Piste gelmiştim ama bir tuhaflık vardı. Etraf çok sessizdi. Kaşlarım çatılırken etrafa göz gezdirdim. Tamirhane kısmına baktım.
Kimse yoktu. Emanetlerin olduğu yere ilerleyip kapağı açtım. Kalın bir beyzbol sopası vardı. Hızlıca aldım. Bu sessizlik hoşuma gitmemişti.
Ofise doğru ilerlemeye başladım. Sağa döndüğümde takım elbiseli dikilen bir adam gördüm. Nöbet tutuyor olmalıydı ama bu Gökalp amcanın adamlarından biri değildi.
Anlaşılan Kelebeğin dönüşü ciddi sorunlara yol açıyordu. Adamın arkasından yavaşça yaklaşıp omzuna dokundum.
Bana dönmesi ile beyzbol sopasıyla direk kafasına vurdum. Adam kafasına aldığı darbeyle direk bayıldı. Kafası yarıldı. Beyzbol sopası kan oldu.
" yes!! Kelebek bir düşman sıfır." Dedim alayla.
Koridorda yürümeye devam ettim. Sopayı omzuma yasladım. O sırada bir adam koşarak bana doğru geldi.Üstüme geldiği gibi hızlıca göğsüne tekme attım. Yere kapaklandı. Kalkacağı sırada sağ elimdeki beyzbol sopasını kafasına salladım.
O da bayıldı. Beyzbol sopası hep kan olmuştu. Ofisin kapısı kapalıydı. Direk açıp içeri girdim. Bir adam vardı.
Ares ve Gökalp amca da burdaydı. Hepsi bana baktı.
" dışarıdaki adamlar senin mi?" Dedim. Yabancı adama baktım. Kafa salladı. Beyzbol sopasını salladım.
" güzel adamlarının hastane masraflarını karşılarsın."Herkes şaşırdı.
" ne yaptın adamlara?" Dedi ares.
" kafalarını patlattım."
Sesim bunda ne var dermiş gibi çıkmıştı. Beyzbol sopasına bakıp güldüm." tabii biraz yardım aldım."
Sopayı kenara koyup rahatça geçip koltuğa oturdum.
" sen kimsin?"Konuşan yabancı adama baktım. Yüzümde alaycı bir ifade vardı.
" bende aynı şeyi size soracaktım."" gürbüz bey kelebek için gelmiş." Dedi Gökalp amca. Kaşlarım havaya kalktı.
" anlaşılan yine başına bela açmışım."kahkaha attım.O da güldü. Adı gürbüz olan adama döndüm.
" kelebek benim." Dedim.
" ve her niye geldiyseniz, ilgilenmiyoruz. Size iyi günler."Adam karşımda yayıla yayıla oturuyordu.Sırıtıyordu.
" Yunanistan'dan yeni dönmüşsün. Sadece burda tıkılıp kalacak mısın yani? Daha büyük yerlerde yarışmak istemez misin?"Oturduğum yerde doğrulup öne doğru geldim. Kollarımı dizlerime yasladım. Kafam eğikti. Sırıtırken kafamı kaldırdım. Aresle göz göze geldim. İşaret verdiğinde kafa salladım.
Ares tek hamlede adamın arkasındaki adamı boynundan sıkıştırıp nefessiz bıraktığında bende hızlıca koltuğun üstündeki yastığın altından silahı çıkartıp patronun kafasına dayadım.
Adam şaşırdı. Silaha baktı.
" ben bir teklifi reddettiysem bitmiştir. Daha büyük bir yer istemiyorum ama anlaşılan sen küçük bulduğun bu yerde can vermek istiyorsun. Ya hemen şuan adamını alır gidersin bir daha da karşıma çıkmazsın."Alayla güldüm. Gerçekten sinirlenmiştim.
"Yada seni de adamını da öyle bir öldürürüm ki ibreti alem olur."Arese baktım. Kafa salladığımda adamı bıraktı. Adam nefeslerini düzene sokmaya çalışırken elimde hala silahı tutarken geriye yaslandım.
" hadi çıkın gidin artık. Giderken adamlarınızı da almayı unutmayın."
Gürbüz bey adamına işaret verdi ikisi de odadan çıktılar." bu daha ne kadar sürecek böyle?" Gökalp amcaya döndüm.
" anlaşılan kelebeği kendi tarafına isteyen bir sürü insan var. Uğraşacağız yapacak bişey yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hız kesmeden hayat
AçãoYarı Yunan yarı Türk bir kız ve onun motor sevdası... Sizce motor sevdasına düşmüş bir kız başını ne gibi belalara sokmuş olabilir? (Çağtu hikayesidir .)