Çağnur'un kuvars adasında tam bir yıl geçirmişti , artık Kuvars adasından ayrılma zamanı gelmiş... Aynalar geçidine gitmek için sabırsızlanıyordu. Eşyalarını topladı evinden çıktıktan sonra bahçesindeki kamelyasına oturdu. Aslında arkadaşı Prens Merih ve Prens Peridot kavuşacağı için çok mutluydu. Son bir sene kalmıştı koruyucu kimliği açıklanncak ve bunu herkes öğrenecekti. Prens Merih ve Prens Peridot'un ondan uzaklaşmasını hiç istemiyordu. Kuvars adasında kaldığı bir yıl boyunca hep Prens Merih'i düşünmüştü ve ona karşı duyduğu bu sevginin Prens Peridot'a duyduğu sevgiden farklı olduğunu biliyordu ... Prens Peridot'un arkadaşlığını çok sevsede Prens Merih'e
duyduğu aşk'tı . Koruyucu olduğu açıklanınca Prens Merih ondan uzaklaşmasa ona olan hislerini söyliyecekti. Hem ondan uzaklaşmamalarını çok istiyor, hemde uzaklaşacaklar diye ödü kopuyordu.
Onlara söylediğini düşünüyor gözünde canladırıyordu." Hayatım söz konusuydu size nasıl söyleseydim."
Prens Merih ve prens Peridot'a söylediğinde , ona sevgiyle bakan gözlerin öfke dolu bakarak.
" Bize hiç güvenmedin mi?Arkadaşlığımız bu kadar mıydı?
Biz seni kaç yıldır tanıyoruz?
Düşmanın olsak seni tanımamız gerekiyor öyle değil mi? "Dediklerini duyar gibiydi. Hayalinde bile söyleyecek hiç bir şeyi yoktu. Akik Çağnur'un evinin bahçesine girdiğinde, Çağnur kamelyada oturuyordu. Akik'in ayak hışıltısıyla hemen etrafına baktı, Akik olduğunu görünce rahatladı. Akik
Çağnur'un yanına gelince." Bakıyorum gitmek için pek aceleci değilsin. İstersen Çise'yle konuşurum bir yıl daha burada kal."
Çağnur kuvars'ta kaldığı sürece hiç ayrılmamıştı , bir yıl daha kalmak düşüncesi bile kötüydü, helede hemen arkadaşlarına kavuşmak isterken.
"Hayır hayır istemem ."
Çağnur tepkisini fazla verdiğinin farkındaydı cümlesini şu sözlerle topladı.
" Davetiniz için teşekkür ederim ama Morganit'te olmayı seviyorum. Efendim siz beni uğurlamaya mı geldiniz?"
Akik gülümsüyordu.
"Evet. Artık sık görüşmeyeceğimiz için veda etmeye geldim."
Diye cevap verdi. Akik ve Çağnur evin bahçesinde çıktıklarında Apatit evin önünde Çağnur'u bekliyordu. Çağnur evine son bir kere baktı, Akik'e dönerek.
"Burda ayrılalım efendim."
Akik ,Çağnur'a sarıldı.
"Eşyaların nerede onları götürmeyecekmisin . Çağnur kıyafeti üzerinde duran küçük çanta fügürünü gösterdi. Akik şaşırmıştı .
"Eşyaların bu kadar mı?"
Çağnur ihtiyacı olan eşyaları genellikle büyüyle halediyordu. Çantasında sadece iki üç parça kıyafet ve ara ara çizdiği Subrey'in resimleri vardı. Ailesinin katilini yüzünü unutur korkusundan sürekli çizer ve intikam hısını içinde diri tutardı. Çizdiği Subrey'in fotoğrafları Giray ve Çise'ye versede Kamasra krallığında böyle birinin yaşadığına dair hiç iz yoktu. Çağnur'un yaşama sebebi ailesinin katilerini bulmak , prens Merih ve prens Peridot'la olan arkadaşlığıydı. Çağnur Akik'e dönerek.
"Sizin söylediğiniz gibi herşeyin fazlası gereksizdir. Bir kişi ihtiyacı kadar almalı ve yanında taşımalıdır."
Akik bu sözleri duyduğuna çok sevinmişti, Çağnur'a ilk verdiği dersti. Çağnur ve Akik son bir sarılıp ayrıldılar. Çağnur Apatit'in sırtına bindi, Apatit'in kulağına eğilerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAMASRA" ÇAĞIN NURU"
FantasyÜvey oğlunun annesini öldürüp, bunun vicdan azabı ile üvey oğluna çok iyi davranan ama kral da olmasını istemeyen kraliçe Mihvera ve Çağnur ile prens Merih'in kim olduğunu bilmeden Mihvera'yla verdiği savaşı konu alıyor. Kalplere mühürlü aşk. İhane...