Düzgün okuyun döverim.
Güne güzel bir kahvaltıyla başlayıp bazı olaylarla devam ettirdik.
Bir kaç saldırı ve soygun işleriyle uğraştık. Oldukça yorgundum, bu gün erkenden eve gidip güzel bir duş alıp uyumak istiyordum. Ama hayat benim yüzüme gülmüyor, gece nöbetindeyim.Eve gidip dinlenme hayali kurarken nöbet 'arkadaşım' yanıma geldi.
"Deku, gel dinlenelim biraz."
"Sanırım dinlenmesi gereken benim, 'bazı' şahıslar hiç bir şey yapmadan oturdu sonuçta."
"Hadi ama Deku, etraf çok sakin. Gel hadi oturalım şuraya."
"İyi, birşey olursa ben karışmam."
"Tamam, tamam."
Bir kaldırıma oturduk. Oturduğum zaman ne kadar yorulduğumun farkına vardım. Eve gitmek istiyorum..
"Oi, Red Riot. Denki ile işler nasıl?"
"Hm- ah şey, iyi işte."
"İyi? Bu bir açıklama değil!"
"Aslında bir çocuk evlat edinmekten bahsetmişti, ama ben pek emin değilim bu konuda."
"Ah, neden? "
"Bilemiyorum, çocuk bakmak için uygun olmayabiliriz. Sonuçta kahramanız suçlara yetişmemiz gerekiyor, ayrıca aynı anda ikimizde göreve çağırılırsak ona kim bakacak?"
"Aww, merak etme İzuku amcası bakar ona!"
"İzuku amcamı? Hah! Bu güzelmiş!"
"Aynı şirkete atanmanız çok güzel olmuş hep yan yana olabilirsiniz. Keşke bende Kacchan ile beraber olsam.."
"Onu özlüyorsun değil mi? Bizde özlüyoruz ama.. senin özleminin yanında ufak kalır sanırım.."
"Öyle deme! Sizde çok özlediniz biliyorum. Ama yinede, bir kez olsun yanında olmak isterdim. Belki buraya transfer olur! "
"Evet umudunu kırma o yüzden dostum!"
Başımı sallayıp gökyüzüne baktım. Umarım bir gün onunla olacağım.
Gece vardiyası sonunda eve döndük. Çocuklarım olarak tanımladığım kişiler buradaydı. Ve bir kaç hediye kutusu?
"Izuku doğum günün hani sevin biraz?"
"Öylemiymiş?"
"Evet?"
"Oh.. üzgünüm takip etmiyorum."
"Sana istediğin hediyeyi veremeyiz belki ama seni sevindirecek bir haberimiz var!"
"Nedir?"
"Sana bir kedi aldık!"
"Kedi.. ona bakamam ki ben. Günlerim çok yoğun onu beslemek ve ilgi göstermem lazım, üzgünüm."
"Ah..sana yardımcı oluruz. "
"Düşündüğünüz için teşekkür ederim arkadaşlar."
Bana gülümseyerek bakıyorlardı. Onlar benim evlatlarım gibi, onları üzmek istemem.
"Hadi pasta vakti! Herkes gelsin hadi!"