0.2

136 23 20
                                    

"Hey."

İç çekerek kafamı sıradan kaldırdım ve sesin sahibine baktım. Jeongin gelmişti yine. Burnunda yara bandı vardı. Yüzünün kalanında da hafif çizikler. Kısık gözlerle baktım ona. Yüzünde bir gülümseme vardı ancak gözleri doluydu.

"Neden beni bırakıp gittin."

"Zorba onlar, başıma bela almak istemiyorum."

O çocuklara karşılık verseydim elbet bana da zorbalık yapacaklardı ancak Jeongin yerine Felix, Jisung ya da Seungmin olsa gözümü kırpmadan kurtarırdım onları. Jeongin'in ise hakettiğine inanmıştım. Kız gibi davranmanın cezasıydı bu. Çirkinliğinin, iticiliğinin cezası.

"Özür dilerim."

"Dileme, istemiyorum."

"Neden bana böyle davranıyorsun.."

İyice dolan gözlerine baktım ifadesizce. Ona üzülüyordum, hatta acıyordum. Okulda benden başka arkadaşı yoktu ve ben de artık ona arkaşlık etmek istemiyordum. Sıkılmıştım Jeongin'den de, onun sikik rujundan ve makyajlı suratından da.

"Belki de makyaj yapmayı kesmelisin, o zaman severler seni de."

Gözlerini kırpıştırdı. Dediğimi mi algılayamadı, yoksa ağlamamak için miydi bilmiyorum. Kısa bir sessizlik oldu.

"Sadece yüz kremi ve dudak koruyucusu kullanıyorum Hyunjin. Hiçbir zaman makyaj yapmadım. Bana neden böyle davranıyorsun, beni anlayam tek sensin sanıyordum.."

"Anlamıyorum Jeongin, tamam?"

Gözyaşları akmaya başlamıştı. Birkaç saniye suratıma baktı, çıktı gitti sınıftan.

Hyunjin imdat

Cherry Bomb Lipstick -Hyunin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin