirdikten sonra iyi olduğumu söyleyerek Kerem dışında herkesi eve yolladım. Mauro'yu ikna etmek zor olsa da eve gidip kızlarla ilgilenmesi yönündeki ısrarlarım işe yaramıştı.

Baş başa kaldığımızda Kerem'e dönüp direkt "Neden geliyormuş?" diye sordum.

"Bilmiyorum ki bir türlü bakmaya fırsat bulamadım. Aratıyorum şimdi internetten." Kafamı Kerem'in telefonuna doğru uzattım ve bugünün spor ve magazin haberlerinin tamamını süsleyen Enes ile karşılaştım. Birkaçında alakasız bir şekilde ben de vardım.

Aynen canım adam yıllar sona Türkiye'ye YİNE sen sakatlandığın zaman dönüyor. Baya alakasızmışsın!

Kerem haberlerden bir tanesini açarak sesli bir şekilde okumaya başladı. "Uzun yıllardır İspanya liginde forma giyen ünlü futbolcumuz Enes Ünal yıllar sonra Türkiye'ye dönüyor! Son zamanlarda Fenerbahçe ile adı anılan yıldız oyuncu haberlere sessiz kalsa da yakın kaynaklardan gelen iddialar anlaşmanın sağlandığı yönünde. İspanya'da eşi ile mutlu bir hayat süren futbolcunun geçtiğimiz aylarda biten evliliğinin bu transfer kararına etkisi olup olmadığı bilinmiyor! İkinci transfer ve tescil döneminin başlamasıyla Enes'i takıma katan Fenerbahçe'nin sıradaki transferleri heyecanla bekleniyor."

Cidden geliyordu. Hem de Fenerbahçe'ye. Rakip olarak.

Her derbide çıkacak dedikoduları düşündükçe başıma ağrılar giriyordu. Oflayarak kendimi koltuğa attım. "Ne güzel yıllardır İspanya'da gözümden uzak karısıyla yaşıyordu. Ne gerek vardı dönmeye?"

"Artık sorgulama kısmını geçmişiz Meva, adam geliyor. Sen kendini hazırlamaya bak." Yakın dostum her zamanki gibi duymak istemediğim doğruları söylüyordu.