Bu hikayede geçen bütün kişi ve kurumlar tamamen hayal gücümün eseridir. Gerçek kişi ve kurumlarla hiç bir ilgisi yoktur.
"Nasıl yani? Yakın zamanda geçirdiğim bir kazadan dolayı hafızamı mı kaybettim? Olamaz kesinlikle olamaz. Dün kitabım basılmadı diye döktüğüm gözyaşları daha kurumadı Adnan sen kimi kandırmaya çalışıyorsun?"
"Adnan değil Altan" diye düzeltti.
Altan, Güneş doğarken ufka yayılan kızıl renk demekti. Güzel bir isim diye düşündüm ama böyle söylemedim.
"Ne fark eder? İkisi de yaşlı ismi ve sen de öylesin!"
Onu nedense kızdırmak istemiştim."Aslında ben senden küçüğüm Nisa."
"Küçül de cebime gir!"
Aslında yaşından genç gösteriyordu. Otuzlarının sonunda veya kırıklarının başında olduğunu tahmin ediyordum. Uzun boylu kumral saçlı ve ela gözlüydü. Hafif kirli sakalları vardı. Gerçekten çok yakışıklı bir adamdı. Böyle bir adam nasıl benim kocam olabilirdi?
Bu konuşmayı yaparken ben, Altan, Açelya ve az kalsın kafasına vazo geçirecek olduğum Ozan salonda oturuyorduk. Küçük kız odasındaydı.
"Neden hala bize inanmıyorsun Nisa. Aynada kendini de gördün. " dedi Altan kırgın bir ses tonuyla.
"Çünkü bu kısmi ve geçici hafıza kaybı mevzusu bana mantıklı gelmiyor. "
"Ben beyin cerrahıyım.
Emin ol ki başka bir ihtimal yok."Beyin cerrahı mı ?🤯
"Ne yapayım dün o gıcık editörün bana söylediği laflar hala kulağımda çınlarken nasıl bir anda kırk yaşımda olduğuma inanmamı istersiniz? Bunlar gerçek olamaz. Sanırım bir kabusun içerisindeyim. "
Kabus değildi. Gerçek olamayacak kadar güzel bir evim,ailem, kocam ve çocuklarım vardı.
Mutsuzluğa o kadar alışmıştım ve bu mutlu aile tablosu bana o kadar yabancı geliyordu ki inanmayı reddediyordum.
"Peki ya ne yapsak inanırsın bize ve tüm bunların gerçek olduğuna?" diye sordu Altan gür bir sesle.
"Bilmiyorum, hiç bir şey gerçek gibi değil." diyerek başımı öne eğdim ve Altan'ın yüzüne bakarak devam ettim.
"Belki de komaya girdim ve vücudum beni hayatta tutmak için böyle bir senaryo uyduruyor.
Belki de Rüyadayım. Küçük kızın adı da Rüya değil mi zaten. Şeytan ayrıntıda gizlidir.""Evet Nisa, kızımızın adı Rüya çünkü senin ödül aldığın kitabın baş karakterinin adı da Rüyaydı."
Altan'ın bu sözlerinden sonra beynimden vurulmuşa döndüm.
Ödül almış bir kitabım vardı.
Bir kitabım vardı 😵
Yazar olmuştum.
"Hangi kitap?" diye kekeledim.
"Hayallere Ket Vurulmaz" diye söze girdi Açelya.
Bu isim editörün reddettiği kitabın ismiydi.
Sadece başkahramanın adı farklıydı ama bir önemi yoktu demek ki ismini değiştirmiştim.
Ben şaşkınlıktan donup kalmışken Açelya kalktı ve içeriden kitabı getirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/339926582-288-k338369.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci
Mystery / ThrillerKimdim ben? Yazamayan bir yazar, okuyamayan bir okur, her sınavda sonuncu, her yarışta ikinciydim. Ne kadar istesem de bu hayat yarışında hiç bir zaman birinci olamamıştım. Tüm bu hayal kırıklıklarına rağmen yaşamaya devam ediyordum. Ya da devam et...