B;Burcu (asi kız)
A;Aylin (iyi kız)
Burcu Ailesi illegal işlerle uğraşan, doğal olarakta sert bir karaktere sahip etrafındakilerin çekindiği dominant bir karakterdi. Her ne kadar Ailesi Onu işlerden uzak başka şehirlerde yatılı okullarda okutup eğitimine önem verse de, Burcu kendini Ailesine yakışır bir şekilde yetiştiriyordu. Dersleri baya iyiydi. Zeka seviyesi yüksek, fotoğrafik hafızaya sahip olduğundan sadece dersi dinlemesi yetiyordu. Bu sayede zamanını dövüş sporlarına poligonlara harcayabiliyordu. En normal hobisi at binmekti. Etrafında ki okul ya da sosyal hayatında olan erkekler bile ondan çekiniyorlardı. Çünkü çok iyi eğitimler almış yaz tatillerinde bile gittiği ülkelerde zamanını hep dövüş sporları okullarında geçiriyordu. Güçlü ve dayanıklı bir yapısı vardı boyu da uzun olduğundan sürekli salaş deri mont, ceket, yırtık kotlar yaz kış bot ya da çizme şeklinde giyinmese best model olabilirdi. Ama yolu hayat planı başkaydı Onun. Okulda ki kız ya da erkek Arkadaşlarına zarar veren olursa Onu dövmüyor bildiğiniz eziyordu. Kavganın sonunda galip geldiğinde rakibinin kız ya da erkek olmasına bakmadan bir adeti vardı suratına rastgele basıp sigara söndürür gibi eziyordu. Sadist bir yanı da vardı yani. Ailesinde ki Abilerinden ve kuzenlerinden çok daha iyi silah kullanıp çok daha iyi dövüşüyordu. Üniversite çağına geldiğinde Ailesi kızlarını Amerikaya gönderdi. Artık Aileden iyice uzakta yaşayacağından Annesi çok rahatlamıştı. Dersleri çok iyi olduğundan ya da Ailesi Onu ziyarete geleceğinde düzgün kıyafetler giyindiğinden kimse Onun gerçek kişiliğinden haberdar değildi. Annesi Canım Kızım yüzümü ağarttın okulda birincilikler takdirler getirdin diyerek bağrına basıyor öyle seviyordu Onu. Babası da aynı şekilde aferin Kızım dile Benden ne dilersen deyip sürekli ödüllendiriyordu Onu. Abileri üzerine titriyordu. O kadar iyi oynuyordu ki kimse şüphe dahi duymuyordu Ondan. Oysa ki Onun amacı Babasından sonra işlerin başına geçmek her şeyi yönetmekti. Bunu şimdi bile yapabileceğini düşünecek özgüvene ve donanıma sahipti. Amerika uçağına bindiğinde en fazla 4 yıl daha sabır Burcu sabır diyerek dişlerini sıkıyordu. Uluslararası Hukuk okuyacaktı. Sex hayatına gelince erkek kadın ayırmıyor, dominant karakteri yatakta bile Onu üstün kılıyordu. Zaten hemen her partneri Ona kısa sürede aşık oluyor ama Burcu çabuk sıkılan bir yapıya sahip olduğundan çok kısa sürede sevgilisini terkediyor, sonra o sevgili Ona köpek oluyor yalvarıp önünde diz de çökse ayaklarına kapansa da fayda etmiyordu. Arkadaş arasında toplu halde birşey yapılması planlama aşamasındayken önce hiç ses çıkarmayıp bir köşede oturuyor. En son bir seçenekte karar alınmaktayken ortaya çıkıyor ve başka bir seçenek ortaya atıyor ve mutlaka onun dediği yapılıyordu. Yakın çevresinde onu seven İnsanlardan çok daha fazla kıskanan ve korkan hatta kuyusunu kazmak için fırsat kollayanlar vardı. Yalnız bilmedikleri şey herkese eşit davranıyormuş gibi görünse de kimin ne olduğunu gayet iyi biliyordu ama açık etmiyordu. Hatta düşmanlarına daha yakın davranıyordu. Bunların hepsi geride kalmıştı artık Amerika hayatı başlıyordu. Uzun bir uçuşun rötarların ardından Cambridge'e varmış Harvard'ın yolunu tutmuştu. Üniversiteye ulaşınca gördüğü kampüse aşık olmuş, içinden bu üniversiteyse Bizdekiler ne ola ki demişti. Öğrenci işlerine gidip kaydını yaptırdıktan sonra kampüse yakın bir yerde satın alınmış olan müstakil evin önünde ki Babasının adamıyla karşılaştı. Adam Onu havaalanından alacakken Ona evin önünde beklemesini emretmişti ve emri tabii ki yerine gelmişti. Saygıyla eğilerek;
A; Hoşgeldiniz Burcu Hanım
B; Merhaba çok bekletmedim ya
A; ne demek Burcu Hanım vazifemiz
Burcu aferim anlamında yanağına çok hafif iki şamar vurup sağol sağol diyerek eve yöneldi. Adam koşarak valizleri alıp arkasından yetişti ve kapıyı açtı. Evi tanıttı ve belinde ki tabancayı Burcu'ya verdi.
A; bir emriniz var mı Burcu hanım
B; şimdilik bu kadar birşey olursa ararım şimdi gidebilirsin
A; nasıl arzu ederseniz
Yine saygıyla eğilerek evin ve garajda ki aracın anahtarlarını girişteki ayakkabılığın üzerine bırakıp çıktı. Duş alıp eşofmanlarını giydikten sonra arka bahçeye bir baktı ve hemen bilgisayarını çıkarıp masanın üzerinde hazır olan wi-fi şifresini girerek dövüş kulüplerini spor salonlarını ve poligonları araştırmaya başlamıştı. Biraz oyalanıp jet-lag ında etkisiyle uyuyakalmış yaklaşık 16 saat uyumuştu. Sabah saat 10:00 gibi uyandı dolaptan sütü alıp kafasına dikti. Giyinip not aldığı kağıdı ve arabanın anahtarını alıp garaja gittiğinde hummerla karşılaşınca mest olmuş yüzünde ki gülümseme görülmeye değerdi. Uyku sersemi anahtara falan bakmadığından güzel bir sürpriz olmuştu. Hemen anahtarlıkta ki kumandayla garaj kapısını açıp araca kuruldu. Gazlamasıyla frene basması bir oldu. Babasının görevlendirdiği adam karşısındaydı. Araçtan hışımla inip;
B; Sen hep böyle dibimde mi olacaksın Ben Sana demedim mi bir şey istersen ararım diye
Adam başını öne eğerek
A; Burcu Hanım Babanızın emri böyle
B; Sert bir ifadeyle kaldır başını
Adam başını kaldırınca anahtarı verdi not kağıdını da uzatıp buraları biliyor musın dedi. Adam onaylar anlamında başını sallayınca araca bindiler ve adresleri gezdiler bir muay-thai salonuna bir de poligona üye oldu. Avm de alışveriş yaptı yardımcısına da bir sürü kıyafet aldı. Adam mahçup oluyor ama Burcu almaya devam ediyordu. Bütün gün dolaştılar şehri iyice öğrendi. Yemek yediler pub a gidip içtiler gece yarısı eve döndüler. Adam eşyaları içeri taşıdı.
B; bak Seni sevdim kıyamıyorum Sana sadece Beni okula götürür getirirsin onun dışında etrafımda görmek istemiyorum Seni sadece Ben çağırdığımda gelirsin haricinde evi kontrol falan etmen gerektiğinde gözüme görünmeden yaparsın anlaşılmayan bir şey?
A; Burcu Hanım Siz nasıl isterseniz öyle yaparım tamam poşetleri göstererek bunlar içinde minnettarım çok mahçup oldum.
B; tamam afferin, onlarada takılma burada olduğum sürece kıyafet sponsorun Benim. Bir daha takım elbiseyle çıkma karşıma. Ha bak sözümden çıkar Benden bir şey saklarsan da sorgusuz sualsiz ezerim Seni demedi deme!!
A; Başüstüne efendim.
B; hadi kaybol şimdi
Adam bunu duyar duymaz koşarcasına evden çıkıp gitmişti. Okul açılana kadar kafasına göre takıldı. Okul açılınca da tüm Üniversite hayatı boyunca sayısız kafa ezdi, bir sürü serseriye haddini bildirdi. Şımarık kızların ona bulaşanlarını hizaya soktu hatta okulun en gözde kızına herkesin gözünün önünde botlarını öptürdü. Herkes etrafında pervane olmuş, ünü kampüsü aşmış, gece kulüplerinde eğlence mekanlarında konuşulmaya başlamıştı. Okuldan mezun olduktan sonra Babasının isteğiyle iki yıl Amerika da bir yılda Almanyada avukatlık yapmış tam artık ülkeye döneceğini düşünürken Babası Onu İngiltere ye yönlendirmişti. İngiltere de master yaptıktan sonra memlekette olan Annesinin yanına ulaştı. Daha sonra İstanbul'a geçip Ailesinin legal olan işlerinin başına geçmiş. Sonunda hayallerinin ilk adımına ulaşmıştı.
