Gouda

7 2 4
                                    

**Cinayet olayından 5 yıl sonra**

   Yana önünde yığın haline gelmiş olan dosyalara baktı ve derin bir iç çekti... Cidden  bir mafyanın başında olmak böyle bir iş miydi? Son beş yıldır gelen geçen belgeleri imzalıyor, bazı ülkelerin mafyalarıyla saçma sapan anlaşmalar yapmak için toplantılara katılıyor ve kendi politikasını ortaya koymaya çalışıyordu.  Ama ne yazık ki başarı sağlayamıyordu çünkü kimse Yana kadar Dünya'nın iyiliği için çalışmaya tenezzül edecek düşünce yapısına sahip değildi.

   Diğer mafya babaları Yana ile yıllarca dalga geçmiş ve Yana asla onların saygısını ilk yılında sahip olduğu kadar kazanamamıştı. Cheshire'ın başına geçtiğinde olay büyük sükse yaratmış olmasına rağmen her geçen yılın ardından raflarda unutulmuş eski bir roman gibi kaybolup gitmişti. Bu durum Yana'nın canını sıkmaya başlamış olacak ki, deri koltuktan kalkıp gramafonuna en sevdiği plağı yerleştirdi ve düşünceleri ile planlarını düzene sokmak için beyin fırtınasına koyuldu. 

   Odayı tatlı tatlı çalan plağın sesi dolarken Yana'nın gergin omuzları rahatladı ve kendisini deri koltuğuna attığı gibi planlarına daldı. 

''Unutulduk bak yine,
Dönüşü yoktu diye,
Bu kadar kolaymıydı?
Aşk benimle...
''

  Bu şarkı tatlı annesinin favori şarkısıydı ve her sıkıştıkları vakit bu şarkıyı söyler ve karmaşadan bir şekilde kurtulurlardı. Yana düşünceleri arasında annesini ne kadar özlediğini fark etti, tüm sahneler gözlerinin önünden geçti ve görüşü buğulandı. Ne kadar duygusuzluğa kapılmış bir ruh olsa da olay annesi olunca içindeki o küçük çocuk geri geliyordu.

''Durdursam zamanı,
Döndürsem geriye,
Durdursam zamanı,
Döndürsem geriye...
''

  Ne kadar da doğruydu bu sözler. İçeriye tanıdık birinin dalması ile Yana hızlıca gözlerindeki yaşları silip saçlarını düzeltti ve hızlıca plağı yerinden çıkardı. Bu şarkı sadece ona ve annesine aitti Feliz'in bu kişisel duruma burnunu sokmasını istemiyordu. Feliz... Feliz Rushen, uzun boylu ve kaslıydı. Yana'nın çocukluğunda aşık olduğu fakat sonradan aslında aşık değil de o olmak istediğini fark ettiği o kişiydi. Aynı zamanda yan kolu ve kadim dostuydu.

   Feliz, sessizce odanın ortasına doğru ilerledi ve Yana'nın yanına oturdu. Yana'nın yorgunluğunu ve içsel sıkıntısını görebiliyordu.

"Yana, eski defterlerin seni bu kadar üzmesine ve üzerine gelmesine izin vermemelisin," dedi Feliz sessizce. "Bu seni yıpratıyor, biliyorum. Ama hatırla, senin yaptıkların önemli. Bu mafya dünyasında senin gibi birinin varlığı çok değerli."

Yana başını hafifçe salladı. "Evet, ama bazen içimdeki boşlukları annemi düşündükçe hissediyorum. Onun bana öğrettiği değerlerle, burada ne yapıyorum diye düşünmeden edemiyorum."

Feliz, Yana'nın elini kaslı elleriyle kavradı. "Annen senin için her zaman burada olacak. Onun anıları senin gücün olmalı, zayıflığın değil. Ve işte bu yüzden seni desteklemek için buradayım. Bunu yalnız yapmıyorsun."

Yana, dostunun sıcaklığını hissederek güçlendi. "Teşekkür ederim, Feliz. Beni kendime hatırlattığın için."

Feliz gülümsedi. "Her zaman buradayım, Yannie. Şimdi, bu son belgeleri halledelim ve biraz dinlenmeye çekilelim. Belki de eski günlerdeki gibi arabamıza atlar ve rastgele bir mekanda insanları izleriz. Ne dersin?''

Yana gülümseyerek Feliz'i onayladıktan sonra her ikisi de bir koldan çalışmaya devam ettiler. Aralarındaki güçlü bağ, onları her zorluğun üstesinden gelmeye motive ediyordu. Mafya dünyasında Yana'nın liderliği ve Feliz'in sadakati, onları birlikte daha da güçlü kılıyordu.


Cheshire ÇıkmazıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin