1- g

1.2K 114 248
                                    

fice basladiginiz tarihleri alayim hemenn =>

keyifli okumalar umarim begenirsiniz bu fici ballarimm mwah

//

"ah gerçekten delirmek üzereyim." saatin bilmem kaçında altında deli gibi inleyen bedenin sınırlarını biraz daha zorlamaya çalışırken, henüz birkaç saat önce kendini affettirmeye çalıştığı sarışın gencin saçındaki terlerin çillerine düşüşünü izledi jisung.

altında inim inim inleyen gence hiç acımdan içinde hareket ediyordu ve bu gecenin asla sonlanmasını istemiyordu. aralarındaki tensel çekim o kadar yüksekti ki daha bir aylık bir ilişkiye sahip olsalar bile neredeyse her gün birlikte olabilirlerdi.

"jisung.." sarışın genç son birkez derincene inledikten sonra kendini bırakmasıyla üstündeki adamda son hareketlerini yapıp rahatlığa kavuştu.

"seni hâla affetmedim buarada." ikisi de bembeyaz yatağa yattıklarında ve jisung felixi kendine çekip bellerine kadar beyaz örtüyü çektiğinde sevgilisinin nefes nefese kurduğu cümleyle şoka uğramış gibi gözlerini açtı jisung.

"felix özür diledim ya bebeğim. hadi unutalım artık nolur."

yalan yok. sarışın beden sevgilisinin kendisine onu affetmesi için yalvarmasına bayılıyordu. ancak onu bu kadar süründürmesinin nedeni bu görüntüden zevk alması değil gerçekten kendisini çok kırmış olmasıydı.

"sence özür ile geçebilecek bir şey mi bu han. abim seni öğrenseydi ne olurdu biliyor musun? muhtemelen ikimizi de öldürürdü. üstelik sana peşimden gelmemeni de söylemiştim!"

jisung sevgilisinin haklı olduğunu biliyordu. ama yine de içindeki sesi dinleyip sevgilisinin peşinden gitmesi, üstelik ilişkilerinin en başından beri gizlemeye çalıştıkları abisinin bulunduğu mekana girip sevgilisine sırnaşmaya çalışması bu kadar uzatılacak bir şey değildi ona göre.

"ama beni de anlamalısın sevgilim. aylardır birlikteyiz ama her buluşmamızda kaçak gibi davranıyoruz. ne olurdu ki açık açık söyleseydik. aşkın önünde kimsenin duramayacağını öğretseydik ha?"

"git abime söyle o zaman kardeşini siktiğini. bak bakalım aşk mı kalıyor göt mü."

sevgilisinin kuruduğu cümleye bir kahkaha attıktan sonra ciddi olduğunu göstermek için yatakta biraz daha dikleşti.

"ya felix ciddiyim ben. bir şekilde söylemmemiz lazım biliyorsun. ben seninle kaçak göçek buluşmak istemiyorum artık." başının üstünde dikleşerek konuşan bedeni görünce sarışın gençde biraz daha ciddileşti. sırtını yatağın pervazına yasladı ve az önce üzerinde ter döken sevgilisinin gözlerine baktı. tabii ki o da istiyordu abisine bir ilişkisinin olduğunu söylemek. fakat korumacı abisine bunu pat diye söylerse başına neler geleceğini de biliyordu.

"hayatım bende istiyorum abime söylemek ama bu da pat diye söylenmez ki. benim sevgilim olduğunu bilmeden seninle tanışması ve güvenmesi gerekiyor. sana anlatmıştım: babamın ölümünden sonra asla bir erkeğe bağlanıp arkasından üzülmemizi istemiyor. bir yolunu bulsam söylerim bende biliyorsun."

"biliyorum.. ama napiy-"

tam tekrar sevgilisine seslenecekken çalan telefonuyla kısık bir küfür savurdu jisung.

hışımla yataktan kalkıp sehpanın üzerinde şarja takılı olan telefonunu aldı ve sertçe kulağına götürdü. arayan kişi her zamanki belliydi zaten.

lee minho.

"minho ne var amına koyayım bu saatte?"

"jisung her ne yapıyorsan bırak. bana acilen bir japonca öğrenmeni bulman lazım."

"o nereden çıktı minho hayırdır rüyanda falan mı gördün?"

"şuan birinin yanındasın anladığım kadarıyla. işini hallettikten sonra gel sana her şeyi anlatacağım. buradan olmaz." jisung göz ucuyla yatakta hiçbir şey anlamadan onları izleyen sevgilisine baktı. bu şans mıydı? yoksa tanrı onları duyup artık bu acıyı çekmemeleri için yardım falan mı etmişti?

"yuin ile mi ilgili? başka bir şey için bu kadar endişelendiğini görmedim de."

"gelince anlatacağım jisung. kapat." cevap veremeden yüzüne kapanan telefonla alışık olduğu için yüzüne kapatılmasını bile umursamamış, sevinçle telefonunu sehpaya fırlatıp yatakta onu bekleyen sarışına dönmüştü.

"bebeğim önemli bir şey mi var? neden öyle bakıyorsun?" sarışın hiçbir şey anlamadan kendisine doğru gülerek bakan sevgilisine baktı.

"felix sanırım şans sıçıyoruz! minho anladığım kadarıyla yuin için bir japonca öğrenmeni tutmak istiyor."

"ne. sevgilim bu harika!" sevgilisinin ani sevinciyle aniden yatakta fırlamış ve üstündeki beyaz çarşafı bacaklarının arasına alıp jisunga sarılmıştı. aslında abisinin böyle bir işte çalışacağından bile emin değildi. ancak umut etmekten zarar gelmezdi sonuçta.

"eğer abim sizin yanınızda çalışırsa ve sen ona destek olursan ilişkimizin olmasına tek kelime dahi edemez!" hâla küllü sarı rengindeki saçlara sarılırken, neşeyle kurduğu cümleyle sevgilisi de aynı neşeyle kıkırdadı.

"o zaman bunun şerefine tekrar şarap açıyorum?" felix göğsünden doğrulup sarılmayı bitirince doyumsuz sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurdu ve yatağa gelişi güzel fırlatılmış telefonunu eline alarak cevapladı.

"aç aç. bende abime yazayım hem. umarım kabul eder."

iki sevgilide mutlulukla işlerine geri dönerken sarışın çilli genç abisine mesaj atıp telefonunu kapattı ve sevgilisine döndü tekrar.

bu gece onların gecesiydi.

//

hyunjij x felix

felix
lan mal
sana iş buldum

//

kısa ve saçma bir bölümdü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kısa ve saçma bir bölümdü. zaten giriş bölümü buyüzden fazla takmayın. boyfriend bittiği zaman asıl bölümlere başlayacağım.

bismillah

war is over, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin