oturduğum banktan kalkarak çocukların yanına geri döndüm hepsi oturmuş felix ve seungmini sakinleştirmeye çalışıyordu.
içeri girip hepsinin yanına gidip önlerinde dikildim.
"bir planım var"
seungmin yavaşça kafasını kaldırarak sahte gülümsemesiyle cevap verdi.
"plan mı plan sen şaka mı yapıyorsun nasıl kurtarmayı düşünüyorsun jisungu"
"ilk önce sakinleşip beni dinleyin lütfen gerçekten jisungu o adamın elinden almak için her şeyi yapıcam söz veriyorum size"
hepsi susmuş sadece beni dinliyordu göz yaşlarını silerek konuştu felix.
"dinliyoruz"
____________
jisungu nasıl kurtarıcağımızı hepsine açıkladıntan sonra hepimiz ayaklanıp her şeyi halletmeye başladık.
"Felix seungmin ve changbin siz sadece burda bekleyin bizi"
"hayır olmaz biz de gelicez"
"bırak gelsinler baksana seungmin çok kötü arabada beklerler"
"tamam Chan ama ilk önce her şeyi ayarlayalım"
herkese bir görev verip üst kata çıkmıştım jisung'un odasına girip uzun uzun boş odaya baktım.
"minho kıyafetleri getirdim gel"
hyunjin'in çağırmasıyka aşağı indim getirdiği kıyafetlere bir bir baktım hepsi sim siyahtı.
"tamam Chan ve hyunjin bunları giyin siz bende giyinicem ama arabayı halletiniz değil mi"
Chan elindeki kıyafetlerle lavaboya giderken konuştu.
"ben ayarladım araba kapını önünde anahtarda masanın üzerinde"
tamam anlamında başımı sallayıp üstümü giyinmeye gittim.
arabaya binip changbin'in hacker gibi bulduğu konumu takip ederek gösterilen yere gidiyorduk.
vardığımızda ilk önce uzun uzun etrafa baktık sonra seungmine dönüp konuştum.
Chan ne olur ne olmaz diye dron da getirmişti.
"seungmin sen o dron ile etrafı kontrol et biz seni kukaklıklardan dinliyor olucaz"
tamam anlamında başını salladığında üçümüzde arabadan inip bagajdan eşyaları alıp kapının önüne gittik.
"minho girişte iki koruma var"
"tamam, chan sen onların yanına gidip o adamla görüşmek istediğini söyliyeceksin ve bir şekilde konuyu uzatacaksın"
"tamam ama adamın ismi"
"bay han demen yeterli olur"
Chan yanımızdan ayrılıp adamların yanına gidip onlarla ilgilenmeye başlamıştı.
"arka bahçe var ama orda da dört koruma var onları nasıl hallediksiniz"
"tamam onu ben hallederim"
adamların dikkatini çekmek için hyunjine çığlık attırdım.
"İMDAT YARDIM EDİN"
"seungmin adamlar gitti mi"
"hepsi gitti yalnızca bir tane kaldı"
derin bir nefes alıp ne yapıcağımızı düşümdüm o arada hyunjin konuştu.
"buldum ben şimdi bu duvara tırmanıcam oradan adamın beni görmesini sağlıcam o şekilde benim peşime takılır zaten"
"bu sefer sen tehlikeye giriyorsun mal"
"bir şey olmaz herşey jisungu kurtarmak için dedik"
"iyi tamam"
hyunjin dediği gibi yapıp bir şekilde adamın dikkatini çekmişti bu sayede bende duvarı tırmanıp bahçenin içine atlamıştım.
biraz etrafa göz gezdirip ne yapacağımı düşünürken camda dışarıyı izleyen ağlak jisungu gördüm.
onun dikkatini çekmek için olduğum yerde zıplayıp el sallamaya başladım.
jisung beni görünce şoka girdiği yüzündeki ifadeden belli oluyordu.
sorma bir anda biri jisungu içeri çekti o anda hiç düşünmeden kapıyı açıp içeri girdim.
sessiz ve hızlı bir şekilde jisung'un odasını arıyordum.
"jisung jisung"
"geliyorum jisung bekle beni"
"YARDIM ET MİNHO"
jisungun bağırış sesini duyduktan sonra her kapıyı açıp içeri bakıyordum jisung varmı diye son odaya girip baktığımda elinde silah ve yanında jisung olan o adam yani jisung'un babası.
"jisung"
"yardım et"
"kes sesini, hoş geldin deli kanlı bakıyorumda arkadaşını kurtarmaya gelmişsin ama maalesef geldiğin gibi dönüceksin üzgünüm bugün burda birinizin cesedi çıkacak"
"bir saniye saçmalama kimse ölmeyecek eğer illa biri ölücekse o da sen olucaksın"
bir anda yanıma gelen Chan ve hyunjin ile arkamı dönüp baktım.
"adamlar tamam"
eğer bir şey olursa diye yanımıza silah almayıda unutmamıştık tabi ki belimdeki silaha elimi atıp çıkardım,silahı adamın yüzüne doğrulttum.
"bir olay çıkmadan jisungu ver"
"tabi efendim buyrun dememi beklemiyorsundur herhalde"
Chan ve hyunjin hemen adamın yanına gidecekleri sıra adam jisungu çapraza itip karın boşluğuna sıkmıştı.
ben de o anla hemen adama sıkmıştım, yere düşen jisungu görünce hemen yanına gittim.
"jisung bana bak sakın kapatma gözlerini sakın"
ağlıyordum evet bir zamanlar nefrat ettiğim bu çocuk için ağlıyordum.
"hyunjin minhoyla birlikte aşağı inin ben geliyorum, minho jisunguda al hızlı bir şekilde arabaya binin hastaneye götürelim"
chanın dediği gibi yapıp ilk önce bir bez parçasını jisung'un karnına tutuşturup onu kucağıma alıp hem ağlayarak hemde hızlı bir şekilde dışarı çıktım.
kucağımda baygın jisungu gören seungmin hemen yanıma geldi.
"seungmin şimdi sırası değil hastaneye götürmeliyiz"
Chan seungmini kenara çekip arabaya bindirdi bende hemen kucağımda jisungla arabaya binip hataneye gitmeye başladık.
10.bölüm
uzun bir ardan sonra bölüm atmaya tennezüo ettim tebrikler.
bu arada düşüncelerinizi alayım sizce jisunga ne olucak acaba djdn
bu arada oy verirseniz sevinirim bebitolar🤍🤍🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dancer/minsung
Fanfictionglobal de çok iyi bir dansçı olan minho ve onu etraftaki insanlara kötüleyen jisung