Sinirlenince kızaran burnu ile hâlâ konuşmaya devam ediyordu.
"Sence dünya adil bir yer mi ha?" sorusuyla gözlerimi devirerek kollarımı birleştirmiştim.
"Hayır,ama olacak."
Sinirden çıldırmışçasına gülürek omzuma vurmaya çalışıyordu.
"Nasıl olacakmı...
Hayatın bir yalan yüzünden mahvolmuşsa. Huzur bulmak için iki yolun vardır artık... Ya her şeyi affedip kabullen ya da sana yapılanları canın pahasına ödet!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
< >
Duyduklarımla başımı aileyle çevirmiştim. Ya bize bir oyun oynuyorlardı ya da aile bize. Hızlı adımlarımı aileyi sorguya alan Kerem ve Akif'e doğru çevirmiştim. Yanlarındaki yerimi alırken Kerem sessizce not aldıklarını elime ulaştırmıştı. Tek bir cümle yazıyordu.
Çocuklarımız kesinlikle kaçırıldı.
Sinirle alnımı buruşturuyordum. Kaçırıldıkları kesindi,peki kim niye bu adamın çocuklarını kaçırsın?
Sorguyu elime alarak konuşmaya başladım.
"Merhaba Ahmet bey ben Jera'nın ekip kaptanı, Barış Ilgaz Keskin. Sizin sorgunuzla ben ilgileneceğim. İlk sorumuzla başlıyalım yangın öncesinde şüpheli bir durum oldu mu?"
"B-ben bilmiyorum." adamın dedikleri beni ikna etmemişti sandığından daha fazla şey biliyordu. Çocukların annesi ise durmadan ağlıyordu bu durum çok tuhafıma gitmişti.
"Peki siz Feride hanım, bir şey oldu mu?"
Feride hanım'ın ağlaması ufak hıçkırıklara dönüşmüştü. Tereddütle kocasına bakmıştı fakat kocası kadın dışında her yere bakıyordu.
"Yangından iki gün önce, kapımızı bir adam çaldı. Sigortamızı yapması gerektiğini söyledi,elektrik sigortası. Ben de reddettim herhangi bir sigorta istemediğimizi söyledim. Ardından bana hakaretler etmeye ve saldırmaya başladı. Allah'tan Ahmet yetişti onu kapı dışarı ettik."
Kırmızı bayrak 6 ,demek ki bu aileden bir alacakları vardı o da çocukları olmuştu.
"Sonra?"
"Sonra o olayın ardından bir gün geçti bu sefer kapımızı başka biri çaldı tereddütle kapıyı açtım. Bana bahçenin arkasındaki sigortanın önünde alet çantası olduğunu ve yangın çıkarabileceğini söyledi. Hemen oradaki alet çantasını kaldırdım. Ahmet'in çantasının olduğunu düşündüm."
Derin bir nefes alarak devam edecekti fakat tekrardan hıçkırıklara boğulmuştu onun yerine pişmanlıkla Ahmet bey devam etmişti.
"Ben eve gelince Feride alet çantasından bahsetti fakat benim alet çantam yoktu. Hatta elektrik işinden hiç anlamam ve çarpılmaktan korkarım. Sonra alet çantasının içini kontrol ettim. İçinde eşyalar vardı. Herşeye rağmen alet çantasını çöpe attım."
Kırmızı bayrak 7, Ahmet bey çok şüpheli davranıyordu. Muhtemelen ona bağlı birşey vardı çünkü anlattıklarının hepsi şüpheli olaylardı. İlk başta sorduğumda ise bir olayın olmadığını söylemişti,tuhaf...
