" Ne işin var senin burada?"
Karşımda durmuş bana öfkeli gözlerle bakan Çağla ise bu sorum üzerine hala bir tepki vermemişti.
Onu, tekrar burada görmek o, olayı hatırlamaya ve sınırının git gide artmasına sebep oluyordu.
Derin bir nefes aldım ve Çağla'ya " Sana, bir soru sordum. Eğer bebeğime bir zarar vermeye kalkarsan?" Dediğimde ise Çağla nihayet konuşma kararı aldı.
Dudaklarını ıslattı ve " Benim, derdim onunla değil. Seninle Rüya. Sen, anne olmayı hak etmiyorsun." Dedi.
Bunun üzerine kaşlarımı çatarak ona bakmaya devam ettim. Annemin arkadan
" Rüya, sağır mısın? Sana diyorum." Diyen sesini duyduğumda " Şey, anne." Dedim.Ama devamını getiremedim. Ne diyecektim, ne diye Çağla'yı anneme tanıtacaktım?
Annem, onun yüzünü bile görmemişti. Annem nihayet kapıya, yanımıza geldi ve bir bana bir de karşısında duran, Çağla'ya baktı.
" İnsanlar içeride, ayıp oluyor. Ayrıca." Dedi ve ardından da bakışlarını Çağla'ya dikerek " Bu, hanım efendi kim? Bizi, tanıştırmayacak mısın?" Diye sordu.
Çağla da bana sinsice gülümseyerek bakarken ben de ne cevap vereceğimi düşünmeye başladım.
Çağla bunun üzerine benden ses gelmeyince " Evet, Rüya! Bak! Annen merak ediyor, bizi tanıştırmayacak mısın?" Diye sordu.
Ona, sinirli bir bakış atarken en sonunda derin bir nefes aldım ve anneme bakarak " Anne, bu kadın benim." Diye cevap verdim. Ama bir türlü doğru kelimeyi bulamıyordum.
Annem de " Evet, senin?" Diye merakla sordu. Bir anda Çağla 'nın " Ah! Ben, Rüya'nın uzaktan arkadaşıyım. Memnun oldum efendim." Diye benim yerime cevap vermesiyle gözlerim kocaman olmuştu.
Üstüne üstlük anneme de sımsıkı sarılmasıyla şok seviyem daha da arttı. Bak! Sen, şu yılana. Aklınca anneme şirinlik yapıp kendini ona sevdirecekti.
O an yüzündeki sahte gülümsemeyle bana baktığında ben de ne yaptığını anlamış olacaktım ki gözlerimi kısarak ona baktım.
Ayrıldıkları sırada ise annem Çağ'laya baktı ve " Öyle mi Rüya, hiç senden bahsetmedi?" Diye sordu.
Ardından da bana baktı ve
" Kızım, senin hiç arkadaşın yok. Sen, ne ara tanıştınız?" Diye sordu.Çağla'yla birbirimize baktık ve lafa giren Çağla oldu. Bu sefer ne yalan söyleyecekti acaba?
Çağla anneme baktı ve " Ay, adınız neydi efendim?" Diye sordu. Annem de yüzünde gülümsemeyle " Nergis kızım. Ayrıca bana efendim, değil. Teyze de." Dedi.
Çağla da memnun olmuş olacak ki " Ah, tabi ki efendim." Diyeceği sırada annem tek kaşını kaldırdı ve ona bakarken Çağla da hemen "Yani, Nergis teyze. Biz, Rüya'nın pastane ye gelmiştim. Ben de buralarda ev bakıyorum da. Onun için fikir sormak istedim. Biz de o sırada tanıştık. Sonra işte ben memlekete gitmek zorunda kaldım ve o an iletişimimiz koptu. Bir kaç ay memlekette kaldım. Ancak geri dönebildim." Dedi.
Annem de anladım, anlamında başını salladı ve o an aklına gelmiş olacak ki hemen " E? Peki, yavrum kimin kimsen yok mu buralarda. Ailen nerede?" Diye sordu.
Bakışlarım Çağla'yı bulduğu sırada ise timsah gözyaşları içinde " Ailem sizlere ömür efendim. Ben, çok küçükken trafik kazasında ölmüşler. Tabi ben olayı hatırlamıyorum. Başka da kimsem yok. Ben, yetimhanede büyüdüm." Diye cevap verdi.
Annem onun bu haline üzülmüş olacaktı ki " Ah! Yavrum, sen neler yaşadın, öyle. Hadi, gel içeriye de biraz sakinleş." Diye sordu.
Ah! Benim yufka yürekli annem. Çağla'nın kim olduğunu bir bilsen, bakalım o zaman da böyle diyebilecek misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Lambası 2
RomantizmMacera Kaldığı yerden devam ediyor. Rüya, anne olmanın heyecanını yaşarken, bir yandan da işini büyütme kararı alır Bu, bebeğin aileye gelmesi herkes için büyük bir mutluluk olur. Ama hiç hesapta olmayan bir şey vardır. Bu, ikili intikam almak is...