Felix!

1.1K 87 14
                                    

"ya hyunjin lütfen"

"Felix hayır dedim"

"ama burada olduğundan beri hiç onlar ile görüşmedim"

"Felix hayır"

sabah kahvaltı edip hyunjin ile otururken Chan hyung'dan mesaj gelmişti ve grupça buluşmak istiyordu ve ben neredeyse yarım saattir hyunjini ikna etmeye çalışıyordum fakat nafile.

"ama uzun zamandır görüşmüyoruz lütfen hadi"

"olmaz felix olmaz"

"ya neden neden hadi lütfen hem sende gelirsin benimle hadi"

"gerçekten insan'ın beyninin etini yiyorsun"

"hadi hyunjin"

"tamam ama yanımdan ayrılmayacaksın"

"tamam"

"ne bekliyorsun git hazırlan"

demesiyle hızlıca yukarı çıkıp üzerimi değiştim ve aşağı indim iner inmez dışarı çıkıp arabaya bindik ve chan hyungun attığı konuma ilerledik.

uzun süren yolculuğun ardından Chan hyungun attığı konuma gelmiştik arabadan inip kafe'nin içine girdik etrafa bakıp Chan hyungları aradım ve jisung'un gri saçlarını görüp koşarak yanlarına gittim.

"Felix koşma"

arkamda konuşan hyunjini umursamadan onların olduğu masaya ilerledim.

"ben geldim"

son kelimeyi uzatarak yanlarına oturdum ardından yanıma'da hyunjin oturdu.

"Felix hoş geldin civciv"

"hoş bulduk hyung"

Chan hyung ile kısaca konuştuktan sonra jisung elini alnına koyup konuşmaya başladı.

"ah Felix neden gittin ben sen yokken hiç bir şeyin tadı çıkmıyor be"

"anladık jisung dramı kes"

"Felix hyung sen gittikten sonra kimse bana browni yapmadı, sen yokken brownisiz kaldım"

"beni ne kadar da çok özlemişler ya kıyamam"

"öyle deme hyung gerçekten özledik seni"

"tamam jeongin anladım"

dediklerine sadece gülüp geçmiştim uzun bir süre beraber sohbet ettik arada hyunjin ile de sohbet ettiler fakat Chan hyung başta olmak üzere hiç biri ondan haz etmedi.

dışarıdan ne kadar sert görülse'de içi yumuşacık bu yüzden bazıları dış görünüşünden onu yargılaya biliyordu.

"Felix"

hyunjin bana sesleniyordu ama ben Chan hyunglarla konuşmaktan ona cevap vermeye fırsat bulamıyordum.

"Felix"

"ef-"

"Felix dedim"

"bekle hyunjin"

hyunjin her seferinde bana sesleniyordu ama ben yine onu takmadan arkadaşlarımla konuşmaya devam ediyordum.

"Felix"

"Felix"

"Felix!"

"efendim"

"bir zahmet cevap verebildin"

göz devirip sadece onu dinledim.

"yürü hadi saat geç oluyor eve gidelim"

"hyunjin saat 17.00 saçmalama"

"saçmalama mı her neyse hadi dedim Felix"

"ya hyunjin bekle biraz ya"

"Felix"

onu takmadan tekrar önüme dönüp konuşmaya devam ettim.

"Felix"

"Felix"

"Felix"

"Felix"

"Felix"

"bebeğim"

dediyle duraksayıp arkamı döndüm ben şaşkınca ona bakarken o yüzüne gülümsemesini yerleştirmişti.

"e-efendim"

"hadi gidelim"

"a-ama arkadaşlarımla konuşuyordum"

"tamam bir şey olmaz hadi gidelim başka zaman tekrar buluşursunuz"

Chan hyunga dönüp baktım.

"tamam civciv sen git bir şey olmaz başka zaman yine buluşuruz dediği gibi"

"peki"

dedim ve yerimden kalktım ayakta beni bekleyen hyunjin'in yanına gittim ve hepsine el sallayıp gitmeye başladık.

"niye bu kadar erken ayrıldık"

"başka bir yere gitmemiz gerek de ondan"

"nereye gidicez ki"

"alış-veriş merkezine"

"niye"

"Felix niye bu kadar soru soruyorsun"

"ama merak ettim"

"bir kaç bir şey alıcaz hadi bin arabaya"

"tamam da ne alıcaz"

"Felix yeter"

"ya sana ne oluyor ismimi mi ezberlemeye çalışıyorsun habire Felix de Felix"

"adın Felix çünkü"

"banane"

"tamam o zaman bende bebeğim derim"

her zaman insanların için de bana bu kelimeyi derse büyük ihtimal orada utançtan bayılırdım.

"ne oldu neden sustun"

"hiç"

"emin misin"

"evet"

"peki ama şuan yanakların neden kıp kırmızı"

"sıcaktan hava çok sıcak o yüzden"

"peki inandım"

hyunjin'den

içimde tutamadığım soruyu sormak için ona döndüm.

"Felix"

"efendim"

"önceden feminen giyiyor muydun"

bunu söylediğimde gözleri kocaman açılmış ve panik yapmaya başlamıştı.

"şey..."

"Felix rahat olabilirsin bunun için sana kızmam"

evet biliyordum Felix neredeyse 2-3 sene önce feminen giyiniyor muş fakat etraftaki insanlar onu yargılayınca bırakmak zorunda kalmış.

nereden mi biliyorum babasıyla konuştuğumda Felix ile gereksiz veya gerekli olan tüm bilgileri almıştım.

bakışlarını yere çekip bana bakmadan konuşmuştu.

"e-evet ama çok öncede şimdi giymiyorum"

"tamam"

tam o sırada araba durmuştu ikimizde arabadan inip avmeye yürümeye başladık içeri geçerken felix'in elini tutmamla bakışları beni bulmuştu.

felix'den

elimi tutmasıyla şaşkınca ona döndüm o ise bakışlarını etrafta gezdiriyordu.

                                ~28~

evet burada kesiyorum. bu etek falan şeylerini eklicem çünkü bölümler çok sıkıcı geçiyor biraz ekşin ekliyelim dimi jend neyse umarım beğenirsiniz aşkolarım bb 💓💓💓

MAFYA/HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin