the neighbourhood - U&I
chase atlantic - into it
lana del rey - blue jeans"her karanlık kendisini sonlandıracak şafağın tohumlarını içinde taşır." - Dante Alighieri.
"Lütfen..."
Diye ardı ardına sayıkladı ve sızlandı genç kadın hıçkırarak. Koyu kahverengi saçları, üzerine uzandığı pahalı beyaz saten çarşafa dağılmış, gözleri ağlamaktan yaşarmış, dudakları ise öpülmekten kan toplamış, kızarmıştı. Üzerinde göğüs uçlarını dişlemekle meşgul olan siyah saçları yüzünü gölgelemiş beyaz tenli kadın başını kaldırıp sakince gülümsedi. jennie kim, arsızlıkta şüphesiz bir numaraydı.
"Lütfen ne, Jennie Kim?" dedi umarsızca ona bakarak. Görmek istiyordu, nereye kadar böyle gidebileceğini ve birazcık daha fazla zevk alabilmek için ne kadar yalvarabileceğini deli gibi merak ediyordu. Jisoo bakışlarını kısarak loş ışığın altında bile gölgede kalamayan ifadelerini ve dağılmış tapılası bedenini izlemeye devam etti. Çıldıracaktı, jennie'nin güzelliğine sarsılarak ağlayacaktı neredeyse.
"Lütfen..." dedi genç kadın bir kez daha aynı şeyi tekrar ederek. Jennie de bilmiyordu bunu neden söylediğini, sanki zihni tanrının avuçları arasındaydı da düşünmesini engelliyordu. Dudaklarını istemsizce araladı ve hızlıca aşağılarda gezinerek onu çılgına çeviren ellerin bileklerine sardı ince uzun parmaklarını. İstiyordu, dürtüsel olarak ya da bu her neyse, daha fazlası için çıldırıyordu.
Jisoo istemeden üst dudağını dişledi. "Bebeğim inan bana, bunu yapmak istemezsin." Bacaklarının arasında, kendi bedeninin hemen altındaki kahverengi saçlı kadın, onu dinlemeyip sızlanarak jisoo'nun parmaklarını biraz daha içeriye itti ve burnunu çekti. "Daha fazlasını istiyorum." Jisoo beklemedi, karşısındaki kadının etli dudaklarına atılıp gözlerini kapadı. Alt dudağını dişlerinin arasına alırken jennie de üst dudağını dişleri arasına alarak çekiştirdi. Jennie'nin gözyaşları ikisinin dudakları arasına girerken, jisoo sevgilisinin dudaklarının üzerine gülümsedi.
Jennie nefessiz kaldığından sesli bir şapırtıyla sevgilisinin dudaklarından ayrıldı ve gözlerini aralayarak karşısındaki yüze baktı. Kömürden daha siyah saçları, hiçbir zaman makyajı dağılmayan o buğulu göz kapakları ve ruju dağılmış dudaklarıyla hiç olmadığı kadar güzel gözüküyordu. "Ne yapacağız senin bu doyumsuz hallerini?" Dedi Jisoo gülerek kendine hakim olamadan. Jennie'nin dudakları da onun kıkırtısıyla eş zamanlı olarak kıvrıldı.
Kollarını Jisoo'nun boynuna dolayıp sanki olabilirmiş gibi daha yakınına geldi. "Sevecek, öpecek, dokunacak," İç çekti ve kısacık bir öpücük bıraktı onun dudaklarına, ardından devam etti. "Yok edecek, sonra da yeniden var edeceksin." Jisoo başını salladı. "Yeniden ve yeniden..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the devil wears prada ⟶ jensoo.
Hayran Kurgu[tamamlandı] iyice bak kasvetime kim jennie, o sadece senin gölgesinde oturduğun bir ağaçmış gibi görünmedi gözüme.