Duyduğu şey ile şoka uğradı, bebekleri mi öldü?
"Bebeğimi hiç göremedim Katsuki! Senin bu sikik davranışın yüzünden onuda kaybettim! "
"Shoto tamam! Yeter artık. Yaptığım şu hatayı yüzüme vurup durma. Hakimin ne kadar kötü öldüğünü biliyordun. O halimle bile benimle oldun, ama yapamadım işte! Sadece şu sikik özürümü kabul et!"
"Katsuki..ben.."
Shoto hıçkırarak ağlamaya başladığında Katsuki ona sıcak bir kucaklama ile karşılık verdi.
Göğsüne akan sıcak damlaları dert etmedi. Artık konuya girmesi gerekiyordu. Katsuki, Shoto ile aynı hizaya gelerek söze girdi."Shoto benim mutluluğumu istiyorsun değil mi?"
"Evet..?"
"Ben mutlu olursam sende mutlu olursun eminim."
Shoto başını salladı.
"Shoto, ben İzuku ile evlenmek istiyorum tamam mı?"
"Ama ben seni çok seviyorum!"
"Hey, hey.. biliyorum. Beni ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Bende seviyorum, ancak İzuku'ya olan aşkım ağır basıyor. Kendini benim yerime köy lütfen."
"Katsuki..seni tekrar görebilecek miyim?"
"Bilmiyorum, ama seni hep izliyor olacağım. Her ne kadar cehenneme sürülsem bile seni izlemek için herşeyi yapacağım. Tamam mı?"
"Hmhm.."
"Şimdi İzuku bizim kader bağımızı kesecek."
İzuku elinde yarattığı kırmızı ipi önce Shoto'nun parmağına bağladı.
"Sen çok güçlü ve güzelsin Shoto-san, onca şeye rağmen hala ayakta durabiliyorsun.. Ben bunu yapamadım."
"Lütfen acele et."
"Teşekkür ederim.."
Sıra Katsuki'ye gelince hafif tebessüm etti, ona aşkla bakmaya başladı. Shoto bu sahneyi görmek istemiyordu, ama sevdiği mutlu olacaksa dayanabilirdi.
İzuku hiçbir şey demeden onunda parmağını bağlandıktan sonra sıra büyülü sözlere geldi.
"Denki-kun, rica etsem bütün perdeleri kapatır mısın? Ortamın karanlık olması gerekiyor."
Bunları söylerken etrafa mumları düşüyordu.
"T-tamam.."
Denki gidip bütün perdeleri kapattı.
"Korkma, korkulacak birşey yok!"
"Ne olduğunu bilmediğim birisin.. yaratıksın. Herneyse."
"Benden değil Kacchan'dan kork. Ben bir meleğim, o ise bir şeytan."
"Eh..EH?! BEN ONA SARILDIM ULAN!"
"BAĞIRMAYI KES TRAFO SENİ!"