Yarışçı

1.7K 128 114
                                    

Saatlerdir davetteydim. Bir sürü yarış düzenleyen, mafya babası olan adamla tanışmıştım. Çağan bir daha yanıma gelmemişti. Gelmesini de istemiyordum. Hakan bey hala yanımdaydı. Bunalmıştım.

" Hakan bey ben artık gitmeliyim."
Yüzüme baktı.
" bir problem mi var?"

Kafamı iki yana salladım. Üzerime ağırlık çökmüştü.
" yok sadece artık gitsem iyi olacak. Yorgun hissediyorum."
Anlayışla gülümsedi. Elini uzattı.

" tabii, teşekkür ederim tekrardan davetimi ve teklifimi kabul ettiğiniz için. Sayenizde çok güzel şeyler olacak."

Elini sıktım.
" rica ederim. Yarın yarışta görüşürüz."
Hızlıca arkamı dönüp çıkışa ilerledim.

Başıma ağrı atmıştı. Beynimde çınlama vardı. Davet yerinden uzaklaştım. Yürümeye başladım. Hava alsam iyi olacaktı.

Kulağım uğuldadı. Elim kulağıma gitti.
" tuana!" Çağanın sesini duydum ama başım çok kötüydü.

Aniden vuran çınlama ve ağrıyla kendimi yere bıraktım ama biri beni tuttu.
" tuttum tuttum sorun yok."

Çağanın sesiydi. Gözlerimi acıdan sıkı sıkı kapatmıştım.
" iyi misin?" Ellerini yanaklarımda hissettim.
Algılarım kapandı. Dünya karardı sanki.

Gözlerimi yabancı bir yerde açmıştım.
" uyanmışsın." Yattığım yerden doğruldum.
Üstümde hala elbise vardı. Karşımdaki çağana baktım.
" ne işim var benim burda?"

Elindeki tabağı önüme koydu. Karşıma oturdu.
" bayıldın. Bende seni evime getirdim. Doktor geldi baktı. Bişeyin yokmuş ama bişeyler Yemen lazım." Üstümdeki ince battaniyeyi kenara koydum.

" gerek yok." Derken etrafıma baktım. Çantam koltuğun üstündeydi. Telefonumu çıkardım. Gökalp amca kaç kere aramıştı. Geri aradım.

" nerdesin sen?" Diyerek açtı.
" ben iyiyim. Endişelenme sadece Bayılmışım. Bi tanıdıkta beni evine getirmiş. Yeni kendime geldim. Adresi atacağım bir araba yollar mısın?"

" iyi misin sen? Ben geleyim mi?" Dedi direk.
" iyiyim, merak etme bir sıkıntı yok araba yollasan yeter. Gelince konuşuruz."
Telefonu kapattım. Hızlıca şuan ki konumumu yolladım.

Çantamı da aldım.
" yardım için saol, iyi günler."
Hızlıca çıkışa yürümeye başladım. Aniden kolumdan tuttu.

" dün için kusura bakma." Dedi önce tuttuğu koluma sonra yüzüne baktım. Kolumu kurtardım. Gözlerinin içine baktım
" kim olduğumu mu merak ediyorsun?"
Öylece yüzüme baktı. Çözmeye çalışıyordu.
" bu akşam babanın yarış pistine gel."

Gözleri öyle bir hal aldı ki düşündüğü şeyin doğru olmamasını istiyordu. Yarışçı olabilme ihtimalim doğru olmasın istiyordu.

O yarıştan da yarışçılardan da nefret ederdi.
" gel ve gör çağan. En nefret ettiğin şey olduğumu gör."
Kapıyı açıp dışarı çıktım. Gelip gelmemek ona kalmıştı.

Piste gelir gelmez odama gidip üstümü değiştirmiştim. Yatağımda öylece oturuyordum. Gökalp amca odasına bekliyordu ama gidemiyordum.

Eninde sonunda gidecektim. Direk ayağa kalktım. Odamdan çıktım. Odasına ilerledim.
" sonunda geldin." Dedi. Gözleri saçlarıma takıldı. Şaşırdı.
" saçlarını mı kestin?"

Hız kesmeden hayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin