İçine içli bir nefes çekti Ardil.Her ne kadar kafasını dağıtmak için kendini işe de vermiş olsa bir türlü kafasındaki sesleri susturamıyordu.Aklına Havin ile konuşmak için karşısına çıktığı an geldi.Eğer Mesuh Ağa araya
girmeseydi belkide şuan biliyordu ona olan sevdasını.Ama Mesuh ağa buna izin vermemiş
birde üstüne bir ton laf edip göndermişti Ardili.Sırf sevdasının, hatırına susmuştu.Yoksa ona o lafları edecek birinin şuan yaşama ihtimali bile yoktu.Ama alışmıştı artık Mesuh Ağa'nın bu hallerine.Çünkü kızının yanında ne zaman onu görse aynı şekilde bir ton laf edip üstüne birde tehtid ederek uzaklaştırırdı.Biraz daha sabır , az daha dayan diye geçirdi içinden genç adam.Alacaktı elbette bir şekilde sevdiğini.Az kalmıştı.
Sandalyeye dağınık bir şekilde oturmuş başını geriye atmış tavanı izleyerek odada son ses çalan şarkıyı dinledi, mırıltı şeklinde eşlik etti tamda onu anlatan şarkıya.
"Tabip sen elleme benim yaramı
Beni bu dertlere salanı getir
İstemem bir gün ayrı olursa
Benden bu ömrümü çalanı getir
Git ara bul getir,saçlarını yol getir"Şarkının sözlerini duyan zihni yine ona ihanet eder gibi sevdiğine gitti.Ne de güzeldi sevdası.Saçlarini değil yolmak dokunmaya kiyamazdı o.Hiç dokunabilecek kadar yaklaşamamişti ,kokusunu alamamistı.Burnunun direği sızladı o an genç adamın.Şimdi nede güzel kokuyordu kesin saçlari.Ondan olan birşeyin kötü olma ihtimali yoktu zaten.
Bunları düşünürken kapısını açarak yanına kadar gelen adamdan bihaberdi.Düşünceleri beynini öyle uyuşturmuştuki etrafındaki hiçbir şeyi algılayamıyordu.Berwan ise karşısında dalıp gitmiş olan adamı izliyor, içindeki yangının onu nasıl yaktığına şahit oluyordu.Kolay değildi.
Sevdalanmıştı kardeşim dediği adam.Her ne kadar alaya almış, onunla uğraşmışta olsa ne olursa olsun yanındaydı bu deli adamın.Arkadaşı
çok güzel seviyor ve artık sevdiğine kavuşmak istiyordu ancak önünde sevdiği kızın babası vardı.Bir gün sevdası için babasını bile ezip geçmeyi göze alırsa ne olursa olsun sonunun ölüm olacağınıda bilse bir adım ötesinde dururdu can dostunun.Ardil ise kafasının içindeki düşüncelerle artık delirecek gibi olmuş hızla elindeki kalemi karşısındaki duvara fırlatmıştı.Çıkan tok sesin ardından kafasını elleri arasına aldı.Ancak kafasının içindekiler susmuyordu. Havinin yüzü gitmiyordu gözlerinin önünden.Kalbine işlenmişti sanki ,oraya ait bir parça gibi bütünleşmişti.
"YETER ULAN YETER. BİRKEZ BAKMIYORSUN, GÖRMÜYORSUN BARİ GİT GÖZLERİMİN ÖNÜNDEN. ÇIK ŞU SİKTİĞİM KALBİNDEN BE KIZIM ÇIK ARTIK. EKSİL BİRAZ İÇİMDE."genç adam üstündeki tişörtün yakalarindan çekiştirerek söyledikleri ile gözünden akan yaşların yeni yeni farkına varıyordu.Nasıl bir acıydı bu böyle.En son ne zaman ağladığını bile hatırlamıyordu.Ama sevdasının arkasından küçük bir çocuk gibi ağlamak en sonda unutmak kurtulmak istiyordu bu işgenceden.Son çare kafasını yukarı kaldırdı gözlerini sımsıkı kapatmış isyan ediyordu.
"ALLAHIM BANA YÂR ETMİCEKSEN SÖK AL ŞU SEVDAYI KALBİMDEN. BİTTİM ARTIK BEN TÜKENDİM. TAŞIYAMIYORUM BU YÜKÜ DAHA FAZLA."kalbi söylediklerinin ağırlığıyla ezilirken anlını önündeki masanın üstüne kattı.Kalbi sözlerine inat her onu düşündüğün de hızlanıyor bedenine işgence ediyordu.Gözlerindeki yaşları tutmaya çalışmadı.Zaten ondan bağımsız hareket ediyorlardı tıpkı kalbi gibi.
Berwan arkadaşının bu hali ile ne yapacağını şaşırmıştı.Gitse yanına ne diyebilecekti ki sanki.
Ne dese boştu almazdı yüreğindeki yangını.
Yanlız bırakmanın en iyisi olacağını düşündü.
Hem eğer onu görürse yine eski haline dönmeye çalışacak atamicakti içindeki bu birikmişliği.
Ne kadar istemesede bir köşede sevdası için ağlayan dostuna arkasını dönerek çıktı odadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dermansız Yara
ChickLit"Hep aşkınızın peşinden koşun derler, peki ya tek bir adım atamayacağınız kadar İMKANSIZ olursa" Sevdiği adamın; kardeş dediği, canından çok sevdiği arkadaşına sevdalı olduğunu öğrenen Berfu Yıllarca bir sevda uğruna yanan bir başka kadınında onun i...