1

1 1 0
                                    

Selam,bu kurguyu öylesine sıkılıp yazdım. Çok ciddiye almayın wuhahshd
Sadece mutlu olun yeter.



.
Param olmasına rağmen sıkıntıdan bir yarışmaya girecektim. Evde annemin 'işsizisin' lafını tekrar tekrar duymaktan hallere girmiştim. Ve teklifimi uzun bir ara sonra gözden geçiren, UJ şirketi tarafından kabul edilmiştim. Uzun bir aradan
sonra ekranlara çıkıcaktım. Başarmıştım..

Gittiğimiz yerde bir çok kişi vardı. Fakat hiç birisini tanımıyordum. En kötüsüde tanıdık pek kimsem yoktu. Herkes bir biriyle konuşuyor sohpet ediyordu. Bense annesini kaybetmiş bir çocuk gibi ortada dikiliyordum.

En son yanımıza şef diye seslendikleri bir adam geldi ve yaşlarımızı sordu. Ahaliyle bendende baya bir büyük yarışmacılar vardı. Fakat UJ şirketi maalesef olgun bireyleri yanında çalışsın istemiyordu. Onların daha 18-20 yaş gibi aralıklarla yanına çağırıyordu.

Neyseki ben 20 yaşında, aklı yerinde,çalışkan bir o kadar da enerji dolu genç bir kadındım.
Kimin ne yaptığını kimin ne ettiğini belirli bir yaşımdan sonra anlamaya başlamıştım. Tabi anlamam,on üçüncü yaş aralıklarımda olmuştu.

Şef dedikleri adam beni yanına çağırdı ve baştan aşağıya beni kontrol etmeye başladı. Ardından çok geçmeden sorular sormaya başladı.

- "Yaşın kaç?" Dedi. Bense insanların olgun ve emir edici ifadelerinden dolayı bazen ürkekleşe biliyordum.

- "Yirmi yaşımdayım," Dedim. Net bir şekilde cevabımı vererek.

Oda önündeki bilgisayardan hakkımda son bilgilere baktıktan sonra yardımcı bir personel elime bir yeşil kart verdi. Kadına bakıp -Buda ne?- der gibi baktıktan sonra kadın elimdeki kartı işaret ederek,

- "Bu onay kartı. Yani artık bir UJ şirketinin bir çalışanısın dedi."

Heyecanım bir an yerinden fırkayacakmış gibi oldu. Sanki ilk defa hayatında oyuncak alıpta sevinen küçük kızların hallerine girmiştim. Tabi çevremden dolayı içimdeki heyecanı bastıra bastıra mutlu oluyordum. Kartı iki elimle kalbimin üstüne tutup,gözlerimi derin bir nefes ve huzur ile arındırıyorken sesinden tanıdığım kadar erkek olan bir cins,yanıma gelip konuşmaya başladı.

- "Selam,hanım efendi," Dedi. Kibar bir sesle bende karşımdaki adama sanki mahcupmuşum gibi bakıp,
- "Buyrun?" Dedim. Oda benimle sohbet pozisyonuna girdikten sonra konuşmaya başladı.
- "Saçınızdan, yüzünüzden ve şemailinizden anladığım kadar Türk birisine benziyorsunuz."
Dedi. Bende kafamı sallayarak karşılık verdim.
- "Evet. Niçin sordunuz?" Dedim. Oda bana bakıp ve son kez çevresindeki insanlara bakıp,
- "Türk varda az var. Konuşacak kimse de yok. İsterseniz sohbet edebiliriz," dedi. Bende çevremdeki yabancı insanlara son kez göz gezdirdikten sonra, bir yere geçip oturmamız için arkamdan takip etmesini söyledim.

- "Buyrun şu tarafa oturun lütfen," diye hitap ettim. Oda, "Sağ olun," diye sıcak bir tebessüm iletmişti. Oturduğumuz yere geçip utangaç bakışlarla etrafımı süzüyor, gelip geçen insanlara bakıyordum.
Oda benim yaptığım gibi muamele yapıp derin bir nefes verişten sonra kibarlığından ödün vermeyen bir sesle konuşmaya başladı.

- "Partneriniz kim?" Dedi. Ne yani partner de mi vardı? Onca sözleşmeyi okudum fakat bununla alakalı bir şey görmemiştim.
-"Partner de mi var? Bilmiyordum," dedim. O ise kafasını sallayıp,
- "Evet burda her bir üyenin yanında bulunduğu bir partneri vardır. Ama mecburi değil. Kendilerine bağlı," dedi. Bende kafamı sallayarak onayladım.

O sırada anonsun sesini işittim. "Sevgili Üyeler, lütfen altı dakika içinde sizlere sunmakta olduğumu, seçim- çaşıt seçilmen kurulu odasında olun. Geç kalmanız takdirde adınız kayıtlardan silinicektir," dedi. Bunun üzerine kalkmak için birbirimize bakıp ve yavaşça oturduğumuz yerden mahcup bir şekilde doğrulduk. Giden herkesi takip ederek,
anons ettikleri odaya doğru gittik.

KARMA YOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin