Linyinin kaçın demesinden sonra koşmaya başlamışlardı linyi zaten hem casus olmasından hemde Ordu'da asker olmasından dolayı ağır koşularda idman yapardı yani basit bir koşu onun için zor değildi Alex terzi idi ama koşmak çok zor değildi onun için çünkü boyu uzundu ve aynı zamanda linyiyle idman yapardı yani onun içinde sorun yoktu ama Adel küçüktü ufaktı zayıftı çok hızlı koşmazdı.
Askerler onların kaçtığını görünce peşlerine düşmüşlerdi neyseki mezarlığın içinde oldukları için atları orda brakıp kendileri koşmaya başlamışlardı işleri daha kolaydı.
Biraz koştuktan sonra çocukluktan beri geldikleri şelalenin altındaki küçük mağraya gelmişlerdi orda onları bulamazlardı çünkü orda onlar hariç kimse mağra olduğunu bilmiyordu.
" linyi şimdi napcam ben." Diye sordu Adel .
"bilmiyorum. Ama bir yolunu bulucam."
Adel sadece kafasını salamakla yetinmişti gözü alexse kaydı. Kenarda sesizce oturmuş birşeyler düşünüyordu pişman gözüküyordü. Fazlaca pişman. Adel onun bi suçu olmadığını düşündü. Öyleydide zaten bir suçu yoktu . Ayağa kalktı ve linyinin oturduğu taşın yanına gitti kulağına eğilip fısıldadı.
" linyi onun bir suçu yok onu suçlama."
Linyide aynı Adel gibi fısıltıyla konuşmuştu.
" biliyorum Adel ama elimde değil seni bı anda tehlikeye atması... Bilmiyorum."
"hadiii kalk özür dile. Barışın lütfen."
Linyi bişey demeden Adelin yanından kalktı. Ayağa kalkmasıyla görkemli zırhı göz önüne serilmişti. Keşke dedi Adel keşke bende böyle güçlü olabilsem dedi.
( Zırhı böyle düşünün lütfen.)
Linyi Alexsin yanına gitti ve oturdu Alex ilk başta ona bakmadı çünkü dalmıştı Adeli bu beladan nasıl kurtarırdı onu düşünüyordu. Linyi elini Alexsin gözü önünde saladı.
"dünyadan alexe duyuyomusunbeni Alex."
"ha. Ne. Eeeem dalmışım kusura bakma... Bi sorunmu var."
" sadece... Özür dilerim Alex. Adeli bilerek bu duruma düşürmedin. Gereksiz tepki verdim. Kusura bakma."
"sorun değil."
" kızdınmı."
" kızmadım be ne kızıcam. Hem kardeşler kızarmı bir birine."
Alex böyle diyince linyi sorun olmadığını anlayınca sıkıca sarıldı alexse.
"hey sizi ben barıştırdım... Banada kucak yokmu."
Linyi ve Alex bütün mağrayı dolduracak şekilde kahkağa atı.
"gel gel sensiz olurmu hiç."
Adelin birden üstüne atlamasıyla nefesi kesilmişti ama hemen kendini toplayıp onu gıdıklamaya başlamıştı.yorulduktan sonra nefes nefese kaldılar ve kendilerini yere attılar.
"eee şimdi napcaz Adeli kulübeye gönderemeyiz ormandaki tek ev o hemen bulurlar."
"sadece olaylar dinene kadar Adeli burda saklıycaz. Kral sonuçta bir kaç ay sonra bir cariye bulur ve unutur Adeli."
"kesinlikle".
"ama geceleri burda kalamam ben karanlıktan korkarım."
" bende seninle kalıcam adel. Linyi fazla dikat çeker ama ben ortadan kaybolsam kimse umursamaz".
"terzi dükanı nolucak peki köylüler bir süre sonra şüphelenir".
" bir kaç haftalığına bırakırım. Kumaş almaya gitti derler."
"ee hadi toplayalım burayı o zaman"
"HADİİİ"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
LUTFEN ARTSIN ŞU TAKİPÇİ YAAAAAAAAAAA🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüce kraliçem
SonstigesDouglas karanlık demekti Adel ise masumluk demekti acaba herkesin korktuğu karanlık bir masumluğa yenilecek miydi.