Giriş

3.8K 161 115
                                    


1. Bölüm-Giriş

Hız bu hayatta en sevdiğim şeydi. Tabii beni hıza alıştıran kişi gidişiyle hayatımı durdurmuştu ama ben kaldığım yerden hızımı arttırıp devam etmiştim. Hız tutkum gibi motor tutkum da artmıştı.

Tuana ben, 22 yaşında yarı Yunan yarı Türk sadece kız kardeşi olan onunla da görüşmeyen kişiyim. Biri polis diğeri suçlu iki kardeşiz işte.

O Türkiye de ben Yunanistan'da Birbirinden farklı iki kişiyiz. Annemiz derseniz yıllardır görmedim nerde bilmiyorum. Babamızı da hiç tanımadık.
Gerçi tanışmak isteseydi gelirdi diye düşünüyorum.

"Tuana?" Alex'in sesini duyunca çöktüğüm yerden kalktım.
"Τι συνέβη?"
(Ne oldu?)

Kısa bir an motora baktı, sonra güldü.
" Δεν έχεις βαρεθεί να ασχολείσαι καθημερινά με αυτή τη μοτοσυκλέτα;"
( Her gün şu motırbisikletle uğraşmaktan sıkılmadın mı?"

Kafamı iki yana salladım.
"πες αυτό που έχεις να πεις και μετά πήγαινε"
(Ne söyleyeceksen söyle sonra da git.)
Güldü. Ben göz devirdim.

" Θα πάτε στην Τουρκία με ιδιωτικό αεροπλάνο απόψε. το αφεντικό σε μετέφερε πίσω στην πίστα εκεί.
(Bu akşam özel uçakla Türkiye'ye gidiyorsun. patron seni tekrar oradaki yarış pistine transfer etti.)

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Delirmiş miydi bunlar?
"Από πού προέκυψε αυτό ξαφνικά;" dedim.
(Bu birdenbire nerden çıktı?)

Türkiye'ye geri dönmem demek uzaklaştığım şeylere tekrar yaklaşmam demekti. Kalbimin üstündeki baskı korku değil, tam tersine nefretti.

"Δεν ξέρω. Έχετε μεταφερθεί ξανά στον ιππόδρομο εγκεφάλου Gökalp."
(Ben bilmiyorum. Tekrar Gökalp beyin yarış pistine transfer edildin)

Sinirle ofladım. Başka çarem yoktu. En azından Türkiye'de eski yarıştığım yarış pistine transfer edilmiştim bildiğim yerdi ama yine de orası da istediğim bir yer değildi.

(8 saat sonra Türkiye'de saat 17:40)

Sonunda Türkiye'ye ayak basmıştım. Direk yarış pistine gelmiştik. Etrafıma baktım. Hiç bişey değişmemişti. 2 sene önce nasılsa hala öyle duruyordu.

" özlemiş misin buraları?"
Duyduğum sesle arkamı döndüm. Gökalp amcaydı bu. Kırklı yaşlarında buranın sahibiydi.
" hayır." Dedim. Türkçe de Yunanca da biliyordum ama türkçe 2 senedir konuşmuyordum. Biraz telafuz problemim olsa da konuşuyordum.

" özlemişim seni." Diyip kollarını açtığında kolları arasına girdim. Sarılmadım ama o bana sarıldı. Geri çekildim.
" neden geldim ben?"
Direk konuya girmeme güldü.
" seni yanımda istedim. Gittin 2 sene geçti artık yeter. Kendi kendini Yunanistan'a sürdün. Şimdi burda kalacaksın."

Etrafıma baktım.
" motorumu ne zaman getirecekler? Ayrıca herkes etrafta, akşama yarış mı var?"
Gülerken kafa salladı.
" gel içeri geçip konuşalım."

Burası hem yarış pisti, hem ofisi hem tamirhanesi hemde yatak odası olan bir yerdi. Tamirhanenin arkasında ofisi, onun yanında da yatak odası yaptığı bir yer vardı. Ofise girdiğimizde geçip deri koltuğa oturdum. Kendi masasına geçti.

" akşam ki yarışa katılmak istiyorum." Dedim direk. Bi kaç saniye yüzüme baktı.
"Yunanistan'dan haberin geldi. 3 gündür tüm yarışlara katılıp kazanmışsın."
Kafa salladım.

Hız kesmeden hayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin