Hız kesmeden hayat

Operasyon

Gergindim ve bunun sebebi yüzleşeceğim gerçeklerin çağanın gerçekleri olmasıydı.  Düşüncelerim Bir uçurum kenarında mıydı yoksa yeşillerle dolu bir bahçede miydi bunu önünde dikildiğim bakım evine girdikten sonra anlayacaktım.

Daha fazla durmadan içeri girdim. Burası hem bakım evi hemde hastaneydi. Psikiyatri kliniği....
Danışmaya ilerledim.
" iyi günler ben bir hastanızı ziyaret etmek için gelmiştim. İsmi filiz ak."

Danışmadaki kadın bana baktı.
" isminiz neydi?"
Gerilmiştim. Tuhaf hissediyordum.
" tuana, tuana Naz tiryaki."

Kadın gülümsedi.
" çağan bey adınıza ziyaret kaydı açmıştı. Geleceğinizi söylemişti. Bir üst katta doktor inanç beyin odasına gidin. Önce doktoruyla konuşup ondan şu anda  görüp göremeyeceğinizi öğrenebilirsiniz."

Kafa salladım.  Demek ki Çağan adıma kayıt bile açmıştı.
Hızlıca merdivenlerden yukarı çıktım. Koridorda yürümeye başladım. Kapının üstünde doktorların isimleri yazıyordu.

İnanç atılgan....

İnanç ismini gördüğüm kapının önünde durdum. Bi kaç kere kapıya vurdum.
" gelin." Doktorun sesini duyunca içeri girdim.
" buyrun?" Dedi.

" ben filiz ak hakkında konuşmak için gelmiştim."
Doktor gülümsedi.
" isminiz tuanaydı sanırım?"
Onu onayladım. Sandalyeyi gösterdi. Geçip oturdum.

" ben Filiz'in hem doktoruyum hemde çağanın çocukluk arkadaşıyım. Rahat olabilirsiniz yani sorun yok."
Gülümsedim. O gergin olduğumu anlamıştı.
" çağanın anlattığı tuana sensin demek.."

Gülümsüyordu. Şaşırdım.
" açıkçası gerginim ve korkuyorum. Gerginim çünkü içimdeki ses buranın çağan için önemli olduğunu söylüyor. Korkuyorum çünkü çağan bana veda etti ve filiz her kim ise onu bana emanet etti."

İnanç bey çekmecesinden bir resim çıkarıp elime verdi. Resime baktım.
" filiz çağanın kız kardeşi." Dedi. Gözlerim şaşkınlıkla kocaman oldu.

Doktora baktım. Gülümsüyordu. Sonra gözlerim resime takıldı. Resimde küçük bir kız vardı demek ki bu filizdi.

" filiz 2 sene önce gözlerinin önünde annesini kaybetti. O günden sonra konuşmadı ve durumu gittikçe kötü oldu. Çağan da onu bana buraya emanet etti ama filiz  bir türlü düzelemedi. Düzelmek istemiyor. Çabalamıyor."

Bi anda ülküyü özlediğimi farkettim.
" kaç yaşında?" Gözlerim doldu.
" 10."

Şokla doktora baktım.
" 8 yaşında mıydı hayata kendini kapattığında?" Sesim tir tir titredi. İnanç bey kafa salladı.

"8 yaşında bir kız çocuğunu bu hale getirecek kadar ne gördü?"
Ağlamaya başlamıştım.

" annesini babası öldürdü."
Tir tir titredim. Ellerimle yüzümü kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Kafamı kaldırıp doktora baktım.
" hayattaki tek akrabası abisi mi?"
Doktor kafa salladı.

"filiz dünyaya kendini açmak istemiyor. Günde tek kelime ya konuşuyor ya konuşmuyor. Çağan son zamanlarda hiç uğramamaya başlamıştı Filiz'e gizli bir görevde olduğunu söylemişti."

İçim alev alev yanıyordu.
" çok küçük." Dedim. Sesim ağlamamak için direndiğimi belli ediyordu.
" bazen bizi duyup duymadığından bile emin olamıyoruz. Yürüyor etrafa bakıyor ama bazen baktığı yerde değilmiş gibi... sanki başka bir dünyad yaşıyormuş gibi."