Happiness •| Taekook

16. Bölüm

•

Jungkook başına dolan ağrı ve tüm bedeninde hissettiği yorgunlukla gözlerini yavaş yavaş aralamaya çalışmıştı. Gözlerini kırpıştırarak ışığa alışmaya çalışmış ve alıştığında ise tamamıyle açmıştı gözlerini. Etrafına yavaş yavaş bakmış ve nerede olduğunu hatırlamaya çalışmıştı. Aklına dolan tek şey ise eşinin kollarına yığılmasıydı.

Şu anda ise bir hastene odasında olduğunu anlamıştı. Ve bunu anlar anlamaz içine işleyen korkuyla yataktan destek almış birazcıkta olsa doğrulmuştu yerinden. Gözleri yanmaya başlamış ve kolundaki serumu bile önemseyemeyecek durumda olduğu için ellerini korkarak da olsa karnına yönlendirmişti.

Hisedeceği şeyden korkuyordu. Gözlerini kapatmış ve kendini hazır hissettiğinde ise karnına dokunmuştu.  Ama hissedemediği şişlikle karnına bakmış ve içi acıya acıya gözlerini açmıştı.

Gördüğü şeyle dudakları arasında bir hıçkırık çıkmış ve ağlamaya başlamıştı.

"H-hayır."

Karnına dokunmuş ama artık orada olmayan beden için ağlamaya başlamıştı.

"HA-HAYIR, HAYIR."

Bağırmasıyla birlikte yatağı dağıtmaya başlamıştı. O sırada ise bu sesleri duyan alfası kapıyı açarak içeri girmişti.

"Jungkook."

"Hayır , hayır, hayır."

Taehyung birkaç adımla omegasının yanıbaşına varmış ve kollarından tutup sakinleştirmek için yatağa oturmuştu.
"Jungkook, bana bak güzelim. Hadi lütfen bana bak."

Jungkook ise sanki onu duymuyormuş gibi hıçkırarak ağlıyor ve Taehyung'a hiçbir şekilde bakmıyordu.

"Bebeğim, lütfen yapma böyle." Elleri omegasının yüzüne tırmanmış ve kendisine döndürmüştü. Jungkook gördüğü bedenle duraksamıştı. Burnunu çekerek Taehyung'a bakmış ve nasıl bu hale geldiğini sorgulamıştı kendince.

Çünkü alfasının göz altları morarmış ve şişmişti. Dudakları kurumuş ve gözlerinin içi kızarmıştı. Ağladığı her halinden belliydi. Saçları eski yumuşaklığını kaybetmiş gibi karmaşık ve dağınık bir şekildeydi.

Taehyung, Jungkook'u kolları arasına almış ve sırtını okşayarak onu teselli etmeye çalışmıştı. "Güzelim, benim meleğim. Yapma böyle, sana söz iyileşeceğiz. Sana söz veriyorum iyi olacaksın."

Jungkook, alfasına bir karşılık vermemiş ve öylece camdan dışarıya bakmıştı. Yağmur yağıyordu. Yağmur damlaları odadaki pencereye damlıyordu. Ve ses çıkmasına sebep oluyordu.

"Taehyung."

"Söyle güzelim, söyle."

"Bı-bırak."

Jungkook'un dudaklarından çıkan kelimeleri algılayamamıştı Taehyung.

"N-ne"

Jungkook, başını Taehyung'un omzundan kaldırmış ve titreyen elleriyle Taehyung'un göğsüne tutunup onu geri çekmeye çalışmıştı.