12.bölümdeyizz
++++++++
"Bende seni özledim doktor hanım. Ve senin yemeklerini yemeği çok isterim" dediğinde utandığımı hissettim. Ama olsundu görevden gelmişti bir yemek hazırlayabilirdim.
Sanki biraz hızlı olmuştu ama sağ salim geldiği için mutluydum ve ona yemek hazırlamak isterdim.
"İşin yoksa sana yemek yapabilirim" diye sorduğum.
"Sen nöbette değil misin ya" dediğinde gözlerim büyükçe açıldı. Haklıydı nöbetim vardı. Alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. Stres olunca veya utanınca yapardım genelde.
"Nöbetteyim" dedim kısık bir sesle. Güldüğünde belime sarılı olan kollarını çözüp bir adım geriye çekildi.
"O zaman ben bir karagaha geçeyim, duş alayım sonra buraya geleyim?" diye sorarcasına konuştuğunda gülümseyip kafamı olumlu anlamda salladım.
"Olur, öyle yapalım" dediğimde gülümseyerek odadan çıktı.
-------------
Yüzbaşı Bey: Bir şey lazım mı?
Doktor Hanım: Hayır, gerek yok
Doktor Hanım: Sen gelsen yeter *bu mesaj silindi
Yüzbaşı Bey: Tamam geliyorum
--------------
Yüzündeki sırıtışla karargahtan çıkıp hastaneye yöneltti adımlarını. Doktorun ne yazdığını görmüştü ve şimdi koşar adım yanına gidiyordu.
Hastaneye ulaştığında Alin'in hastalarla ulaştığını gördü. Yüzünde durduramadığı bir gülümseme oluştuğunda Alin'in odasına doğru adımladı. Odaya girdiğinde kapıyı yavaşça kapadı.
-----------------
Nöbetim bitmişti ve bende eşyalarımı toplamak için odama gidiyordum. Odama girdiğimde gülümsedim. Şaşırmamıştım çünkü zaten onu bekliyordum.
"Hoş geldin yüzbaşım" dediğimde odayı inceleyen bakışları beni buldu.
"Hoş buldum doktor" dedi. "Çıkıyor muyuz?"
"Evet, nöbetim bitti gidebiliriz" deyip eşyalarımı topladım. Hastaneden çıkıp arabama bindik. Evim hastaneye biraz uzaktı.
-----------------------------
Arda ayağındaki ağır postalları umursamadan evine koşuyordu. Uyuya kalmıştı ve Sena bu sefer onu cidden öldürecekti. Eğer Kutay gelip onu uyandırmasaydı Sena çoktan askeriyeyi basmış olurdu ve elinde tüfekle Arda'yı bulurdu.
Derince yutkundu, aklına çeşitli katliam senaryoları geliyordu. Evin kapısının önüne geldiğine derin bir nefes alıp verdi. Kapıyı yavaşça çaldı. Anında açılan kapıyla yakasından tutulup içeri çekilmesi bir olmuştu.
"Neredesin sen? Hadi beş dakika geciksen yolda oyalandı diyeceğim ama hayır tam yarım saattir yoksun" diye bağırdı Sena. Kocasına öfkeliydi. Sevgililik zamanları lise yıllarına dayanıyordu. O zamandan beri kızların gözleri kocasının üzerindeydi. Şimdi askerdi ve lise yıllarından farklı olarak daha yapılı bir vücudu vardı. Bu yüzdendi kocasına karşı olan tavrı, herkes gibi onu da kaybetmek istemediği içindi.
"Karı kızla mı oyalandın yoksa?" dediğinde Arda'nın kaşları çatıldı, ardından gevşedi. Liseden beri böyleydi ve korkusunu bildiği için alttan alıyordu.
"Hayır bebeğim bugün çok yordular bizi" diyerek Sena'ya yaklaştı ve sol kolunu ince beline sardı. "Uyuya kalmışım, özür dilerim" dediğinde bu sıralar üzerinde olan duygusallıktsn olsa bir anlık yumuşayacaktı ama hemen durdurdu kendini.
"Benim yanımdada uyuyabilirdin" diyerek sıyrıldı kocasının kollarından.
"Evet karıcım, özür dilerim bebeğim" diyerek peşinden yürümeye başladı Arda. Sena yatak odasına girmiş kapıyı açık bırakmıştı. Zaten Arda'da hemen ardından girmişti. "Şimdi uyuyalım mı?" diye sordu Arda.
"Hayır yeni bir film çıkmış onu izleyeceğim" diyerek üzerindeki siyah gömleğin düğmelerini çözmeye başladı. İşten yeni gelmişti üzerini değiştirmesi gerekiyordu.
Her bir düğmede içindeki beyaz sütyeni açığa çıkıyordu. Arda ise sessizce bir köşede karısını sürmekle meşguldü. Gömleği çıkarıp Arda'ya doğru döndü, eliyle köprücük kemiğindeki ve göğüslerinin üzerindeki morluklsrı gösterdi.
"Bunlar ne Arda" dedi hafif sitemli sesiyle.
"Dün akşamın izleri karıcım" diyerek yanına yaklaştı. Gayette iyi yapmıştı, aynıları onunda köprücük kemiğinde vardı, diş izleriyle birlikte. Arda kamuflajının üstünü çıkardı, yapılı vücudu karısının gözleri önüne serildi. Eliyle köprücük kemiğindeki morlukları ve diş izlerini gösterdi.
"Peki bunlar ne Sena" dedi Arda'da yalandan sitemle.
"Dün akşamın izleri kocacım" diyerek gülümsedi.
"Hadi morlukları anlarım, diş izini nasıl bıraktın kızım" dediğinde cidden sitem ediyordu, Kutay bütün gün dalga geçmişti onunla.
"Bilmem" diyerek kocasına yaklaştı Sena, sağ elini kaldırıp kocasının boynunda gezdirdi. Tam çenesinin altına işaret parmağını bastırdı, "Bence burayada bir iz güzel olur" diye gülümseyip bir öpücük bıraktı. Ardından dişleriyle ince deriyi kavrayıp ısırdı, ardından dilini üzerinde gezdirdi. Dudaklarıyla kavradı ısırdığı yeri, emmeye başladı.
"Sanırım yine yatağa geçiyoruz karıcım" diyerek sağ kolunu Sena'nın beline sardı.
"Hmm, öyle mi yapıyoruz" derken dudakları kocasının boynunda bir gezintiye çıkmıştı.
"Hıhım, öyle yapıyoruz" dedi Arda, ve Sena'yı kucağına aldı. Sena ise bu anı beliyormuşçasına bacaklarını kocasının beline doladı. Dudaklarını kocasının boynunda sürterek dudaklarına çıktı ve alt dudağını kavrayıp emmeye başladı. Arda ise karısının üst dudağını emiyordu.
---------------------
Geri kalanına gerek yok bence dkjnsmsç
Nasıl olmuşş
Diğer bölüm sadece Yüzbaşı ve Doktor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Numara/YarıTexting
Teen Fiction0547**: Kumralım 0547**: Nasılsın aşk bahçem Devre Bozuntusu: Pardon kimsiniz? 0547**: Bu ne kibarlık devrem 0547**: Şimdiye kadar o damarlı ellerin burada anama bacıma sövmüştü Devre Bozuntusu: Ne diyosun kardeşim ne damarlı eli ne sövmesi kimsin...