Söylesene neden? Bu gereksiz çırpınışları mı duymak sana zevk mi veriyor? Birisinin böylesine acı dolu bir ızdırap çekmesi hoşuna mı gidiyor? Söylesene okur. Bir prensesin siki olmadığı için yaşadığı travmaları, haddi hesabı kesilemez işkenceleri seviyor musun? Kıyameti yaşamış bir zencinin kolunu kestikten sonra, kızının o zenci babasını vurma kararını alıyorsun. Kız ağlasa da umrunda olmuyor. Güçlü bir askerine kendi ailesini öldürmesine sebep olduktan tüm gücü kendinde toplamasını seviyorsun. Gücü değil, acıyı seviyorsun sen. Gerçek olmadığına şükretmek yerine ise ağzın açık izlemeyi tercih edersin. Sen bu tür birisin. Psikopat bir manyağın teki. Ohh kararlar sende değil demek peki neden okuyorsun? Başta da sorduğum gibi neden bir kadının sosyete uğruna çıktığı bu yolda intihar etmesini okuyorsun? Savaş, fakirlik ve soğuk kokan mahalle aralarında geçen aynı benim yaptığım gibi yaşamı sorgulayan nihiliziminden yandan yemiş gereksiz ve boş iç konuşmaları okuyorsun? Gerçi ben günlük tutuyorum. İlginç bir şekilde ise sıkılıp gitmedin daha? Sanırım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KULE
FantasyZirvenin yalnızlığımı yoksa Ahmet'in çok düşünmesi mi sebep oldu bilmiyorum ama bu kulede çok şey oldu. Hem de çok şey.