- Evet! Senin yüzünden! O kadar çok üzdün ki onu, kadıncağız seni nasıl memnun edeceğini bilemediğinden sinirleri allak bullak oldu. Ona birşey olursa sebebi sensin, haberin olsun!
Nihalin eli ayağı buz kesti. Onu izleyen, belki de suçlayan yüzleri görmemek için masanın altına gizlenmeyi bile düşündü.
Kalbi sıkışıyor, boğulacak gibi oluyordu. Dayanamayarak yerinden kalktı kalmasına, ama sıntıdan sürekli oynayan ellerinin aksine ayakları yere mıhlanmıştı, kıpırdayamıyordu. Çıkış yolu yok gibiydi. Dudakları ağlamak için büzüldüğünde Deniz hanım yerinden kalktı. Nihale doğru bir adım atmıştı ki Adnan bey oturmasını söyledi:
- Sende otur Nihal!Genç kız yerinden kıpırdamayınca yanında oturan Behlül onu sandalyeye doğru çekti. Genç kız kızgınlıkla elini ittip oturdu. Adnan bey bir karar almışcasına ellerini birleştirip ciddi bir tavırla konuştu:
- Hayır Nihal! Senin yüzünden hastalanmadı.Nihal başını kaldırıp nihayet babasının yüzüne baka bildi. O bakışlarıyla babasını yoklarken Adnan bey gözlerini kaçırıp konuşmaya devam etti:
- Ama senin de bunda az çok payın var. Şunu demek istiyorum ki, bundan sonra Bihteri kim üzecek olursa karşısında beni bulur. Ve bu sefer öyle kolay kurtulamaz.Mesajın yerine ulaştığından emin olmak için masadaki herkesin yüzüne birkaç saniye baktı. Nihalin el kol hareketleriyle konuşmak istediğini belirten cabalarını görmezden gelerek sesini biraz daha yükseltti:
- Şimdiye kadar herkesi memnun etmeye çalıştım, Bihter de öyle. Bazıları bunu bizim zayıflığımız olarak gördü, derin sevgimizden faydalanarak suçunu hafifletti. O devir bitti! Kendinize çeki düzen verip ayağınızı denk alın!
Nihale öyle geliyordu ki bu sözler özellikle onaydı. Babasının yüz ifadesi yumuşayıp ona hitap edince bundan emin oldu:
- Birazdan annene bakmaya gidelim mi? Belki ona söyleyeceklerin vardır.Behlül amcasının bu tuhaf kelime seçimine gülmemek için yüzünü gizleyip bir an önce bu ortamdan çıkmak için yerinden kalktı:
- Ben holdinge gideyim. Akşama görüşürüz.Nihale acılı bir bakış atarken ona bir güle güle öpücüğü vermek için yaklaştı. Derin başını geriye çekerken sandalyesini düzeltir gibi genç adama doğru kaydırıp ayağına bastı:
- Affedersin!Behlülü parçalayabilirdi, öyle kızmıştı ona. Genç adam acıyla zıplayıp ondan uzaklaşırken başını sallıyor ağzında birşeyler geveliyordu:
- Sen görürsün...Nihal içindeki suçluluk duygusuna bir yenisini ekleyerek hıncını neden ondan çıkardığını sorguladı. Dişlerini babasına gösterse ya. Mezbaya götürülen kurbanlık koyunlar gibi Adnan beyin peşine takıldı.
*****
Bölüm bitmedi...
Kısa bir mola. Devamı akşama.Sevgiler❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Memnu Reprise
RomanceBehlül vefasız, Bihter kurban, Nihal araya giren kara kedi mi? Herşey düşündüğünüz gibi mi gerçekten? Gelin bu hikayeye başka bir taraftan bakalım. Halit Ziya Uşaklıgil'in kitabından yola çıkılarak yazılmış bir hikaye.