1.BÖLÜM

201 10 4
                                    

Tam 3 ay.
Onsuz geçen tam tamına 3 ay.
Belki de hayatımın en iğrenç 3 ayı. En berbat yazı. Ama bu durumdan şikayetçi miyim ? Hayır. Bana kalsa hayatım boyunca böyle olmak isterim ama işte olmuyor. Ailem ve arkadaşlarım sağolsun.
Kapıdan gelen sesle kafamı oraya çevirdim ve her zaman ki gibi bana acıyarak bakan teyzemi gördüm.
-"Asya, teyzem hadi kahvaltı hazır. Aşağı gel. "demesine karşılık yapmacık bi şekilde gülümseyerek kafamı salladım.
Aslında yemicektim. Öyle sofrada oturup, konuşulanları dinliyo gibi yapıp sonra tekrar bu odaya çıkacaktım.
Ayağı kalkıp merdivenlerden aşağı yavaş yavaş indim. Mutfak kapısından teyzemlerin gülüşmelerini duyunca aileyi ne kadar çok sıktığımı üzdüğümü fark ettim.
Ama olmuyor işte. Türkiye'ye dönüp, onunla birlikte büyüdüğüm, eğlendiğim yerlerden tekrar tekrar geçmeye cesaretim yoktu. En azından şimdi.
Kapıdan içeri girip sandalyeme oturdum. Masadakilere yapmacık gülümsememi yollayıp sanki yiyecek gibi kahvaltılıklara saldırdım. Teyzemin sesiyle kafamı ona çevirdim.
-"Asya, bugün plaja gidelim mi ya da çarşıya, geldiğinden beri birşey yapmıyorsun."düşündüm.
Buraya gelince ne yaptım ben ? Evet hiçbirşey. Tek yaptığım yatmak, ağlamak, dışarı bakmak birazda teyzemin zoruyla yemek yemek bu kadar.
-"Teyze, siz çıkın benim canım istemiyor."dedim.
-Asya, lütfen yeter artık nereye kadar böyle olucaksın ?
-"Gülay, rahat bırak kızı."dedi eniştem.
-Ne rahat bırakması Suat görmüyor musun kız günden güne eriyor.
Kafamı bi teyzeme bi de enişteme dönüyordu. Fark ettim ki bu ailenin benim yüzümden huzuru kalmamıştı. Yavaşça sandalyeden kalkıp;
-"Teyze, biliyorum sizi çok üzüyorum ama elimde olan birşey değil. Seviyorum hem de çok. Ne kadar ölse de benim için ölmedi. Anladım ben sizi teyze. Enişte, uçak biletimi alır mısın ? Türkiye'ye dönüyorum."teyzemin bişey demesine izin vermeden yukarı çıktım.
Zaten hiç durmayan gözyaşlarım tekrardan akmaya başladı. Oturduğum yatağın çöktüğünü hissettim. Kafamı çevirdiğimde teyzemi gördüm. Hiç düşünmeden sarıldım.
-Teyze, özür dilerim. Seni üzmek istemedim ama cidden -hıçkırık- elimde olan birşey -hıçkırık- değil."dedim zorla. Teyzemin saçlarımı okşadığını hissettim.
-"Biliyorum teyzecim biliyorum. Tamam bende seni üzecek şeyler demiş olabilirim ama şu gitme işi ne onu anlamadım ben."teyzeme baktığımda cidden anlamadığını gördüm.
Şöyle bi düşündüm. Gitmek istiyor muydum ? HAYIR. Gitmem gerek mi ? Teyzemlerin huzuru için EVET. Hem zaten Türkiye'de okullar açılmıştı. Yani tabi günleri unutmadıysam. Aslında bi yandan da dönmek istiyordum. Çünkü Burak ve Ezgi'yi cidden çok özlemiştim. Buraya geldiğimden beri onları da aramamıştım. Kendimi biliyorum çünkü. Ben onların sesini duyunca dayanamayıp dönecektim. Ama dönmekte istemiyordum ki. Şuna ana kadar. Teyzeme döndüm.
-"Artık gitmem gerek teyze. Nereye kadar kaçabilirim ki ?"dedim buruk bir gülümsemeyle. Sanki beni anlamış gibi sadece suratıma baktı. Başka birşey demedi. Yavaşça yataktan kalkıp kapıya ilerlerken;
-"Tamam o zaman ben enişteme söyleyeyim. Uçak biletini alsın."denecek birşey yoktu ki. Sadece kafamı sallamakla yetindim.

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin