Jin namjoonun küçüklüğünden beri hayatında olan biriydi işe başlayınca ondan kurtulurum zannetmişti taki babası onu sekreteri yapasıya kadar hayat gerçekten şaşırtıcıydı.
uke: namjoon
seme: jin
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Namjoonu imzalatması için eline dosya verip odadan yollamıştım onu buradan nasıl kovarım diye plan yapıyordum ki kahvenin sıcak olduğunu unutup yanlışlıkla üstüme dökene kadar "ah sıcak" neden bunlar neden benim başıma geliyordu ki masadan zorlukla kalkıp kemerimi çözüp pantolonumu ayaklarıma kadar indirmiştim ki keşke indirmez olaydım tamda gelecek vakti bulmuştu kapıdan girer girmez bana öyle bir bakmıştı ki yiyecek sandım bir an.
"Sana ne söyledim kapıyı çalda gir dedim demi kendi odan mı sanıyorsun burayı" direk tuvalete koşuo orda bulunan dolaptan yedek bir eşofman giymiştim altıma.
-" cidden seni görmek sinir bozucu ne zaman gideceksin beni sinirlendirmek seni eğlendiriyor demi"
-" o değil de beni böyle gördüğün için memnun olmalısın nede olsa beni seviyorsun ya"
-" iş iştir, aşk aşktır bana sadece ne iş veriliyorsa onu yapıyorum sizin de yapmanızı tavsiye ederim"
o bana iş yapmadığımı mı söylemişti koca şirketi ben yönetiyorum be gerçekten sinir bozucuydu ya senden emir alacak değilim ben .
Babamla kavga edince evden kovmuştu beni ve şuan bilin neredeyim şirketteki odam da bir haftadan beri burada kalıyordum şirketten herkes gidince kıyafetlerimi değiştirmiştim kıyafetlerimi derken altımda iç çamaşırım üstümde de uzun kollu vardı ne yapayım böyle rahat ediyorum sıkıntıdan şarap şişesini açıp öylece içiyordum yine aklıma namjoon geldi her şey onun yüzünden di bütün suçlu oydu oydu ve onun yüzünden buralarda sürünüyordum. Kapı bi anda açılınca kafamı o tarafa çevirmiştim keşke çevirmeseydim gelen namjoonmuş
-"ah, artık içiyorsunuzda artık galiba "
-" sana ne ya asıl ne yapıyorsun burada bu saatte ne işin var"
-"mesaiye kalmıştım da bir kaç belge bırakıp gidecektim asıl size sormak lazım burda ne yaptığınızı"
-" neden olacak senin yüzünden evden atıldım"
-"bu yüzden buradasınız rahat mı peki"
-"ne yapabilirim acaba babam cüzdanımı ve kartlarımı aldı evine mi davet edeceksin beni yoksa"
-"neden kızardın sapık şeyler mi düşünüyorsun yoksa acaba benden tam olarak ne istiyorsun, istediğin şeyi verirsem beni rahat bırakacak mısın" artık dayanamayıp ayağa kalkmıştım yüzüne doğru yanaştım
-" ben sadece işimi yapıyorum ve burada olan herşeyi babanıza rapor edeceğim"
-" öyle mi her şeyimi"
deyip onu koltuğa çektim ve üstüne çıkıp yüzüne yumruğu geçirdim az bile dayanmıştım onu öyle bir pataklıyordum ki sürtündüğümün farkında bile değildim
-" hyung dur" deyince kalçama değen şeyi fark etmiştim ama arkamı dönmeye korkuyordum ve şuan ikimizde koca gözlerle birbirimize bakıyorduk.
