TAEJİNİNASKİ

8

  Yemeğimi yedikten sonra tekrardan odama çıkmış, düşünüyordum.

Seokjini kırmıştım... O an o kadar garipti ki, ne yapacağımı şaşırmıştım. Kızın aptallığı, Seokjinin bir anda çıkışması, hepsi bi anda olmuştu. Yine de o salak için Seokjini kırmamalıydım.

Yoonginin dediklerini de düşünmüştüm. Garip garip şeyler söylemişti. Aşk öyküsü falan... Ne alaka aşk? Seokjin benim sadece arkadaşım. Belki en iyi arkadaşım. Ya da süper en iyi arkadaşım. Hayır! Bunlar Seokjin için çok düşük söylemler. Neyim o zaman? Aptal Yoongi, aklımı karıştırdı.

Ben düşüncelere dalmışken telefonumdan ses geldi. Bizim şu 'ödev' grubundan gelmis, ne de güzel yaptık ödevi. Yine göz devirip mesajları okumaya başladım.

Ödev

Yoongi: Yarin su lanet odevi yapalim artik

Jimin: Bence de

Yoongi: Taehyung! Cevap yazsana cocuk

                         Taehyung: Tamam yapalim

Yoongi: Tamam o zaman Seokjin de yazsin ayarlariz yeri saati
(22.53)

Yoonginin yazdığı şeyden sonra yarım saat geçmişti ama Jin hala cevap yazmamıştı. Normalde mesajlara hemen cevap yazardı. Şimdi neden bakmıyor ki?

Neyse kötü düşünmeyeceğim belki şarjı yoktur, ya da telefonun çekmediği bir yerdedir. Telefonun çekmediği nerde olabilir ki!? Ya başına birşey geldiyse! Hemen aramalıyım.

Kırk defa aradım... Hiç birini açmadı. Nerde bu çocuk? Yoongiyi arayacağım bide, belki o biliyordur. Yani umarım..

"Alo, Yoongi! Seokjinin nerde olduğunu biliyor musun?"

"Sakin ol Taehyung, ne bu telaş? Az önce konuşuyorduk, parkta oturuyormuş. Bu arada yarın bizim evde ödevi yapacağız, okuldan sonra."

"Hangi park? İyi miydi, sesi falan?"

"Taehyung sakin ol dedim sana. İyiydi merak etme. Hangi park olduğunu da bilmiyorum, nerden bileyim? Evinin yakınında varsa ordadır heralde."

"Tamam Yoongi, çok teşekkür ederim. Yarın görüşürüz."

Cevabını beklemeden telefonu kapattım ve üstüme düzgün birşeyler giydim. Büyük ihtimalle bizim oradaki parka gitmiştir. Anneme kısaca birşeyler uydurup çıkmıştım.

Hızlı hızlı yürüyüp parka geldiğimde bankta oturan iki adamı gördüm. Biri Seokjindi, diğerini tanımıyordum. Ve birde parkta oynayan Soo Jin vardı.

Seokjin ve yanındaki, birbirine sıkıca sarılmış duruyorlardı. Kimdi ki bu? Babası desem o değil, genç görünüyor. Hoseok ya da Jungkook? Onlar da değil. Kim lan bu?

Buldum! Benim tanımadığım, Seokjinin yakın arkadaşlarından Namjoon... Ondan başka kim olabilir ki? İnanamıyorum gerçekten. En başından farklı bir ilişkileri olduğunu tahmin ediyordum ama... Birbirlerinden hoşlanıyor olamazlar değil mi? Sonuçta arkadaşlar.

Ama ya öyleyse? Offf beynimi kemiricem şimdi, ne diye böyle yakın oturuyorsunuz ki?

Ben ayakta dikilmiş öylece onları izlerken, Seokjin başını Namjoonun omzundan kaldırdı. Telaş yapıp hemen bi ağacın arkasına geçtim. Zaten çok aydınlık değildi, beni göremezler.