Deneme: 3

34 4 2
                                    

Önünde durduğum kapıya bakıp yutkunurken derin bir nefes aldım. Hadi kızım! Bu geceyi atlatman gerek.

"Kızım çalsana kapıyı." diyerek kolumu dürtükleyen anneme kısa bir bakış atarak yavaşça elimi kaldırdım ve zil düğmesinin üzerine getirdim. Son kez derin bir nefes alırken annem bir anda zilin üzerindeki parmağımı bastırınca zil çaldı ve elim ayağıma dolandı. Bu gece ölmeyeceğim inşallah.

Çok geçmeden kapı açıldığında bakışlarım Rana'nın annesi Nazlı ablayla buluştu. Dudaklarım zorla yukarı kırılırken o içtenlikle gülümsüyordu.

"Hoşgeldiniz! Buyurun gelin içeri." diyerek kenara çekildiğinde yavaşça yere eğilip ayağımdaki postalları çıkarırken annem yavaşlığıma dayanamamış, hızlıca ayakkabılarını çıkararak içeri girmişti.

"Hoşbulduk Nazlı'cığım. Nasılsın?"

"İyiyim canım, sen?"

"İyiyim bende, sağol. Arın, oğlum sen nasılsın?" diyen annemle ayakkabılarımı kenara bırakarak ayağa kalktım ve içeri girdim. Gözlerim direkt annesinin yanında gülümseyerek anneme bakan Arın'a kaydı.

"İyiyim Leyla Teyze. Sen nasılsın?" diye anneme soru yöneltirken ona bakmayı bırakarak Selen ablaya sarıldım.

Annem Arın'a cavap verip içeri geçtiğinde Nazlı abla da benden ayrılarak peşinden gitmişti. Gözlerim sonunda gri ve siyah karışımı gözlerle buluştuğunda gülümsemesi yüzünden silinmemişti.

"Sen de hoşgeldin. Naber?" diyerek göz kırptığında zorlukla gülümsedim.

"İyiyim, sen?"

"İyiyim, dersler falan. Haftaya turnuvanız varmış, hazır mısın?" Ah, bir de bu vardı.

Okulun voleybol takımındaydım ve haftaya, voleybolda fazlasıyla iyi oynayan takımı olan bir okulla müsabakamız vardı. Takımın diğer okullarla yaptığı müsabakaların hiçbirinde kaybettiği görülmemişti. Ödül ise fazlasıyla büyük bir kupa olacaktı fakat bizim okul eğer müsabakayı kazanırsak 1 haftalık Bolu tatili sözü vermişti. Tüm masraflar okul tarafından karşılanacaktı.

Aslında benim derdim ödül değildi. Karşı takımdaki oyuncular sürekli kazandıkları için bir kibir ve egoları vardı. Bunu kırmak için kazanmam gerekiyordu. Yoksa bir de onlarla uğraşacaktım.

"Evet, aylardır buna hazırlanıyoruz. Bunu kazanırsak şehirler arası müsabakalara katılacağız." dediğimde başını salladı.

"Zor bir takım değil aslında. Sadece fazla hırslılar." dediğinde tek kaşım kendiliğinden havaya kalktı.

"Sen nereden biliyorsun?"

"Takımda bir tanıdığım var, onu izlemek için gittiğimde dikkatimi çekti. Hırslı oynadıkları için kazanıyorlar." dediğinde başımı salladım.

"Bizi gördükten sonra hırs mırs kalmaz onlarda. Kendilerini bir şey sanıyorlar." diyip sustuğumda ikimiz de konuşmadan gözlerimizin içine baktık. Bu an kalbimin çarpıntıya uğramasına sebep olurken çarpıntımı yavaşlatan şey etrafta yankılanan ses oldu.

"Ay benim canım kankam gelmiş, hoşgelmiş!" diye bağırarak yanıma koşan Rana'ya baktığımda arkasından de Deren fırladı.

22 Hesap ~texting~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin