ORMANDAKİ KRALİÇE

172 43 104
                                    

Adel... Adel

Linyi defalarca seslenmesine rağmen küçük kulübeden ses gelmemişti. Burda yılardır tanıdığı arkadaşı yaşıyordu. Annesini ve babasını çok küçük yaşta kaybetmişti. Köylüler ona bir süre bakmış ama sonra yanlız bırakmışlardı cünkü köyde kıtlık başlamış kendi ailelerine zor bakan köy halkı ona bakmayı reddetmişti. Köyde yeniden boluk başlamıştı ama Adel onu sokağa atıklarında yerleştiği köy evinden geri dönmemişti. Hem Anne Babasının gidişi hemde köylü tarafından sokağa bırakılmak onun canını fazla acıtmıştı ama küçük arkadaşı yinede gülümsüyordu o çok güçlü biriydi.

Tak! Tak! Tak!  ADEL

Linyi bu sefer son kez bağırdı tam ümidi kesip gidicektiki küçük kulübenin kapısı gıcırdayarak açıldı. "Adel nerdesin sen. Niye açmıyosun kapıyı kaç saatir."

" üzgünüm linyi uyuyordum duymadım."

Linyi kızmak istedi ama yapamadı. Zaten geceleri kabuslar görüyor uyuyamıyordu küçük arkadaşı sabah uyuması normaldi. "sorun değil Adel ama acele et akşama doğru yağmur var yolda kalmayalım hadi."

"Tamam bekle beni bi beş dakikaya geliyorum."

Adel kısa bir süre sonra elinde çiçeklerle ve bir su şişesi ile geri döndü. Bugün mezarlığa gidiceklerdi her mayıs ayının birinde olduğu gibi çünkü Adelin
Annesiyle Babasının ölüm yıl dönümüydü. "Linyi benimle geldiğin için teşekür ederim sürekli işlerinden ediyorum senide."

" Adel kaçkere konuştum bunları işimden etmiyosun beni hem senin her zaman yanında olmuycaksam niye arkadaşım."

Böyleydi Adel en zor anında bile karşısındakini düşünürdü. Adel fazla masumdu bu dünya ise çok pisti. Linyi alışıktı saray konutanının kızıydı bir çok savaşa katılmış kan donduran olaylara şahit olmuştu aynı zamanda casustu yani bu dünyada dönen pislikleri iyi biliyordu. Adel ise masumdu saftı onu kışın ortasında donmaya terkeden köylüleri bile seviyordu hala. Sonunda mezarlığa geldiklerinde Linyi Adele baktı  aradan onyedi yıl geçmisti ama Adel hala kabulenememişti yanlız kalmayı hiçbir zaman kendine yedirememişti. "Adel istersen bekliyelim biraz."

" Hayır Linyi onları çok özledim."

Linyi tamam demekle yetindi başka şansı yoktu mezarlığa girip yan yana duran iki mezara baktılar Adel yere oturdu Linyide yanına çöküp sırtını okşadı destek olduğunu burda olduğunu belli etmek istedi kendi çapında.

"Anne Baba nasılsınız. Ben iyi olmaya çalışıyorum sisiz zor olsada yapmaya çalışıyorum. Affedin beni lütfen ağlamıycam diye söz verdim ama tutamadım sözümü affedin lütfen."

Linyi gülümsedi yine her zamanki gibi çok tatlı gelmişti küçük arkadaşı. Her zamanki gibi masum ve saftı yine.

Birazdaha bekleyip çiçekleri ektiler ve suladılar ve ayağa kalkıp çıkışa yürümeye başladılar mezarlığın ortalarındayken en yakın arkadaşları Alex koşarak yanlarına geldi. "LİNYİİİ.   LİNYİİİ ."

" Ne bu acele Alex sakin ol."

" olamayız Linyi olamayız. "

"Neden nolduki."

"Alex sorunmu var."

Alex burukça gülümsedi nasıl söyliycekti şimdi küçük arkadaşına bunu. " Adel ben özür dilerim."

" Neden Alex noldu?"

"seni..."

"Beni ne Alexs anlat artık."

"seni... Öldürmek için arıyolar."

Linyi ve Adel aynı anda şoka uğramıştı. "NE"

  ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yazım yanlışı vb. Bişey varsa özür dilerim. İlk kitabım lütfen beğenin ve bu sayfayı takip edin HERGÜN YENİ BÖLÜM GELİCEK DÜZENLİ OLARAK

Yüce kraliçemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin