4. BÖLÜM Hisler Girdabı

10 3 30
                                    

Berfu..

Konağın kapısının önünde bekliyordu. Neye gelmişti ? 2 Hafta önce olanları anlatmaya mı? İçinden hayır hayır diye geçirdi genç adam,eğer anlatırsa işte o zaman Havin'i kaybederdi. Çünkü çok iyi biliyordu ki , Havin arkadaşının sevdiği adama değil yan gözle bakmak , Berfu olmadığı takdirde onun bulunduğu ortama bile girmekten kaçınırdı. Doğrusu buydu elbette.

Genç adam şuan bir çok duyguya sahiplik yapıyordu. Bunların arasında telaş ve korku vardı. Belki de Berfu çoktan anlatmıştı Ardil'i sevdiğini. Ardil düşündükleri ile bir çok küfürü beraber etti.

Ama kararlıydı genç adam bugün Havin'le konuşacaktı. Beklemenin anlamı yoktu. Ne olursa olsundu artık.

Kapıda duran Havin ve Berfu'ya bakıp kendinden emin adımlarla yanlarına doğru yürümeye başladı. Şuan tek duası Berfu'nun Havin'e hiç bir şey anlatmamış olmasıydı.

Aralarında 10-15 metre kala durdu. Ne yapıyordu ? Berfu ordayken nispet yapar gibi Havin'le konuşamazdı. Yakışmazdı Ardil'e.

Yanında duran duvarın arkasına gizlendi. Açık yerde mal gibi durmanın anlamı yoktu. Berfu'nun gitmesini bekleyecekti. Berfu gittikten sonra konuşacaktı Havin'le.

Berfu ve Havin 5 dakika daha konuştuktan sonra sarılarak ayrıldılar. Berfu kendi evine gitmek için yola çıktı. Havin Berfu sokaktan çıkmış olmasına rağmen genç kızın arkasından bakıyordu.

Çok üzülüyordu kardeşine , Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın dedi içinden. Elinden hiç bir şey gelmiyordu ki Havin'in, sadece bir anlığına da olsa Berfu'nun aklından çıkarmaya çalışıyordu o adamı, ne kadar işe yaradığı tartışılırdı ama kendince bir şeyler yapmak istiyordu Havin.

Arkadaşının durumu çok vahimdi, değmeyen biri için kendini harap etmesi çok saçmaydı. Berfu'nun anlattığına göre 1 buçuk senedir seviyordu o kimliği belirsiz adamı. 1 buçuk  sene nasıl fark etmemiş, ondan gizlemişti anlamlandıramıyordu Havin. Kendisine gelmesi lazımdı Berfu'nun yüzü bedeni çökmüştü.

Bir daha ki yan yana gelişlerinde bir güzel kızacaktı Berfu'ya ,ölünün arkasından bile bu kadar yas tutmuyorlardı. Eski Berfu'yu geri getirmek için elinden geleni yapacaktı.

Havin Berfu'nun arkasından dalmış bakarken arkadan gelen Ardil'i fark etmemişti.

"Havin" diye seslendi Ardil ama Havin o kadar çok dalmıştı ki duymadı. Omzuna dokundu Havin'in ,genç kız resmen yerinden sıçradı.

"A-Ardil Abi" Eliyle kalbini tuttu çok korkmuştu niye öyle sinsi sinsi gelmişti. " Çok korkuttun insan gelirken seslenir."

Ardil içinden hay senin abini diye geçirdi ancak bunu dışa yansıtmadı ya da öyle sandı. " Seslendim ama duymadın o kadar dalmıştın ki ben de omzuna dokundum. Bu kadar korkacağını tahmin etmemiştim." Başını salladı Havin.

"Babamla konuşmaya mı geldin ? Şuan evde değil "

"Baban için değil senin için geldim" Şaşırmıştı Havin ne konuşacaktı ki kendisiyle.

" Benim için mi ? Ne konuşacaksın ki benimle ?" Bir kaç saniye düşündü genç adam, bunun artık geri dönüşü yoktu. Söyleyecekti ve kurtulacaktı artık bu durumdan.

Havin'siz geçirdiği her dakika başına ağrı giriyordu. Onun ağrı kesicisi Havin'di. Artık sabah gözlerini yanlız açmak değilde Havin'le açmak istiyordu. Çok mu şey istiyordu sanki ?

Ardil " Konuşacağım konu böyle ayak üstü konuşulacak bir şey değil. Bir yerlere oturalım." Cümlesini bitirir bitirmez arkasından bir ses yükseldi.

Dermansız YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin