KARANLIĞIN SESSİZLİĞİ

124 27 17
                                    

Her yer karanlık ve sessizdi. Dışarıda fırtınalar kopuyordu. Zifiri karanlık gökyüzünde ne bir yıldız ne de ay vardı. Adeta küsmüştü gökyüzü dünyaya. Peki affedecek miydi gökyüzü dünyayı? Tekrar kayacak mıydı yıldızlar dilek tutmak için, yada doğacak mıydı ay gecemizi aydınlatmak için...

Bir daha doğmayacaktı ne ay ne de güneş; kalbimde ruhumda o korkutucu zifiri karanlık gecede kalmıştı. Ne tek bir yıldız kaydı dilek tutmak için nede ay doğdu gecemizi aydınlatmak için ve bir daha doğmadı güneşim kalbimizi ısıtmak için.

 Ne tek bir yıldız kaydı dilek tutmak için nede ay doğdu gecemizi aydınlatmak için ve bir daha doğmadı güneşim kalbimizi ısıtmak için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güpegündüz karanlıkta boğuluyorken eşlik ediyordu çığlıklar kulaklarıma. Yoktu artık ne dönüşü ne de dönüşüm.

Kalabalığın içine müebbet yemişti yalnızlığım...

Kulaklarıma fısıldayan şarkılarla birlikte defalarca ölmeme rağmen sonu olmayan dertlerin arasında doğup; güneşin batmasıyla birlikte ölüyordum.

Meğer karanlığın sessizliğinde gömülü kalmış duygularım. Diri diri gömülmüşler acımasız zalimce karanlığın sessizliğine. Bu kadar kolay mıydı hala son bir kez acısıyla tatlısıyla yaşamak yaşatmak isteyen dilsiz sağır duygularımızı diri diri toprağa gömmek. Bu kadar mı körelmişti vicdanınızın sesi; bu kadar mı gaddarlaşmıştı ruhunuzun iç sesi...

Dudaklarıma kelepçe vurulmuştu sanki ne gitme kal diyebildim ne de kuru bir elveda. Tüm ailem öylece bir yıldız gibi kayıp gitti arkasından dilek bile dileyemeden.

Dudaklarım dan tek bir harf bile dökülmezken kalbim de kopan fırtınalar ve savaşlar tüm dünyayı inletecek kadar kuvvetliydi ama sadece ben duyabiliyordum. Gözlerimdeki yaşlar yağan kuvvetli yağmura eşlik etmekten başka bir şey yapmıyordu. Karanlık sessizliğini koruyarak dinliyordu beni. Çıkış yolu ararken çıkmaz sokaklarda buluyordum aklımı. Zehirli dikenlerin arasına sokulmuş duygularım dan kopan çığlıklar bozuyordu sessizliğimi.

Annem babam olmadan başımda duran çatı etrafımı saran duvarlar yetmiyordu içimi ısıtmaya. Çakan şimşeklerin sesini bastırmıyordu açık olan televizyon; annem babam gibi sarmıyordu yorgan kollarımı. Silmiyordu gözyaşlarımı kimse dolduramıyordu annemin babamın yerini kimseler. Bomboş yarım kalmıştım. Dolmuyordu boşluklarım...

 Dolmuyordu boşluklarım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KARANLIĞIN SESSİZLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin