Uyandığımda kendimi rengarenk bir odada buldum.
Burası neresiydi en son ben ormanda yürürken biri beni bayıltmıştı, şuanda bilmediğim bir yerdeydim beni kim kaçırdı onu bile bilmiyordum.
Biraz etrafa göz attıktan sonra ayağa kalkıp kapının kulpunu tutup açmaya çalıştım ama kapı açılmadı endişelendim.
Elimle kapıyı vurmaya başladım, "kimse yokmu, kapıyı açarmasınız" ben konuşurken korkudan gözlerim dolmuştu.
Ağladığımın farkında bile değildim, yatağın yanında bacaklarım kendime çekip kafamı gömmüş bir şekilde oturup ağlıyordum.
Bir süre sonra kapı açıldı kafamı kapıya çevirip baktım içeri zayıf siyah takım elbiseli bir adam girdi.
Bana piç gülüşü ile baktı, ben ise gözlerim dolu bir şekilde ona bakıyordum.
Ve oluşan kısa sessizliği bozdum "burası neresi, ben niye burdayım" dedim.
Yanıma yaklaşıp eğilmişti, "sen... Hyunjin'in küçük bebişisin o yüzden burdasın" demişti şaşkınlıkla ona bakıp sordum.
"Hyunjin ile ilgiliyse ben niye burdayım" dedim.
Bana tekrar gülerek baktı "dedim ya sen hyunjin'in küçük bebeği olduğun için burdasın, hyunjin seni bulamayınca çıldıracaktır" dedi.
Ve kahkahalara boğuldu anlamadım manyak mı ne kendi kendine konuşup gülüyordu ona iğrenerek bakıyordum.
Hyunjin'den
Felix'i evden dışarı attığımda çıldırmıştım bağırıp çağırmıştım.
Bir süre sonra Felix dönmemişti aslında korkup döneceğini düşünmüştüm.
Bir kaç koruma gönderip onu bulmalarını söyledim aradan 1 saat geçtikten sonra korumalar eve geri geldiler fakat yanlarında Felix yoktu.
Ve aralarından bir tanesi konuştu "efendim her yeri aradık ama Felix beyi bulamadık" dedi.
Hızlıca ayağa kalkıp bağırmaya başladım "NASIL BULAMAZSINIZ UÇUP GİTMEDİ YA NERESİ OLDUĞUNU BİLE BİLMİYOR ÇOCUK SİZ İŞİNİZİ NASIL YAPIYORSUNUZ"
bulamadık dediklerinde sinir küpüne dönmüştüm hemen üstüme ceketimi ve yanıma bir kaç koruma alıp çıkıp Felix'i aramaya başladım.
Ormana doğru ilerledim ormanda bağırıyordum "FELİX, FELİX BENİ DUYUYORMUSUN" bağırışlarımı bütün hayvanlar duymuştu ama felix'ten bir çıt dahi yoktu.
O gecenin karanlığında ve ormanın ıssızlığında bir anda telefonum çaldı.
Arayan şerefsiz kuzenimdi amcamın oğlu park jihon babamla ve baba tarafıyla pek aram yoktu çünkü babam annemi ben küçükken öldürmüştü ve onalarda hep babamı savunmuşlardı.
Neyse telefonu açtım "ne var lan" dedim bana gülerek cevap verdi.
"Aa canım kuzenim insan kuzeniyle lan lı lun lu konuşurmu"
"Jihon ne söyliyeceksen söyle sabrımı sınama"
"Peki, söylüyorum sen şuanda küçük bebeğini ararken senin o "küçük bebeğin" benim yanımda" dedi.
O anda gözüm öyle bir dönmüştü ki karşıma kim çıksa öldürücek vaziyetteydim.
"NASIL SENİN YANINDA LAN PİÇ ÇABUK TELEFONU FELİX'E VER" sesim ormada yankılanırken o kısa bir gülüş atmış ve telefonu felix'e vermişti.
"Hyunjin" Felix ağlıyordu ve bu çok belli oluyordu sesi öyle geldiğinde içimde bir şeyler parçalandı ve yaptığım şeyden bin pişman olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA/HYUNLİX
Fanfictionen güçlü mafya olan hyunjin felix'in babasıyla bir anlaşma yapıp para karşılığında oğlunu mafyaya satmasıyla başladı herşey. -TAMAMLANDI- ilk yazışım ona göre okuyun ve biraz saçma