X: "party girl."

123 21 112
                                    

lana del rey — west coast
labyrinth, zendaya — all for us
the weeknd, shm — moth to a flame.

"Kanunlar örümcek ağları gibidir: zayıfları ağa yakalanır, güçlülerse ağı delip geçer." —Balzac

" —Balzac

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

lalisa'nın evi, seoul.
4.40 pm.

"ne yani şimdi bana aerum'un babasıyla beraber birkaç gün içinde bu uyuşturucu olayını çözdüğünüzü mü söylüyorsunuz?" dedi lalisa şokla. göğsünde bağladığı kollarını çözüp sıkıntıyla saçlarının aralarından geçirip kendini ferahlatmaya çalışırken etrafındaki arkadaşlarının suratlarında gezindi yüzü. hepsinin yüzü asıktı, çünkü neredeyse hepsinin başında boktan bir olay sarılmıştı.

"bugün aldığımız en iyi haber bu sanırım, ben ciddi ciddi daegu'ya gittiğini sanmıştım. haber bari verseydin ya!" derken yalandan kızgın bir tavırla omzuna vuran lalisa'ya tip tip baktı eunbi. "amına koyayım sanki söyleyecek zamanım oldu da bilerek söylemedim!" dedi öfkeyle. aerum jisoo'nun yanından kalkıp eunbi ve lalisa'nın ortasına oturarak olası bir kavgayı önlediğinde seulgi sinir bozukluğuyla güldü. gerçekten kimse yadırgamıyordu bu bozuk psikolojilerini. akıl kalmamıştı hiçbirinde.

"bu işi nasıl hallettin eunbi, yani anlamıyorum neden işleri sen halletmeye kalktın ve aerum buna nasıl ikna oldu?" dedi seulgi sorgular bir ifadeyle. diğerlerine nazaran olaylarla pek ilgilenmiyordu, sadece her şeyi üstünkörü biliyordu sorgular tavrının da sebebi kesinlikle bu olmalıydı. eunbi derin bir nefes alıp alnını sıvazladı ardından dizlerine doğru eğilip dirseklerini dizlerine yasladı ve önünde kavuşturduğu elleriyle oynamaya başladı.

"aerum bana güvenmek zorundaydı, başka şansı yoktu. yaptı, ben de yüzünü kara çıkarmadım." bakışlarını lalisa'nın yüzünden çekip yere dikti. "nasıl yaptığıma gelirsek... üzerine atılan uyuşturucu satıcısı iddiasında güçlü şahitler bulunuyordu ve bu kişilerin hepsi özenle seçilmiş." sakin sakin anlatmaya devam ederken seulgi kaşlarını çatarak dinlemeye başladı geri kalanı. "çoğu aerum'un fakülteden arkadaşı ve hepsine aşırı yüklü miktar olmasa da hatrı sayılır ödemeler yapılmış. bilirsin, yerim sürtükleşmeyi sever." jisoo'nun bakışları hızla ona döndü. bakışlarının her bir miliminde bir kıvılcım yatıyordu sanki.

"bunun altından bile onun çıktığına inanamıyorum." dedi nefretle yumruklarını sıkarak. "amacını anlamak zor değil mashido," dedi aerum alaycı bir gülümsemeyle araya girerek. "biz en iyileriz. ailelerimizin işleri mükemmel ilerliyor onları kuruldan attığımızdan beri. okulda aktifiz ki sen ikinci üniversiteyi okuyorsun, okuldaki en genç kimya bölümü akademsiyenisin ayrıca... baksana kıskanılmayacak yanımız yok, yüzümüzü bile görmeye tahammülü yok bu yüzden." iç çekti omuzlari dikleşirken. "işte bu yüzden trafındaki kötü sarmaşıkları bize dolamaya ve bizi safdışı bırakmaya çalışıyor." seulgi başını salladı.

the devil wears prada ⟶ jensoo.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin