F.

18 7 7
                                    

Bu kitapta yazılan tüm kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür ve gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi yoktur.

Keyifli okumalar ☺️

Sertab Erener - Sessiz Gemi
Sertab Erener- Seyrüsefer

Annemin sedyede kanlar içinde yanımdan geçmesinin üzerinden tam kırk sekiz saat geçmişti.

Kırk sekiz saat önce ben o hastanede o kanlı beyaz koridorlarda annemin peşinden koşup ardından yere yığılmıştım.

"Anne!"

Altan yanıma oturup bana sarılıp beni sakinleştirmeye çalışmıştı.

"Annenle ilgileneceğim Nisa. İyi olacak merak etme."

Peki ya nasıl bu hale gelmişti?

Onu en son gördüğümde sapasağlamdı ve bizimle yemek yiyip sohbet ediyordu.

Keşke demiştim o an, keşke hastaneye gelmeseydik ve onu ne idü belirsiz bir hastabakıcıya emanet etmek zorunda kalmasaydım.

Annem için kan verirken Altan da yanımdaydı.
Ona bitkin bir ses tonuyla hesap sormuştum.

"Annem nasıl bu hale geldi Altan? O hasta bakıcı anneme göz kulak olamamış mı?"

"Annene su getirmek için mutfağa gittiği sırada olmuş kaza. Sanırım ayağı takıldı veya başı döndü o yüzden düştü merdivenlerden.
Adamı görürsen bağırıp çağırma sakın."

"Nasıl bağırıp çağırmam ya! O herifin dikkatsizliği yüzünden annem komada şu an! Kovacaksın onu! Biletini keseceksin o adamın!"

Sesim tüm koridorda yankılanmıştı. Hemşireler bize bakmışlardı ama umursamamıştım.

Bağırırken kolumu kıpırdattığım için kolum kanıyordu. İğne koluma biraz zarar vermişti.
Acıyı umursamadan sözüme devam etmiştim.

"Ya sen o herifi kovarsın ya da ben ona dava açarım. "

"Nisa annen ölmedi yaşıyor. Lütfen sakin ol."

Onu duymamazlıktan gelerek devam etmiştim.

"Evet hem o herife hem de o işe yaramaz bakımevine dava açacağım. Bir yaşlı kadına sahip çıkmadı şerefsizler."

"İstediğin yere ve kişiye dava açmakta özgürsün ama önce beni dinle. Annen iyi olacak sakin ol lütfen bak kolun kanıyor."

"Umrumda değil. "

Altan kolumdaki iğneyi çıkardı ve kanayan kısma pamukla bastırmıştı.

"Benim umrumda."

Yoğun bakım ünitesinin camından içeriye bakarken Altan'a sormuştum.

"Ne zaman kendine gelir?"

"Durumu kritik ama o yüzden tam olarak bir şey söyleyemem ama onu iyi etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. İyi olacak Nisa. İyi olacağız. Yine hep beraber ailecek yemek yiyeceğiz. "

Elini belime atmıştı. Bense başımı onun omzunda koydum. Bu şekilde bir süre gözlerimiz dolu dolu yoğun bakım camından annemi izleyip kısa süre içinde iyi olacağını ummuştuk.

Fakat tam da şu an umudumuzun boşa çıktığı bir andı.

Altan bana verdiği sözü tutamamiştı.

İkinci Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin