2.

101 59 44
                                    

Öncelikle şunu söylemek istiyorum,Kitapta başka kitaplardan isim benzerliği olabilir,çünkü çok fazla kitap okuyorum ,özellikle wattpad de ister istemez bazı isimler zihnimize işleniyor.
  Eğer öyle bir durum olursa lütfen bunu bildirin
İyi okumalar

                                          2.
Ne zaman biter di bu içimde ki acı , daha kaç canı yakmalıydım yaşananları unutabilmek için ? Susmuyorlardı ,susmayacaklardı.

Ellerim kafamda saçlarımı çekiştiriyordum,gözlerim kan çanağı olmuştu çoktan, yine aynısı oluyordu , bitmiş bir sonu farklı farklı senaryolar ile kafamda kuruyordum ve sanki yaşanmış gibi acı çekiyordum,
Yine onun Sesi geldi kulaklarıma
Hiç mi sevmedin beni diyordu
Oysa o bunu diyecek en son kişiydi ,benim dünyamdı o,nefes almamı sağlayandı
Görmüyor muydu beni ?
Her gece nasıl nefessiz kaldığımı
-"SUS ,Sus lütfen böyle konuşma ,küserim bak sana ,"
Ellerimi dudaklarımın üstüne götürdüm ve sus işareti yaptım ,etrafımda dönüyor delirmiş bir şekilde sesin geldiği yeri bulmaya çalışıyordum.bir süre sonra da buldum .

Küsemezdim ben ona ,ama o bana küserdi .
O beni seven tek insandı ,ondan başka kimseye küsmezdim ,gönlümü almak için de çok uğraşmazdı bi kere sarılıp öpse barışırdım hemen ,
  ,
         yemekten sonra eve gelmiştim ,ve bu akşam yemeğinde bir şey onları uyandırmıştı .o yüzden bu haldeydim.
Nefes alışverişim düzene girmeye başladığında
Sesler de yavaşça susmaya ve görüntüler kaybolmaya başlamıştı.

Ne kadar süre yatakta uzanıp tavanı izledim bilmiyorum
O kadar saat ne düşündüm inanın onu da bilmiyorum .
En son hatırladığım dur durak bilmeyen göz yaşlarımın boynumu ıslattığıydı.
Sonrası koca bir karanlık ...
Gözlerimi açtığımda halen akşamdı ,zaman hiç
mi geçmemiş dedim kendimce
Telefonu elime alıp baktığımdaysa aralıksız bir şekilde bir gün boyunca uyumuş olduğumu fark ettim .
Bu tuhafıma gitmedi ,ilk değildi sonuçta .

Telefonumda birkaç arama ve mesaj vardı
Bunlara daha sonra dönerdim ,şimdi sıcak bir duş almam gerekiyordu.

....
Aynanın karşısında saçlarımı örüyordum ,iki yandan balıksırtı örmüştüm ,duştan çıkalı nerdeyse yarım saat oluyordu.
Üstümde siyah paraşüt pantolon ve kahve rengi bir  crop giymiştim
Aynada da kendimi son kez baktım
Çekik gözlerimi ve dolgun dudaklarımı seviyordum. Bir zamanlar ne çok nefret ederdim bu özelliklerimden .
    Ortaokuldaydım ,gözlerimle yine dalga geçtikleri Bir gündü uzun kıvrımlı kirpiklerim ve çekik gözlerim ile o kadar çok dalga geçerlerdi ki dayanamayıp onları kesmek istedim ,o sıra annem odaya girdi ve bana dedi ki .
"Şunu unutma kızım  zamanında nefret ettiğin özelliklerin ilerde senin en kıymetlin olabilir , o yüzden onlara iyi bak ."
O günden sonra aslında onların ne kadar güzel olduğunu fark ettim .
        Gözlerimi aynadan çektim çünkü artık gitmem gerekiyordu.
Yeni bir tablo çıkarmalıydım, ve tabloya boya gerekiyordu.
Çizim sanat eserlerini çoğu zaman kendime saklardım sadece paraya ihtiyacım olduğunda sergi açardım.
İnsanları para karşılığı öldürmüyorum sonuçta ,ölenlerin hepsi benim isteğim ile öldüler .

İnsanları zevk uğruna öldürmezdim,tamam zevk alırdım bunu yaparken ama kendimce bir nedenim olmalıydı öldürebilmek için.
Çok nadir ortak iş yapardım,ortak varsa risk iki katına çıkar ve zevk alçalırdı.
Ve bugün o nadir anlardan biriydi,
Ufak bir işti
Bul
Al
Öldür
Fotoğrafla
Ve kazan
Bana yeni işkence aletleri verecekti karşılığında
Kendisi özel silahlar üretiyordu ve bana özel bir seri hazırlayacaktı ,
İşte bu beni heyecanlandırmıştı.
      Apartmandan dışarı çıktığım zaman kapının önünde beni bekleyen arabayı fark ettim ,adımlarımı arabaya doğru hızlandırdım.
Arka kapı sürüklenerek yana doğru açıldı .
    Arabadan çıkan kişiyi görmem ile adımlarım yavaşlamayı bırak tamamen durdu ,olduğum yerde kalakaldım.
     Çünkü inen kişi Berat karacaydı.
Üstünde ki takımı düzeltti ve bana doğru adımlamaya başladı .
    Tam olarak dibine girdi demem daha doğru olur çünkü bir adım daha atsa bir vücut gibi olacaktık.
   O an kokusunu fark ettim
Sandığınız gibi vanilya kokusu  falan değildi
Leş gibi alkol ve sigara kokuyordu.mide bulandırılıyordu.
Elinin  koluma doğru uzandığını fark ettiğimde bir adım gerilerdim .
Bir rüzgar esti, gerçekten Ankara'nın egzoz dumanlı rüzgarı bile ondan güzel kokuyordu .
    -"Artık gidelim mi matmazel?"
Kafamı kaldırıp ona baktığımda artık yüzüm nasıl bir haldeyse ,önce bir duraksadı daha sonra  kafasını eğerek omzundan kendini kokladı . Bu kadar çabuk nasıl anlamıştı ki sorunun kaynağını
-"Hadi ama o kadar da kötü kokmuyorum"
Yüz ifadem kesinlikle şöyle söylüyordu
Sen ciddi misin ?
-"böyle giderse Geç kalacağız matmazel ,bundan hoşlanacağını sanmam"
"-Sizi ve babanızı geçen gün açık bir dille reddettiğimi düşünüyorum
Bay karaca,lütfen arabanızı binin ve gidin"
Sesim bir öğretmen edasıyla söylüyordu bu kelimeleri , sanki ona geçen günkü dersi tekrardan anlatıyordum.
  -"Evet ,öyle bir şeyler oldu ama sonradan bir şey öğrendi babam ve dedi ki
   "Bu sefer kesinlikle kabul edecek çünkü başka şansı yok,"
Hala boş gözlerle ona baktığımı görünce
-"cümleyi tekrar etmemi ister misin ,yada son kısmı "
Ah" diyerek elini göğsüne koydu ve
-"orası benim favorim"
Ukalaca konuşması sinirlerimi bozmuştu .
İşte bir neden ,ve yeni bir tablo .
  "-işim var çocuk cidden ,yeterince oyalandım."
Onu arkamda bırakıp bi kaç adım attım ve arkamı döndüm ,beni izliyordu.
"-ha bu arada babanın yerinde olsam seni yeniden saklardım,
  ona  de ki "akarın yeni tablosu  benmişim".
    Bi cevap vermesini beklemeden ilerlemeye başladım.
    -"Akar... Aren Akar mı demeliyim yada  şey mi demeliydim ,aile faciası ,
16 yaşında ki genç kız geçirdiği cinnet sonucu tüm ailesini canice öldürdü ,polise verdiği ifadede gaipten sesler duyduğunu ve olanların hiçbirini hatırlamadığını dile getirdi.Şok ,şok,şok"

Arkadan duyduğum cümle ile olduğum yerde durdum ,ama bu imkansızdı.nerden öğrenmişti ,belki de beni deniyordu .
Öyle ya da değil .işte şimdi ölecek olan sadece kendi olmayacaktı .
   Yüzümü ona doğru döndüğümde elleri cebinde tam olarak piç sırıtışı diyeceğim bir gülüşü vardı suratında.
   Bir elini arabanın açık kapısına doğru uzattı ve
-"istersen arabada daha detaylı konuşalım ,malum yerin kulağı var hem ne demişler birden fazla kişinin bildiği sır sır değildir  matmazel"
    Gördün mü ,oda öğrenmiş.
Herkes Bir gün öğrenecek asıl seni ,bizleri .
Napıcaksın peki abla onu da mı öldüreceksin ,yada onları mı demeliydim ?

  Düşünemiyordum.
Çok fazla ses vardı
Hayır hayır dışarda değil
Burda kafamın içinde.
     Beratın yüzüne baktım
Bana çok tuhaf bakıyordu ,aynı o günkü annem gibi .
Bir o kadar korkakça ve bir o kadar da endişeli ...
Bir annenin yavrusuna duyduğu endişe gibi
   Gözlerim yanmaya başlamıştı büyük ihtimal içleri kızarmıştı .
   Tam ona doğru bir adım atacaktım ki belimde bir acı hissettim ,
Hiç bir şey yapamayacak ,düşünemeyecek bir haldeydim zaten .
     Ne olup bittiği de doğal olarak umrumda değildi .aklımda ki tek şey o çocuğu öldürmekti.
  Yavaşça başımın döndüğünü ve gözümün önünün karardığını hatırlıyorum.
       Gerisi tamamen karanlıktı.

Ölümün mırıltısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin