Karşınızda çifte intihar,
Lakin burada herkes ölümünden sonrasını yazar."Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim." On beş yaşındaki kız, bir elindeki kanlı bıçağa bir de yerdeki kan izlerine bakıyordu. Ceset burada olmalıydı. Olmalıydı değil mi? Sadece beş dakikalığına gitmişti. Öyleyse ceset neredeydi?
"O nerede?" Yanındaki erkek arkadaşı izleri takip ediyordu. "Valeri o nerede!"
Valeri umutsuzca kafasını salladı. "Buradaydı. Burda bıraktım onu. Korktum. Üstünde kan vardı. Nefes almıyordu. Korktum. Ölmüştü. Burda bıraktım onu. Burda olmalı!" Hiç nefes almadan aklından geçen ger şeyi söylüyordu. Şoktan çıkamamıştı. Şoktan bıçağı bile elinden bırakamamıştı. "Eren ne yapacağız? Eren o ölmüştü!" Bıçağı sanki elinde olduğunu yeni fark ediyormuş gibi yere fırlattı. "Katil mi oldum?" Fısıldayarak sorduğu soruyla bir adım geri adımladı. Ardından bir tane daha, ve bir tane daha.
"Katil olmadın Val." Kızın büyüyen göz bebekleri yüzünden simsiyah olan gözlerine baktı. "Gitmiş. Demek ki yaşıyor. Katil olmadın." Sakince Valeri'nin başını kollarının arasına aldı. "Seni seviyorum Val. Sakin ol. Bulacağım onu." Sakin olamıyordu. Aklı karışıyordu. Karanlık sokak onu boğuyordu. Sakin olamıyordu. Eren amcası gibi kokuyordu. Gözlerinden yaşlar boşalıyordu. Sakin olamıyordu. Eren'in yeşil gözlerinden kanlar damlıyordu. Eren yerde o adam yerine yatıyordu. Sakin olamıyordu. Galiba deliriyordu.
Ürkek bir ceylan gibi geri çekildi. Az önce Eren'in kolları arasında değil miydi? Öyleyse şimdi Eren niye kanlar içinde yerdeydi? Ve şu anda ona sarılan bu yabancı da kimdi? Ne ara yanına gelmişti?
Yabancı kolları arasından kopup giden kıza baktı. "Neler oluyor Nepenthe?" Valeri adama baktı. "Nepenthe mi?" O Valeri'ydi değil mi? Nepenthe ne demekti ve neden ona böyle sesleniyordu ki? "Benim adım Valeri." Elleri titredi. Bıçak neredeydi? Bu adam kimdi? Ceset yine nereye gitmişti?
"Neler oluyor?" Konuşamıyordu. Sesi git gide daha çok kısılıyordu. "Eren nerede? Sen kimsin!" Delirdiğini biliyordu. İlaçları alıyordu, alıyordu değil mi? En son ne zaman içmişti? İki ay önce mi?
"Valeri." Kızın adı adamın ağzından değişik bir aksanla çıkıyordu. Slovak, hayır rusca. "Aç gözlerini." Kapalı değildi ki gözleri. Parmaklarının uçları nazikçe göz kapaklarına dokundu. "Beş yıl geçti, sen gittiğinden beri." Kız gözlerini açmalı mıydı şimdi? Zaten açık değil miydi? "Dönsene artık geri. İntiharının ikinci senesi." Kız intihar etmedi. Bilekleri kesik değildi. Bundan emindi. Kız intihar etmedi. O ölmedi. Bundan emindi. Kız intihar etmedi. O yaşamadı da. Bundan emin değildi.
"İntihar etmedim ben." Uzaklaştı yine. Hep yaptığı gibi. Tırnakları bileklerine gitti. Kaşıdı. Hep yaptığı gibi. O intihar etmedi. Çünkü onun her delirişi zaten bir intihar sebebi. Ama o hiç delirmedi.
"Etmedin Nepenthe." Kızın kanayan bileklerine baktı. Dikiş ipleri parmaklarına dolanmıştı. Kızın boynuna baktı. Parmak izleri soluk borusundaydı. "Ettin dedin! Niye yalan söyledin?" Bıçak yerdeydi. Onu alabilir miydi? Ve pekala alsa bile onu kullanabilir miydi? "Çünkü hem intihar ettin hemde etmedin." Yabancı yerdeki bıçağı aldı ve Valeri'nin eline verdi. Ardından bıçak kalbine girebilsin diye dizlerinin üzerine çöktü. Valeri bıçağı karşıya doğru kaldırmıştı ve ucu tam olarak yabancının kalbine denk geliyordu.
"Çifte intihara hoş geldin. Hem öldün hem ölmedin çünkü ne gidebildin ne de kalbime sığabildin." Bıçağa doğru eğildi ve ucu göğsüne girdi.
"Çifte intiharına hoş geldin. Hem öldün hem ölmedin çünkü kalacak kadar cesaret edemedin." Biraz daha ilerledi. Kan ince bir patika gibi yaradan yere geriledi.
"Çifte intiharıma hoş geldin. Hem öldüm hem ölmedim çünkü sana kal diyemedim." Bıçağın yarısı kalbindeydi. Ağzından kan sızmaya başlamıştı. Ve son gücüyle tekrar mırıldandı.
"Çifte intiharımıza hoş geldin. Hem öldük hem ölmedik çünkü hiç yaşamadık." Son gücüyle kendini öne itti. Bıçak bütünüyle kalbindeydi.
Valeri ölmedi çünkü hiç yaşamadı.
Yabancı sevmedi çünkü hiç sevilmedi.
Onlar hiç intihar etmedi çünkü bilekleri zaten kesiklere gebeydi.
Yabancının bedeni Valeri'ye doğru düştü. Genç kız tek eliyle bıçağı hala tutuyorken diğer eliyle bedeni üzerinde sabitledi.
Onu yavaşça yere doğru yatırdı. Eren kalbinde bıçakla soğuk kaldırıma yattı. "Ne?" Elleri titredi. Bileklerini kaşıdı. Bıçağı kalbine sapladığı kişi Eren değildi. O niye kanlar içinde yerde sessizdi?
Midesi bulandı. Kan kıyafetlerini ıslattı ve ağladı.
Valeri hiç yaşayamadı çünkü kalbinde koca bir bıçak vardı.
Ve Valeri hiç ölemedi çünkü yabancı sapasağlam bir şekilde tam karşısındaydı.
"Aferin Nepenthe."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİFTE İNTİHAR
RandomBazı intiharlar çift kişiliktir. Çünkü ne giden bellidir ne de kalan kendini bilir. ღღღ Valeri Tanyeli zeki bir kadındı. Uğruna çalıştığı bir amacı, bir tutkusu ve delirişleri vardı. Lakin bir gün delirişlerinin gerçek olduğunu öğrense ne yapardı? A...