Arkadaşımın Rüyası

13. BÖLÜM Lunaparka gitmek için illa çocuk mu olmak lazım?

Bembeyaz bulutların üstündeydi yine Göksu ile İnci. İnci bu rüyalarını çok seviyordu artık. Hem uçabiliyor hem de Göksu'yla konuşuyordu. Göksu keyifle gülerek:

-Kitabını verdin mi İnci?" diye sordu.

-Verdim. Biliyorsun en sevdiğim kitabımdı."

-Biliyorum ama arkadaşlık ilişkilerinde en sevdiklerini paylaşman gerekir İnci."

-Paylaşmak güzel şeymiş Göksu. Çünkü paylaşınca arkadaşında o gülümsemeyi görebiliyorsun."

-Çok arkadaşın oldu mu İnci?"

-Senin gibi kimse olmadı Göksu."

-Yine de arkadaşın olmalı İnci."

-Ama Göksu o zaman bu sefer uyanacaksın."

-Sen benim oyun oynamayı kabul ediyor musun?"

-Ediyorum Göksu. Çünkü senin oyunların beni hep mutlu ediyor."

-Lunaparka gidip benim için atlıkarıncaya bineceksin."

-Lunapark mı? En son küçükken dedemle gitmiştim"

-Ben atlıkarıncaları çok severim İnci. En sevdiğin iki arkadaşınla birlikte atlıkarıncaya biner misin?"

-Tamam ama sende hemen uyanacaksın."

-Atlıkarıncaya bindiğinde gülümsemeyi unutma İnci. Çünkü gülmek sana çok yakışıyor."

İnci uyandı. Yine Göksu'yu rüyasında görmüştü. Son zamanlarda hiç gülmüyordu. Oğuz'a aşık olduğunu anladığından beri aslında ondan da kaçıyordu. Sibel ile çok konuşmuyordu. Yalnızca defterine anlık olanları yazıyordu.

Göksu,

Bugün seni rüyamda gördüm. Defteri yazmaya başladıktan sonra seni ikinci kez rüyamda görüşüm bu. Bahar Öğretmen bir kere 'umut' kelimesinden bahsetmişti. Hani karda açan çiçek vardı. Ben umudu tam olarak ne olduğunu anlayamamıştım ama son birkaç gündür daha iyi anlıyorum sanırım. Umut senin uyanmanı beklemek olabilir mi? Seninle eskisi gibi ders çalışıp sohbet etmek, oyun oynayıp okula birlikte yürümek umut olabilir mi Göksu? Eğer öyleyse şu andan itibaren umut dolu olacağım. Hatta yeni hayatımı istemeden umut dolacağım. Çünkü bir an önce büyüyüp paramı kendim kazanmaya başladıktan sonra ailem yine o büyük evde yaşatacağım. Eğer böyle düşünceler umutsa; umut doluyum Göksu. Çünkü senin için lunaparka da gideceğim. Umut edip seninle birlikte gideceğimi de düşüneceğim. Bugün okul çıkışında ben lunaparktayken umarım sende hissedersin Göksu. Çünkü bir kere rüyamda 'kalbinden yazdığın için seni hissediyorum,' demiştin. Şimdi bu satırları da kalbimden yazdım lunaparkta bizimle ol diye umut edeceğim.

İnci.

Teneffüste Oğuz'a okul çıkışı lunaparka gidip gitmeyeceğini soracaktı İnci. Çünkü Göksu en sevdiğin iki arkadaşınla demişti. Birisi Sibel'di, diğeri de sınıfta en çok vakit geçirdiği ve kalbini hızlı hızlı çarpmasın neden olan Oğuz'du. Ama bu ara ne zaman Oğuz'u görse çok heyecanlandığı için hiç konuşamıyordu. Derin bir nefes aldı İnci bu sefer. Göksu dediği olduğu için konuşacaktı:

-Merhaba Oğuz. Sana bir şey sorabilir miyim?"

-Tabii İnci. Ne oldu?" dedi Oğuz arkadaşlarının yanından ayrılarak. İnci ne söyleyeceğine önceden karar vermişti. Onun için ezberlediği cümleleri söyledi:

-Bugün Sibel ile lunaparka gideceğiz. Sen de bizimle gelmek ister misiniz?"

-Bugün mü? Okul çıkışında mı?" Oğuz'un hiç beklemediği bir yerde soru geldiği yüzünden anlaşılıyordu.